23.02.2015 Views

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

306 Hande Birkalan-Gedik<br />

Araştırma merkezleri ve bağımsız bölümler aracılığıyla. Araştırma merkez<br />

ı<br />

lerinde disiplinlerarası araştırma grupları oluşturulmuş; bölümlerde ise li.ıc<br />

sans ve yüksek lisans düzeyinde dersler verilmeye başlanmıştır. Birçok üniJ<br />

versitede kadın araştırmaları ya da kadın sorunları isimleriyle bulunan buı<br />

bölümlere, görebildiğim kadarıyla bir istisna Ortadoğu Teknik Üniversite·<br />

si'dir. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ndeki oluşum "Toplumsal Cinsiyet ve'<br />

Kadın Araştırmaları Merkezi" adı altında faaliyet sürdürmektedir. Disiplin ..<br />

lerarası olan bu program, programın adında toplumsal cinsiyet sözcüğünü<br />

taşıyan tek bölümdür. 1990'lı yılların başından itibaren kurulan kadın araştırmaları<br />

bölümleri ya da merkezlerini, 2000'li yıllardaki oluşumlar takip etmiştir.<br />

Özel üniversiteler arasında da bu çalışma alanları bulunmaktadır<br />

(detaylı bilgi için, Birkalan-Gedik 2005a: 783-785).<br />

Bundan başka toplumsal cinsiyet ile ilgili verilen dersler genel olarak sosyal<br />

bilimler bölümlerinde, sosyoloji, antropoloji, edebiyat gibi bölümlerde<br />

bulunmaktadır, ancak yeterli değildir. Burada kadın araştırmalarının başlıbaşına<br />

bir alan mı, yoksa disiplinlerarası bir alan mı olduğu sorusunun da<br />

önemi büyüktür. Sorunun temelinde pedagojik ve metodolojik noktalar bulunmaktadır.<br />

Bu bölümlerden hiçbirinde henüz queer teori, ırk ya da etnisite<br />

konularıyla toplumsal cinsiyet konusunun kesişimleri yeterince ele alınamamıştır.<br />

Ancak buradaki sorun, sadece üniversitelerin ya da bölümlerin<br />

yapısından değil, Türkiye'de gelişen feminizmin daha çok devletçi feminizm<br />

temelinde oluşmuş olması, hem kadın; hem de ulus ve milliyetçilik bağlamlarında<br />

farklılıkları tolare etmemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yanda,<br />

feminist antropoloji ile ilgili pratikler konusunda da antropoloji içinde<br />

farklılık kavramının ele alınmaması, tam da aksine, benzeştirme prensibiyle<br />

hareket edilmiş olması bugün "farklı" olma durumunun sosyal bilimlerde<br />

hala yeterince değer görmemesine neden olmaktadır. Peki, öncelikle kadın<br />

çalışmalarında ve feminist araştırmalardaki engeller nelerdir?<br />

Akademik tarihçesi görece yeni olan bu araştırma sahası içinde, ilk dönemde<br />

yayımlanan eserlerde, bu sahanın gerekliliği, "kadınlara ses verilmesi"ne<br />

yönelerek, Türkiye'de kadının ve kadın tarihinin özel bir yeri olduğu<br />

vurgulanmış, araştırma alanı haritalandırılmaya çalışılmıştır. Kadın çalışmaları<br />

alanındaki eserlerde kadın konusu ilkin politik bağlamlarda irdelenmiş,<br />

bunun dışında, eğitim sorunları, çalışma gibi konularda eserler üretilmiştir.<br />

Gerek tarihsel perspektif gerekse başlıbaşına bir akademik aktivite<br />

olarak ele alındığında "kadını araştırmanın" ne denli güç koşullar altında<br />

Cogito, sayı: 58, 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!