12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İş <strong>ve</strong> <strong>Sosyal</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>Hukuku</strong> <strong>2011</strong> Yılı Toplantıları227Öncelikle üzerinde duracağım konu iş sözleşmesinin devri. Belki Polat SoyerHocamın tezinde zaten vardır. Oradaki bilgilerin nakledilmesi söz konusuolabilir. Eğer değinilmediyse de yine yorum yapılabilirse Gülümden Hocatarafından sevinirim.Bilindiği gibi iş sözleşmesinin devri daha önce İş Kanunu'nda düzenlenmekistenmişti tasarı halinde, ama tasarıdan çıkarıldı, Kanunda düzenlenmiyor.Ama şu an yeni Borçlar Kanunu'nda iş sözleşmesinin devri düzenlenmişdurumda. Oraya baktığımızda da adeta bir tanım yapıldığını görüyoruz,ama sorumluluk konusunda hiçbir düzenleme getirmiyor; yani birlikte sorumluluktansöz eden bir içeriğe sahip değil. Hemen onun öncesinde birmadde var yeni Borçlar Kanunu 428. maddesi: İşyerinin <strong>ve</strong>ya bir bölümünündevri, esasında o da İş Kanunu'nun 6. maddesinin ilk üç fıkrasınınKanuna alınması biçiminde, ama birlikte sorumluluk düzenlenmiş.Bir sonraki 429’a bakıyoruz, birlikte sorumluluk yok. Şimdi, böyle bir durumdaöğretide genel olarak Kanunda düzenleme olmadığı için kıyasen işsözleşmesinin devrine ilişkin hükümlerin burada da uygulanması gerekiryaklaşımı gittikçe benimseniyordu diye düşünüyorum. Bazı Yargıtay kararlarındada adeta bu nitelikte hükümler ya da sonuçlar vardı. Şimdi yeniBorçlar Kanunu çıktıktan sonra ya da yürürlüğe girdikten sonra acaba bukonuda bir görüş değişikliği gerekliliği olacak mı, yoksa iş hukukunun kendineözgü yapısını yine dikkate alarak mı sonuca ulaşmak gerekecek, buradabir boşluk mu var, yoksa bilinçli bırakılmış bir husus mu var? Bunlarıacaba değerlendirmek mümkün olabilir mi diye düşünüyorum, soru olarakda yöneltmek istiyorum.İkinci konu kısaca, haklı nedenli fesih konusu: Esasında o da enteresan.Yeni Borçlar Kanunu'na baktığımızda ihbar süresi tanıyarak fesihte yazılılıkkoşulu yok. Haklı nedenle fesihte bir düzenleme var, ama o da ilginçgeldi bana. Oradaki düzenlemeye baktığımızda şöyle bir durum söz konusu:“Taraflardan her biri haklı sebeplerle sözleşmeyi derhal feshedebilir”. “Yazılıolarak feshedebilir” ifadesi yok aslında, ama ardından diyor ki “sözleşmeyifesheden taraf fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır”; yani fesihyazılı yapılacak değil de fesih sebebi yazılı bildirilecek gibi bir anlam çıkıyor.Hemen buradan da benim aklıma bizim İş Kanunu'nun geçerli nedenle feshidüzenleyen maddesi geliyor. Oraya baktığımda “fesih bildiriminin yazılı yapılması<strong>ve</strong> fesih sebebinin açık <strong>ve</strong> kesin olarak bildirilmesi zorunludur” deniliyor.Bu farklılığa bir sonuç bağlamamız acaba gerekir mi sorusu aklıma geliyor.Ayrıca, burada yine Talat Hocanın sorduğu gibi bir geçersizlikten söz edildi,ama şuna da dikkat çekmek lazım: Buradaki fesih işçi tarafından da, iş<strong>ve</strong>rentarafından da yapılabilir <strong>ve</strong> işçi bunun yazılı yapılması gerektiğini bilmi-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!