12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

154 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıisabetli olmadığını tebliğimde belirttim. Ancak sırf ilk derece işe iade yargılamasındaheyet üyesi iki bilirkişinin birbiriyle irtibatının 10 ayda sağlandığı,dosyanın bilirkişide kaldığı sürenin öngörülen yargılama süresiniönemli ölçüde aştığı olayları biliyorum. Bu konuda Anayasa Mahkemesinebaşvuran Kartal 1. İş Mahkemesi demiştir ki, “bir yıldır bu dava bizim elimizde,biz bunu çözüme kavuşturamadık. Yargıtaya gönderdiğimiz dosyalarbir yılı aştı, hâlâ dönmedi.” Gerekçelerinde bunu ifade etmiştir. Bütün buyargılamanın 2-3 yıl sürdüğünü düşünün, tamamını iş<strong>ve</strong>rene yüklemek dene kadar adil bir çözüm olur, onu da aslında değerlendirmek gerekir. Bukonuda Sayın Başkanın da ifade ettiği dengenin de göz önünde tutulmasıgerekir diye düşünüyorum.Onun dışında Sayın Av. Mahmut Beylem Bey’in soruları, Talat Hocamın,Kadir Has Üni<strong>ve</strong>rsitesinde düzenlenen seminerde sunduğu tebliğde dile getirdiğihususlarla ilgili olarak, oraya referans yapabilirim, özellikle bu türsorular açısından işe iade davasında dürüstlük kuralı çok detaylı bir şekildeorada incelenmiştir. Yargıtay da dürüstlük kuralına önem <strong>ve</strong>riyor, uyguluyorkararlarında. Bu noktada sözünü ettiğiniz kararlar şu an elimizdemevcut değil maalesef <strong>ve</strong> tam da netlik kazanmadığını gördüm sorunuzda.Tabii, soruyu soran meslektaşım da, cevap <strong>ve</strong>ren Sayın Başkan da kararıniçeriğini tam olarak bildikleri için bir taraf isabetsiz, bir taraf isabetlidedi. Ancak, şunu ifade edelim: Sayın Hocam Canbolat “Burada parasalsonuçlara hükmedilmeli.” dedi, Sayın Beylem, burada Yargıtay'ın kararında,12 Aralık 2010 tarihli kararda “Parasal sonuçlar da olmaz şeklinde bir karar<strong>ve</strong>rildi” dedi. Tabii, ben kararı görmeden bir şey söylemek istemiyorum.Ancak, bu noktada iş<strong>ve</strong>renin yaptığı fesihten sonra gerçekleşen işçi eyleminedeniyle haklı bir fesih varmış gibi düşünüyorsunuz. Katılamadığımıbelirtmek isterim. Şöyle ki, Sayın Canbolat Hocamın ileri sürdüğü gibi birçözüm de benimsenmediği takdirde gerçekleşmiş bir fesih işleminden sonrao davranışa hukuk kuralları yaptırım bağlamıştır, gerek ceza hukuku,gerek borçlar hukuku o davranışa bana göre gerekli yaptırımları bağlamıştır.Örneğin, iş<strong>ve</strong>rene hakaret etmişse, onun cezai sorumluluğu da vardır,tazminat sorumluluğu da gündeme gelebilecektir. Geçersiz feshi bu sebepleyaptırımsız bırakmamak gerekir diye düşünüyorum. Ancak, sizin yaklaşımınızıda anlıyorum. Bu da yine sistemin bir sorunu. Ben doktora tezimiyazarken de bütün kaynaklara özellikle bakmıştım; acaba dava sırasındabu sözleşme ne durumda? Net bir şekilde biz “burada bu sözleşme askıdadır”diyemiyoruz. “Burada iş<strong>ve</strong>ren temerrüdü var.” diyemiyoruz, çünkügetirilen sistem net bir sonuca varmaya engel. Hukuka uygun bir sonuca,adil bir sonuca varmak istiyorsunuz, sistem önünüze engeller çıkarıyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!