15.05.2019 Views

Türk Devletleri Birligi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ: KÜRESEL ENTEGRASYONUN AVRASYA MODELİ<br />

mecazi ve karşılaştırmalı şekilde yazıyor: “İnsan için bozkır pratik<br />

olarak denizdir, fakat karasal toprağın denizi. O toprağın ki daha<br />

Hıristiyanlık çağının 15. yüzyılına kadar iletişimin sağlanmasında<br />

denizlerden çok daha fazla etkili olmuştur. Bu susuz denizin, bozkırın<br />

karada “yüzen” kendi gemileri, kendi limanları vardı. Çölün yandan<br />

çarklı tekneleri develer, yelkenlileri atlar, limanları kervansaraylar,<br />

ara limanları vadiler, son noktaları kum “dalgaları”nın çırpındığı kıyı<br />

sahralardı... Okyanus dalgalarını yararak geçen yelkenli gemilerin<br />

yerine, burada düzlükleri yararak süzülen atlar en çeşitli mesafelere<br />

hareket etmenin temel aracı idi. Dünyada 1500 yılına kadar mevcut<br />

olan uygarlıklar onun üzerinden birbirleri ile irtibatta oluyordu (bu<br />

ilişkiler öyle kırılgan idi ki onları gerçekten kırmak istemiyorlardı).<br />

İşte böyle bir dünyada Babür’ün Fergana’sı (Babür ata yurdu<br />

Fergana’dan askeri seferlere başlayarak 22 yıl zarfında Hindistan’ı<br />

fethetmiş ve Büyük Moğol İmparatorluğu’nun temelini atmıştır – C.F.)<br />

dünyanın merkezi <strong>Türk</strong>ler ise Babür zamanında bütün milletler ailesini<br />

birleştiren soy idi. Dünyanın <strong>Türk</strong> merkezli tarihi (Turkic - centred<br />

history of world; turkotsentriçnaya istoriya mira) ise, artık bizim<br />

zamanlarımızda batı eğilimli büyük Osmanlı <strong>Türk</strong>ü, Cumhurbaşkanı<br />

Mustafa Kemal Atatürk tarafından yazıldı. Bu, kendi soydaşlarının<br />

manevi ruhunu göstermenin parlak örneği idi, ondan daha çok asıl<br />

tarihi sezginin parlak örneği idi. Çünkü Hıristiyanlık çağının 4.<br />

yüzyıldan, yani son Hint Avrupalıların bu bozkırlardan kovulduğu<br />

dönemlerden başlayarak, Küçük Asya, İran ve Hindistan’da Osmanlı,<br />

Safevi ve Moğol imparatorlukları, <strong>Türk</strong> saltanatlarının kısırlığa<br />

tanıklık eden 17. yüzyıla kadar konuşan halkları, gerçekten de Asya<br />

kavsinin mihenk taşı idiler. Bu Asya kavisi ise “Vasko-de-Gama”<br />

zamanına kadar kendisinde uygarlıklar kuşağını bulunduruyordu.<br />

Karasal bölgelerin çeşitli uygarlıklarını birleştiren bu on iki asırlık<br />

ilişkisi <strong>Türk</strong>lerin kırsal gücünün kontrolü altındaydı. Ve <strong>Türk</strong>ler<br />

kendilerinin bu merkezi konumundan doğuya ve batıya, kuzeye<br />

ve güneye, Mançurya ve Cezayir’e, Ukrayna ve Dekan’a seferler<br />

düzenliyorlardı” (190, s.72 - 73).<br />

172

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!