23.02.2015 Views

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

316 Hande Birkalan-Gedik<br />

tında dışladığı konusunda bize bazı ipuçları sunmaktadır. Daha önce de be•<br />

lirttiğim gibi;<br />

"Özgün antropolojiden anlatmak istediğim, Türkiye'deki paradigmaların<br />

ve gerçekliğin bilincinde, hem kendi sorunsallanyla ilgilenebilen, hem de<br />

bu sorunsalları uluslararası bir platforma taşıyarak varlığını gösterebilen<br />

bir araştırma biçimidir. Özgür bir antropolojiden anlatmak istediğim ise,<br />

belirli diretmeler ve dayatmaların dışına çıkarak, "ithal" bilgiyi kes ve yapıştır<br />

metotuyla değil de sorgulayıcı bir bakış açısıyla kullanmaktır" (Bir·<br />

kalan-Gedik 2005b: 74).<br />

Türkiye'deki antropolojik eserlerde en önemli analiz grubu, özellikle<br />

19401ar ve 1950'lerde "köy" olarak karşımıza çıkmıştır. Behice Boran'ın Manisa<br />

yörükleriyle yaptığı çalışması (1945), İbrahim Yasa'nın Hasanoğlan çalışması<br />

(1955), Nermin Erdentuğ'un Hal ve Sün köylerindeki çalışması<br />

(1956, 1959) kırsal antropoloji konusunda önemli çalışmalar arasındadır.<br />

Benzer çalışmalarda görüldüğü gibi, köye odaklı bu çalışmalar, şüphesiz ki,<br />

köy organizasyonunu ele alırken, ev, hane, aile ve akrabalık konularına ve<br />

kaçınılmaz olarak da bu kavramların kesişimindeki kadın konusuna da eğilmişlerdir.<br />

Ancak bu çalışmalar feminist antropologların vurguladıkları "toplumsal<br />

cinsiyet" perspektifinden uzaktadır. İlginç olan ise Türkiye' de ve Türkiye'nin<br />

antropoloji(sin)de neredeyse bir "okul" olarak duran köy çalışmalarının<br />

yükselişi ve düşüşü, antropolojinin "alan" sorununu da temsil eden bir<br />

öğe olarak karşımızda durmaktadır (Sirman 1988, 1990, 1996; Delaney<br />

1998). Köydeki farklılıklar son yıllara kadar ele alınmamıştır. Bu farklılıklar<br />

dinsel bazda olabildiği gibi, cinsiyet bazında da olmalıdır. David Shankland'ın<br />

Alevi köyleri ile Sünni köylerini kıyaslayan çalışması, farklı dinsel<br />

pratikler içinde Stirling'in öncü çalışmasında vurguladığı "köy" kavramının<br />

çeşitliliği üzerinde önemli bir çalışmadır (Shankland 1998). Aynı bakış açısı<br />

ile köy konusunun antropolojik olarak çalışılmasında "cinsiyetlendirilmiş"<br />

etnografyalara ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

1960-1 970 yıllarında yapılan çalışmalar ise sosyal problemlere odaklıdır.<br />

Antropologların alanları, köy monografyalarından şehre doğru taşınmıştır.<br />

Mübeccel Kıray'ın Ereğli (1964), Yasa'nın Ankara gecekondularındaki çalışmalarında<br />

( 1966) bahsedilse de genel olarak köy monografyalarında veya şehir<br />

çalışmalarında "yeri geldiği" ölçüde kadından bahsedildiği görülmekte-<br />

Cogito, sayı: 58, 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!