You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
HAYVANLAR-2<br />
HAYVANLAR-2<br />
namaz. Deri altındaki kalın yağ tabakası, sık<br />
kürkü ve kanatlarını palto gibi kullanarak ısınır.<br />
Kış uykusunda dakikada 8 ile 10 kez nefes alır.<br />
Havalar ısınınca 200 defa nefes alır. Mağarada<br />
yaşayanların uykusu ağır, arazide yaşayanların<br />
uykusu hafiftir. Avustralya’da yaşayan uçan<br />
tilki yarasa akşam saat 6 olunca koloni halinde<br />
ava çıkar. ABD’de Carlshad mağaralarında<br />
yüzyıllardır biriken gübre tarımda kullanılır.<br />
Karada, denizde ve havada kullanılan radarlar<br />
yarasaları n incelenmesi sonucu yapılmıştır.<br />
KUNDUZLAR<br />
90-120 cm boyunda ve 15-25 kg olan kunduzun,<br />
kulakları küçüktür. 50 kg olanıda vardır.<br />
Ön ayakları çok küçüktür. Arka ayakları büyük<br />
ve çok kuvvetlidir. Arka ayağının ikinci parmağı<br />
ortadan yarık olup mükemmel bir tarak vazifesi<br />
görür. Kürkünü tarar. Postu iki katlıdır. Üstteki<br />
serttir ancak altındaki kadife gibidir.<br />
Yüzerken uzun kuyruğu dümen arka ayakları<br />
kürek vazifesi görür. Kulak ve burnunda kapaklar<br />
vardır. Burnundaki kapaklar, su altında<br />
yüzerken kapanarak ciğerlerine su kaçmasına<br />
önler. Ciğereri geniş olduğu için kanındaki<br />
hava ve oksijen seviyesi oldukça yüksektir. Bu<br />
sayede hiç nefes almadan su altında 15 dakika<br />
seyahat edip rahatlıkla 450 metre uzunluğunda<br />
yol alabilir. Suyun içinde ekseriya ağzında<br />
dallar taşıyan bu hayvan ağzını açık tutmasına<br />
rağmen su yutmaz. Gevşek bir dudağa sahip<br />
olan kunduz, dudaklarını ağzını sıkı sıkıya kapatır.<br />
Hayvanın en önemli aleti dişleridir. Ön<br />
dişleri ile istediği bir dalı rahatlıkla taşıyabilir.<br />
Dişleri, Allah tarafından kemirge ve kesme işine<br />
uygun olarak yaralmıştır. Bu sayede dişlerini<br />
yitirmez. Ağaçları kemirmek için kullandığı<br />
dört tane ön dişi hayatı boyunca sürekli büyür.<br />
Suların azalacağı ya da kuruyacağı yaz ayları<br />
için kunduz bent inşaa eder. Bent inşaa ederken<br />
toprak, çakıl, dal kullanır. Önce kalın dalları<br />
dere yatağının içine iter. Ardından daha ince<br />
dalları ağır olanların üzerine yığar. Akan suyun<br />
bu kitleyi götürmemesi için dere yatağına kazıklar<br />
çakar ve barajı bu kazıkların üzerine inşaa<br />
eder. Üst üste yığdıkları dalları, kil ve ölü<br />
yapraklardan yaptıkları özel bir harçla birbirine<br />
yapıştırırlar. Bu harç, suyun aşındırma suyuna<br />
karşı çok dayanıklıdır. Kunduzlar suyun önünü<br />
tamamen kesmezler. Barajı istedikleri yükseklikte<br />
su tutabilecek şekilde inşaa eder, fazla<br />
suyun atması için özel kanallar bırakırlar.<br />
Kunduz 10 cm çapındaki ağacı 15 dakikada<br />
devirir. Sarı dişleriyle önce ağacın kabuğunu<br />
soyar sonra kemirmeye başlar. Bu sırada aileden<br />
biri dış tehditlere karşı nöbetçi kalır ve<br />
aile sırayla ağacı kemirir. Ağacın devrileceğini<br />
anlayınca suya dalıp ağacın suya çarpmasıyla<br />
çıkan ses sebebiyle düşmanlarından korunurlar.<br />
Tehlikenin geçtiğinden emin olunca ağacı<br />
bendin inşaa edildiği yere taşırlar. 1,5 metre<br />
kalınlığında ve 30 metre yüksekliğindeki ağacı<br />
kemirerek devirirler. Ağaç ve dalları akıntı istikametinde<br />
yığırlar. Çamur ve taşlarla kapatırlar.<br />
Kunduz, uzun kuyruğuyla sıvacı gibi bendin<br />
duvarını sıvar. 650 metre uzunluğunda ve 3,5<br />
metre yüksekliğinde bendlere rastlanmıştır.<br />
Kunduzlar 60 ile 90 cm eninde ve 45 cm derinliğinde<br />
su kanalları açar. Ağaç ve dalları, bu kanal<br />
vasıtası yla suyun akışıyla bend yapılacak<br />
yere götürürler. Bütün sene kurumayan bir göl<br />
yaparlar. Kunduz bentleri su baskınlarını önler.<br />
Çiftçiler yazın bu bentlerden yararlanır. Orman<br />
yangınlarında bu bentlerden istifade edilir. Bazı<br />
ağaç ve bitkiler kendilerine lazım olan nemi<br />
kökleriyle bu bendlerden temin eder.<br />
Kunduzun kulübesi 120-150 cm yükselen 3-6<br />
metre çapında konu şeklindedir. En üstte hava<br />
için delik vardır. Giriş yeri su altındadır. Kunduzun<br />
yuvası tek odadır. Yatağı, soyulmuş ağaç<br />
kabuklarından yapılmıştı r. Soğuk kış ayları için<br />
söğüt ve kavak dallarını çamur altında taze<br />
olarak saklar. Karlı havalarda ve don tuttuğunda<br />
bunlarla beslenir.<br />
ARILAR<br />
Bal arısı, bir çiceğin nektarının daha önce<br />
başka arılarca tüketildiğini konar konmaz anlar<br />
ve hemen çiceği terk eder. Böylece vakit ve<br />
enerji kaybından korunmuş olur. Çicekten faydalanan<br />
ve nektarı tüketen arı özel kokulu bir<br />
damla bırakır.<br />
KÖPEKLER<br />
Evimizin, köylerin ve sürülerin sadık bekçisidir.<br />
Güçlü tırnak, kuvvetli dil, keskin koku<br />
alma ve işitme duyusuna sahiptir. Tehlikeyi<br />
henüz uzaktayken haber verir ve canla başla<br />
bekçilik vazifesi görür. Çoban köpekleri sürüden<br />
ayrılanı farkeder. Sürüden ayrılan hayvanı<br />
bularak sürüye katar. Yaylada 100 ayrı koyun<br />
sürüsü olsa çoban köpeği kendi sürüsündeki<br />
hayvanları ayırt edebilme yeteneğiyle yaratılmıştır.<br />
Sürüden kaçan yada kaybolan koyunu,<br />
aradan bir yıl geçse dahi tanır, çoban unutsa<br />
dahi. Uyurken bile yaklaşan ayak sesini hisseder.<br />
Köpekler zaman konusunda oldukça hassasdır.<br />
Köpekler, özellikle uyuşturu bulmada<br />
kullanılır. Fırtına ve depremi önceden hissederler.<br />
Kuzey kutbunda kızakları çekerler. Rehberlik<br />
ederler ve Alp Dağları’nda Saint Bernard<br />
cinsi köpekler acil durumlarda hayat kurtarır.<br />
Bazı köpekler sahipleri seyahate çıkınca ya da<br />
ölünce bunalıma girer.<br />
KANGURU<br />
18. yüzyılda İngiliz Kaptan James Cook,<br />
avustralya’ya ilk kez ayak bastığı nda bu<br />
hayvanı görür ve yerlilere bu hayvanın ismini<br />
sorar. Yerli, “kanguru” (bilmiyorum) der ve<br />
bu hayvanın adı kanguru kalır. Kangurunun<br />
50 çeşidi vardır. Ağırlığı 500 gram ile 100 kg<br />
arasında değişir. Memeli ve keseli bir hayvandır.<br />
Yavrularını uzun süre karnındaki kesede<br />
şefkatle besler. 50 çeşit kanguru vardır. Gri,<br />
ağaç ve misk kangurusu. Büyük kangurular,<br />
Avustralya’da yaşar. Boyu 1.50 ile 2.10 metre<br />
arasında değişir ve ağırlığı 100 kg. Ağaç Kangurusu<br />
Yeni gine’de yaşar. Arka bacakları çok<br />
kuvvetli olup 6 metreye kadar sıçrayabilir. Mesela,<br />
Queensland’da köpeklerin kovaladığı bir<br />
kangurunun 3,5 yüksekliğinde ve 8 mtre genişliğindeki<br />
odun yığınından bir sıçrayışta atladığı<br />
görülmüştür. Yavrusu ufak, kör ve kılsızdır.<br />
Ciğerleri, beyni, böbrekleri ve duyu organları<br />
gelişmemiştir. Yavru doyunca, 1 ile 5 dakika<br />
içinde annesinin tüylerine tutunarak kesesini<br />
içine girer. Kese içinde 4 meme ile beslenir.<br />
Kese içinde 1 yıldan fazla kalı r. 3 aylık kılları<br />
çıkar. 4 aylıkken gözleri açılır. 5 aylık başını<br />
kesede dışarı çıkarır. 6 aylık olunca kısa sürelerle<br />
keseden çıkar. Kanguru köpekler kovaladığında<br />
eğer güçsüz kalırsa, yavrusunu çalılık<br />
içine bırakı p ters istikamette koşarak yavrusunu<br />
korur ve tehlike kalmayınca yavrusunun<br />
yanına döner. 50 kanguru bir erkek liderliğinde<br />
sürü halinde yaşar. Dişi kanguru yavrularını<br />
emzirirken doğum yaparsa her ikisi de kesede<br />
yaşar ve memelerden biri yeni doğana göre<br />
diğeri daha yaşlı olana göre iki ayrı terkipte süt<br />
akar. Sesleri yoktur. Tehlike anında arka bacağını<br />
sert olarak yere vurur.<br />
TİLKİ<br />
Parlak gözleri, tüylü kalın kuyruğu olan zeki<br />
bir hayvandır. Tilkide muhakeme gücü ve kurnazlık<br />
fazladır. Zekâsının keskinliği sebebiyle<br />
“tilki gibi kurnaz” sözü meşhurdur. Kendini<br />
tehlikeye atmaz. Hızlı koşamaz. Canı tatlıdır.<br />
Mavi tilkinin kürkü çok meşhurdur.<br />
Çöl tilkisi, gündüz çölde hava çok sıcak olduğundan<br />
gece avlanır. Kocaman kulakları anten<br />
gibidir. Bu sayede avının en ufak kıpırtısını dahi<br />
duyar. Kuzey kutbu tilkisinin kulağı kısa ve yuvarlaktır.<br />
Sese karşı hassastı r. Kulakları büyük<br />
396 397