23.02.2015 Views

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

98 Tina Chanter<br />

ayrı bir biçimde) ilan etme çabamızda her birimizin yaşadığı ruhsal mücadelede<br />

içerilmiştir. Her birimiz bir ihtiyaçlar ve talepler demetinden biraz<br />

daha fazlası olduğumuz bağımlı, çocuksu halimizi aşmaya ve öznelliğe ulaşmaya<br />

yazgılıyızdır; bu büyük ölçüde yasayı kabul etmemiz, sosyal/sembolik<br />

alanın tabularına ve yasaklarına maruz kalmamız yoluyla gerçekleştirilen<br />

bir geçiştir. Bu tabulardan ilki ensest yasağıdır ki, annenin bedeni etrafında<br />

ortaya çıkar. Lacan'ın dilinde "Öteki" babaya ilişkin işlev ya da babanın yasasını,<br />

yasaklayan yasayı, semboliği yöneten yasayı -çocuğa, annenin babaya<br />

duyduğu arzuyu gözlemlemeyi emreden yasayı- temsil eden metafordur.<br />

Bu Öteki annenin yerini alır veya "anne (çocuğun ayna evresiyle ve kastrasyonla<br />

nihai olarak ayrıldığı) değildir artık" (Kristeva 1984, 48). Başka bir deyişle,<br />

çocuğun semboliğe girişi ve semboliğin yol açtığı tüm toplumsal kısıtlamalar<br />

anneye ilişkin bir yasağa göre yapılandırılmıştır. Oğlan annesine<br />

bağlılığının yerine ilerde karısı olacak başka bir kadına duyacağı bağlılığı<br />

geçirmek zorundadır. Libidosunu (bu libido daha evvel birden fazla şekle<br />

sahipti (polymorphous), yani Freud'un olgunlaşan cinselliğin karakteri olarak<br />

gördüğü ilerleyen aşamalar -anal, oral ve fallik haz- arasında henüz bir<br />

ayrım yapmıyordu) jenital olanla sınırlandırmalı ve cinsel dikkatini annesi<br />

olmayan kadınlara saklamalıdır. Kız hem bir erotojenik bölgeyi bir başkasıyla,<br />

klitorisi vajinayla değiştirmelidir hem de annesine bağlılığını başka bir<br />

kadına bağlılıkla değil, bir adama, müstakbel kocasına bağlılıkla değiştirmelidir.<br />

İktidarı simgeleyen fallus, anlamlandırma sisteminin hakim göstereni<br />

olarak bu sistemi sembolize etmeye başlar. Babanın düzenini temsil eder ki,<br />

bu düzende baba, otoritesi anneye erişimi yasaklayan yasayı bildirendir.<br />

Hegel için bilincin kendisini anladığı bakış açısıyla (naif duruş noktası)<br />

"bizim", yani Tinin Görüngübilimi ( 1977) boyunca bilincin gelişiminin yol<br />

haritasını çıkarmış olan, belirli olumsuzlamanın tüm aşamalarından geçtikten<br />

sonra tamamlanıştaki duruş noktasından geriye bakınca bu aşamaları<br />

tarihsel bilincin birçok şekli olarak görebilen okuyucunun bakış açısı arasında<br />

bir fark vardır. Aynı biçimde, psikanalizin dilinde öznenin iki farklı<br />

bakış açısından ele alınmasıyla bir fark ortaya çıkar. Aslında pre-Oidipal veya<br />

semiotik safhada bir "özne"ye gönderme yapmak bile post-Oidipal veya<br />

sembolik safhanın dilini ödünç almaktır. Özne ihtiyaçlar veya taleplerle değil,<br />

arzuyla yapılandırılmıştır, kastrasyon travmasından (kastrasyon endişesi<br />

veya penis kıskançlığı) geçmeksizin veya ona maruz kalmaksızın özne olamaz.<br />

Kastrasyon travmasından kasıt, annenin arzusunun başka yerde oldu-<br />

Cogito, sayı: 58, 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!