23.02.2015 Views

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

... cemaatin ebedi ironisi... 165<br />

lundurduğu tahta, sevgisizce yeniden çıkarak. Duyguları ölmüş ve/ama<br />

uygulamalarını sert bir biçimde yaparak. Katılığında esnemez. Fikrini<br />

değiştirmez. Kırıcı olduğu kadar da kırılgan, hassas kuwetinin, hazdan,<br />

bir veya birçok kadının hakimiyetinden, oğlunda temsil edilen gençliğin<br />

tutkusundan, halkın koalisyonundan, kölelerin ayaklanmasından ve onları<br />

bölen arzulara hala boyun eğen tanrılardan, dolayısıyla kahinlerden<br />

ve hatta "eskilerden" de şüphelenmesi gerekir. Sözün, hakikatin, zekanın,<br />

aklın korunmasının tek güvencesi olma imtiyazını savunarak: bütün iyilerin<br />

en güzeli fakat bazen de akıl yürütmeyi bir yana bırakır, dişi olanla ve<br />

ilahi olanla ilişkilerinde örneğin. Ve ailenin bütün fertlerinin bu kıyımında<br />

-İsemene altın yaldızlı bir hapiste yalıtılır, ki egemende meydana gelen bir<br />

değişikliğin bu hapsi basit bir özer alana dönüştürme tehlikesi de vardır-,<br />

kanın genel olarak akıtılmasında, Kreon (burada) böylece tek kalır. Ama<br />

yine de parçalanmıştır; mutsuzluktan başka bir şey olmayan bir kendinden<br />

eminlik -katlanılmaz bir yazgının üstünde ağırlığını hissettirdiği ve onun<br />

için her şeyin ve herkesin eşit ölçüde olumsal hale geldiği bir fazladan insan<br />

(homme en trap)- ile bir kadiri-mutlağın, içerikten (kanın tözünden)<br />

yoksun kendi-için-varlığın, sert egemenliği arasında kalarak parçalanmıştır.<br />

Bu kadiri-mutlak, kendine yabancıdır ve kendi kişisel erkini, tikel bireyler<br />

arasındaki (kan) bağlarını soyut evrensellikte fesheden bir hukukun<br />

uygulanmasından alır. Yakında Tanrı olacaktır, hiçbir arzusu olmayan;<br />

belki de tek arzusu, benzer olanın (semblant) durdurulması içinde, herkesi<br />

pıhtılaşmış kanın yasasına tabi kılmak olan bir Tanrı: Ben.<br />

Tinin oluşu için gerekli bir uğraktır (moment) bu ama Hegel bu geçişte, bu<br />

geçiş hakkında konuşurken yarı melankolik bir pişmanlıktan ve kız kardeşin/onun<br />

kız kardeşinin (kanları) karıştırmaksızın bu çekime dönme rüyasından<br />

söz eder. Tür ve cins henüz üretilmemişken ve kanın bu birliği, bu<br />

bireyselliği, bu hala yaşayan öznesi basitçe ortaya çıkmışken. Ve bu gerileme<br />

nostaljisinde Hegel, cinsiyetli bir ilişki arzusunu sergiler şüphesiz, ancak<br />

bu ilişki gerçek bir cinsel arzudan geçmekten kaçınacaktır. Bu cinsel arzu<br />

gelir, kanın devridaiminde birleşen ahengi bozar ve kanın bu devridaim zamanlarında,<br />

erkek kardeş ile kız kardeş -bunlar hayvanlık zamanlarında<br />

hala pek az farklılaşmışlardı- arasındaki bölünme meydana gelecektir: içe<br />

dönme/dışa dönme, akışkanlık/katılşama, bir dışarının ele geçirilmesi/bir dışarının<br />

içinde erime. Böylece biri son nefesini verecektir, öteki nefes almaya<br />

Cogito, sayı: 58, 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!