Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BİTKİLER<br />
BİTKİLER<br />
Üniversitesi’nde kanser araştırmaları yapan<br />
Türk doktor Ömer Küçük, domates özü içeren<br />
kapsüller ile prostat tümörlerini üç haftada küçülttü.<br />
Ameliyatı bekleyen 26 prostat kanseri hastasının<br />
bir bölümüne, ameliyat öncesinde<br />
her gün iki kez domateste bulunan “lycopen”<br />
maddesi içeren kapsüller verildi.<br />
15 miligramlık kapsülleri üç hafta boyunca<br />
kullanan hastalarda tümörlerin küçüldüğü,<br />
kapsül verilmeyen hastalarda ise böyle bir sonuç<br />
olmadığı görüldü.<br />
Dr. Küçük, araştırma öncesinde lycopen<br />
kapsüllerinin sadece mikroskobik moleküler<br />
özelliği olan tümörler üzerinde etkili olabileceğini<br />
düşündüklerini, lycopen’in tümörlerin<br />
küçülmesi ve hastalığın seyri üzerinde etkili<br />
olabileceğini tahmin etmediklerini açıkladı.<br />
Küçük, araştırma sonucunun kendisini ve ekibini<br />
şaşırttığını ifade etti.<br />
Beslenme ve kanser<br />
Araştırmada kullanılan 15 mg lycopen, 2,5<br />
kilo domateste bulunana eşit. Domatesin dişında,<br />
karpuz, pembe greyfurt, üzüm gibi diğer<br />
bazı sebze ve meyvelerde de bulunan lycopen<br />
maddesinin, prostat kanseri riskini düşürdüğü,<br />
daha önce yapılan bazı araştırmalarda belirlenmişti.<br />
Ömer Küçük, beslenmenin, kolon,<br />
prostat, kafaboyun ve meme kanseri üzerindeki<br />
etkileri konusunda çalışmalar yapıyor.<br />
Küçük’ün araştırması için yorum yapan beslenme<br />
uzmanları ise, daha önce yapılan araştırmalarda,<br />
domatesin prostat kanseri üzerinde<br />
herhangi bir etkisinin olmadığı sonucuna<br />
varıldığını belirtiyor.<br />
Yaptıkları araştırmanın çok küçük boyutta<br />
olduğunu belirten Dr. Küçük de, bu araştırma<br />
sonucu ile hastalara henüz lycopen kapsülleri<br />
kullanmalarını tavsiye etmediklerini vurguladı.<br />
Küçük, buna karşılık, yaptıkları araştırmanın<br />
gelecek için ümit verdiğini ve “etkili” olduğunu<br />
söyledi. Küçük ve ekibi tarafından yapılan<br />
araştırma ile ilgili rapor, “journal cancer epidemiology”<br />
adlı dergide yer aldı. (AA)<br />
Kanser savaşçısı<br />
Ömer Küçük, Hacettepe Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi’ni bitirdikten sonra, ABD’de North<br />
Western Üniversitesi Tıp Okulu’n da akademik<br />
araştırmalarla ilgili ihtisas yaptı. Wayne State<br />
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde profesör olarak<br />
görev yapan Küçük, ABD’de kanser önleme<br />
konusunda araştırmalar yapan önemli bilim<br />
adamları arasında sayılıyor. Prof. Dr. Küçük’ün<br />
kanserle ilgili çalışmaları Amerikan Ulusal<br />
Kanser Enstitüsü, Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü<br />
ve Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından<br />
da destekleniyor.<br />
(Radikal 21 ağustos 2001)<br />
Mısır<br />
Kışın patlamış, yazın haşlanmış “mısır”ın<br />
çok iyi enerji kaynağı olduğu uzmanlarca ifade<br />
edilmektedir.<br />
Maya ve Aztek medeniyetlerinin ve Mısır<br />
kültürlerinin temeli idi.<br />
Zamanımızda üretilen mısırın çoğu fakir yiyeceği<br />
ve hayvan yemidir.<br />
Mısırın sadece taneleri değil püskülleri de<br />
şifa kaynağı; hem çok iyi bir yatıştırıcı, hem<br />
de bulunmaz bir idrar söktürücü… Terkibinde<br />
glikoz, maltoz gibi şekerler, stereoidler ve bol<br />
miktarda potasyum tuzu bulunan mısır püskülü;<br />
mide, bağırsak ve idrar yolları için, en<br />
küçük bir sakınca görmeden, rahatlıkla kullanılabilir.<br />
Bu püsküller en zorlu böbrek ve idrar<br />
kesesi taşlarını harekete geçirir, romatizma ve<br />
gut hastalıkları sancılarını yatıştırır. Kum veya<br />
taş sancısı başladığında, bol bol idrara çıkmak,<br />
bu dayanılmaz acılardan bir an önce kurtulmanıza<br />
yardımcı olacaktır. Bu konuda mısır<br />
püskülü çayı, mükemmel bir çözüm yoludur.<br />
Üstelik hazırlanması da son derece kolay; iki<br />
tutam veya bir avuç mısır püskülünü bir litre<br />
suya atın ve 15 dakika kadar kaynatın. Süzdükten<br />
sonra elde edeceğiniz çaydan, günde<br />
5-6 çay fincanı içebilirsiniz. İçerken içine bir<br />
parça şeker atıp tatlandırabilirsiniz. (Türkiye,<br />
19.08.2001)<br />
Hindistan cevizi palmiyesi<br />
Hindistan cevizi palmiyesinin tohumunun<br />
kabukları kalın yaratılmıştır. 80 gün suda kalıp<br />
kilometrelerce yol alır. Bu uzun yolculuk için<br />
ihtiyacı olan “besin” tohumun içine yerleştirilmiştir.<br />
Palmiye tohumu karaya varır varmaz<br />
tohum açılır.<br />
Polenler<br />
“Bugün biz bitkileri de erkek polen ve dişi polenin<br />
var olduğunu, bunların birleştikten sonra<br />
tohumlarının meydana geldiğiniz biliyoruz.<br />
Rüzgârların rolü<br />
Ağaçların, bitkilerin çiçeklerinin döllenmesi<br />
için rüzgâr rol oynamaktadır. Mesela çamların<br />
aşılanmasına yarayacak polenleri rüzgâr alır<br />
ve bunları aynen balonlar gibi yüzlerce kilometre<br />
uzaklığa götürmek suretiyle aşılarlar.<br />
humun iç kısmındaki filizlenmeyi gerçekleştirecek<br />
kısım açığa çıkar.<br />
Hayvanların rolü<br />
Güney Amerika’da yetişen “bertholet” ağaçların<br />
kapsül içindeki tohumları zemine düşer<br />
ve hiçbir hayvanın ilgisini çekmez.<br />
Kemirici olan “agouti” için ise bu tohumları<br />
yiyecektir. Kapsülde 20 fındık vardır. Hepsini<br />
yiyemez. Yemediklerini toprağa gömer ve sonra<br />
unutur. Unutulan tohum filizlenir.<br />
Polenler<br />
Polenler ilk olarak çiçeklerin erkek üreme<br />
organlarında üretilirler. Oradan da çiçeğin dişi<br />
bölümüne doğru ilerlerler. Buraya ulaştıktan<br />
sonra olgunlaşmaya başlarlar ve sonraki nesil<br />
için döllenmeye hazır hale gelirler. Bu polenler<br />
bitkinin hayatındaki ilk aşamadır.<br />
Öncelikle polenin yapısına biraz göz atalım.<br />
Polen, gözle görülemeyecek kadar küçük bir<br />
mikroorganizmadır (kayın ağacı poleni 2, kabağın<br />
poleni ise 200 mikron büyüklüğündedir.)<br />
(1 mikron=1/1000 mm Jİ içinde büyük gövdeli<br />
bir hücre (vejetatif hücre) ile iki sperm hücresi<br />
(generatif hücre) bulunur.<br />
Polen bir tür kutuya benzeyebilir. Polenin<br />
içinde bitkinin üreme hücreleri vardır. Bu hücrelerin,<br />
dış etkenlerden zarar görmeden canlılıklarını<br />
koruyabilmeleri için çok iyi bir şekilde<br />
saklanmaları gerekir. Bu yüzden kutunun yapısı<br />
son derece sağlamdır. Kutunun etrafı “sporoderm”<br />
diye adlandırılan bir kabuk tarafından<br />
sarılmıştır.<br />
Beslenme uzmanı Dr. Jeffrey Blumberg<br />
hastalara lycopen kapsülleri tavsiye etmeden<br />
önce, daha geniş ve uzun dönemli araştırmaların<br />
yapılması gerektiğini söyledi.<br />
Hayvanların rolü<br />
Bazı bitkilerin üremeleri hayvanlara bağlıdır.<br />
Karıncalar tohumu yuvalarına (toprak altına)<br />
taşırlar. Sadece üzerindeki kabuğu yerler, to-<br />
8 9