12.07.2015 Views

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku 2011 Yılı Toplantıları

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

234 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıson derece önemli bir konudur. Borçlar Kanunu'nda ayrı bir düzenlemenin,İş Kanunu'nda ayrı bir düzenlemenin alınacak önlemler bakımından yeralması bize sorun yaratıyordu. Oradaki hakkaniyet sözcüğü, hakkaniyeteuygun olduğu ölçüde önlemleri alır, <strong>ve</strong>saire de çok kafa karışıklığı yaratıyordu,hatta buradan hareketle kusursuz sorumluluk olduğunu savunanlarvardı, hani hakkaniyet sorumluluğu vardır ya, kusursuz sorumluluk,hâlbuki o ölçütten alınacak önlemlerin ölçütü olarak getirilmiş. Dolayısıyla,ben kitabımda da iş sağlığı gü<strong>ve</strong>nliği bahsine gelinceye kadar açıkçasıöyle ceffel kalem işçi savunulmalıdır görüşünde hiçbir zaman olmadım, onusöyleyeyim; yani bu hassas dengeyi korumak gerektiğini her zaman düşündüm.Tabii, iş hukuku işçiyi korumaktan hareket eder belki, ama nerededuracağımızı bilmemiz lazım, işletmeleri de korumamız lazım. Her zamanben o görüşteyim, farklı görüşte olanlar olabilir. Her zaman bu dengeyi kendimcekorumaya çalıştım, ama mesele iş sağlığı <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nliğine geldiğindeorada tamamen tarafım; yani dünyada burada çalışanın yaşamı, bedenbütünlüğü, bu ateş düştüğü yeri yakıyor. Ne kadar acı bir olaydır. Dünyaistatistiklerinin de başındayız, bu da ülkemize şeref <strong>ve</strong>rmiyor iş kazaları,ölümler. Burada söylesem rakamları, istatistikleri, gerçekten çok çarpıcı.Başındayız. Anayasa hükümlerini de şöyle düşünün, kaç tane bu konuyugü<strong>ve</strong>nce altına alan hükmümüz var? İşçinin yaşamı söz konusu olduğuyerde, beden bütünlüğü, bunun söz konusu olduğu yerde artık öyle hassasdenge filan söz konusu olmaz bence. Mesela parasal değil. İş hukuku işçiyisadece ekonomik açıdan değil, sağlığını, şerefini, onurunu da koruyan birhukuk dalı. Burada dünyada ileri ülkelerde ne düzenleme varsa, ne müessese,ne kurum varsa, Türkiye’de de olmalı. Bize yakışan budur. Dolayısıyla,tamamen yanındayım, hem gereken her türlü önlemi alma hükmünün<strong>ve</strong> bunun Borçlar Kanunu'na taşınmasının tümüyle yanındayım.Mesela Yargıtayımız bu içtihadı geliştirdi son derece isabetli olarak. Bir örnek<strong>ve</strong>reyim; bu makine koruyucuları; malum olduğu üzere makine koruyucularındadiyelim parmaklar biraz tehlikeli yere gelirse mekanik olarakmakinenin kendisini durdurması lazım. Mekanik korumanın yetmediği yerdeşimdi artık elektronik koruma var. 1 milim geçse dahi stop ediyor makine.Ama Yargıtayımız haklı olarak bunun getirilmesi gerektiğine hükmetti,son derece isabetlidir. O nedenle hele bir nakliyat şirketi filan söz konusuysaABS fren sistemi en ilerisiyse onun da getirilmesi lazım benim kanaatimegöre. Kaldı ki, şu da hep iş sağlığı gü<strong>ve</strong>nliği literatüründe adeta bir özdeyiştir:Önleme ödemekten ucuzdur; yani önlemekten kaçacağımız tedbirler,maliyetler sonucunda öyle büyük maddi, manevi tazminatlar ödemekzorunda kalırız ki. Bu bir söz değil, dünyaca kabul edilmiş bir şey. Varsın

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!