23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İNSAN<br />

İNSAN<br />

Koku alabilmek için tüycüklerin reseptörlerin,<br />

koku alıcı hücrelerin, koku sinirlerinin, ağrı<br />

alıcı sinirlerin, koku soğancının, mukus salgı<br />

sının, bazal hücrelerin, özel protein ve enzimlerin<br />

ve daha pekçok detayın esiksiz bir şekilde<br />

birarada olması gerekir. Bütün bu parçalar birarada<br />

olmaksızın bu kompleks sistem hiçbir<br />

anlam ifade etmemektedir.<br />

SOLUNUM YOLLARINDAKi GÜVENLiK<br />

KAPILARI<br />

Nefes alırken aslında havayla birlikte birçok<br />

zararlı maddeyi de solumuş oluruz. Ancak bu<br />

bizi etkilemez. Çünkü vücut için zararlı olan<br />

birçok madde aciğerlere ulaşamadan belirli<br />

güvenlik kapılarında tutularak etkisiz hale getirilir.<br />

Burundan bronşlara kadar bütün solunum<br />

yollarının yüzeyi mukus adlı bir tabakayla kaplıdır.<br />

Bu maddenin, solunum yollarının yüzeyini<br />

nemlendirici bir özelliği vardır. Bu sayede, havayla<br />

birlikte solunan toz gibi küçük maddeleri<br />

tutarak akciğere girmelerini engeller. Ancak<br />

mukus tarafından tutulan yabancı maddelerin,<br />

zamanla solunum yollarında birikmemesi için<br />

dışarıya atılmaları gerekir. Bunun için vücudumuzda<br />

başka bir güvenlik mekanizmayı devreye<br />

girer. Bu mekanizmada solunum yollarının<br />

yüzeyini kaplayan silya adındaki sivri uçlu<br />

kamçılar görev alır. Solunum yollarının yüzeyindeki<br />

hücrelerin her birinin üstünde 200 silya<br />

bulunur. Bunlar saniyede 10-20 vuruş yaparak<br />

yutağa doğru sürekli bir çarpma hareketinin<br />

oluşmasını sağlarlar. Bu bölgedeki silyaların<br />

hareket yönleri hep yutağ a doğrudur. Bu şekilde<br />

içinde yabancı madde barındıran mukusun<br />

dakikada 1 cm hızla yutağa doğru ilerlemesini<br />

sağlar. Burundaki silyalarsa bulundukları bölgede<br />

mukusun bu kez aşağı doğru hareket<br />

ettirilmesi gerektiğini bildirir ve tam aksi yöne<br />

kamçı hareketi yapar. Böylece burundaki mukusta<br />

yer alan maddelerin yutuğa gelmemesi<br />

sağlar. Solunum sistemi bu düzen sayesinde<br />

zararlı maddelerden arındırılmış olur.<br />

Görüldüğü gibi silya isimli tüycüklerin görmek<br />

için gözleri, düşünebilmek için beyni<br />

olmamasına rağmen kendilerine kıyasla kilometrelerce<br />

uzaktaki yutağın yerini tespit<br />

edebilmektedirler. Bunun yanı sıra yabancı<br />

maddelerin akciğere gönderilmesinin bedene<br />

zarar vereceğ ini bilmekte ve bulundukları<br />

bölgede bunu engelleyecek şekilde, birbirle<br />

riyle tam bir uyum içinde, hep gereken yönde<br />

hareket etmektedirler. Şu anda sizin bu yazıyı<br />

okuyabilmenizde silya isimli tüycüklerin görevlerini<br />

eksiksiz olarak yerine getirmelerinin<br />

büyük payı vardır.<br />

Bu kompleks sistem bize Yaradıcımız olan<br />

Allah’ın sonsuz gücünü, kudretini ve benzersiz<br />

yaratışını göstermektedir. Bilim adamlarının<br />

çeşitli deneylerle, farklı araçlar kullanarak uzun<br />

yıllar süren araştırmalarına rağmen çalışma<br />

mekanizmasını tam olarak tespit edememektedirleri<br />

metrenin 2 milyonda biri boyundaki bu<br />

tüycükler, yeryüzünde ilk insan varolduğundan<br />

beri kusursuz bir mekanizmayla çalışmaktadır.<br />

Üstelik bu görevlerini şimdiye kadar yaşamış<br />

olan insanlarda da eksiksiz olarak sürdürmüşler<br />

ve bundan sonrada yaşayacak olan<br />

insanlarda da eksiksiz olarak sürdüreceklerdir.<br />

Allahü teâlâ’ın yaratması kusursuzdur. Bunu<br />

haber veren âyetlerde şöyle buyurulmaktadır:<br />

“Rahman olan Allah’ın yaratmasında hiçbir çelişki<br />

ve uygunsuzluk (tefavüt) göremezsin. işte<br />

gözünü çevirip gezdir, herhangi bir çatlaklık<br />

(bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra<br />

gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz<br />

uyumsuzluk bulmaktan umudunu kesmiş bir<br />

halde bitkin sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-<br />

4. âyet mealleri)<br />

BÖBREK<br />

Aldesteron hormonu<br />

Hayatta kalabilmeniz için vücudunuzda her<br />

an sayılamayacak kadar çok dengenin sağlanması<br />

gerekir. insan günlük hayatını sürdürürken<br />

bu dengelerin hiçbirinin farkında değildir.<br />

Örneğin, şu anda kan basıncımızın değeri birçok<br />

ayrı sistem tarafından ayarlanmaktadır.<br />

Böbrek üstü bezlerinin ürettiği “aldosteron”<br />

isimli hormonun görevi;<br />

1- Kan basıncınızın düşmesini engellemek.<br />

2- Vücudunuzdaki sodyum dengelerini düzenlemek.<br />

Vücudumuzda 1 gramın 10 milyonda biri<br />

kadar az bir miktarda aldestron hormonu bulunmaktadır.<br />

Yapılan araştırmalar 1 ton böbrek<br />

üstü bezinden yalnızca 10 mg aldestron salgılandığını<br />

belirlemiştir. Bu da çok önemli bir<br />

gerçeği ortaya koymaktadır. 1 gram aldestron<br />

hormonu elde etmek için toplam 10 milyon insanın<br />

böbrek üstü bezlerinin ürettikleri aldestronu<br />

biriktirmek gerekmektedir. insan vücudu<br />

o kadar hassas bir dengeyle yaratılmıştı rki bu<br />

kadar az miktarda bulunan bir hormonun eksikliği<br />

ölüme neden olabilir. İnsan vücudundaki<br />

her hücre özel bir görev için yaratılmış, özel niteliklerle<br />

donatılmış ve görev yapması gereken<br />

yere yine özel olarak yerleştirilmiştir. Kısacası<br />

insan yaratılmıştır ve bedenindeki her yarıntıda<br />

su yaradılışın bir delilidir.<br />

TUZ<br />

Sofra tuzu olmadan idrar meydana gelemez.<br />

idrar oluşmadan da metabolizmanın<br />

tehlikeli son ürünleri dışarı çıkamaz.<br />

BÖBREK TAŞLARI<br />

Böbrek taşları, idrarda çözünmüş maddelerin<br />

çökelerek sert birikinti parçacıkları oluşturmasıyla<br />

ortaya çıkar. Taşın oluşma nedeni<br />

idrar yoğunluğunun artması yada çözünmüş<br />

maddelerin idrarda aşırı miktarda bulunmasıdır.<br />

Tek bir nedene bağlı değildir. Erkeklerde<br />

kadınlara oranla en az üç kat daha fazla görülür.<br />

Taş oluşumunda beslenme, İKLİM ve<br />

genetik faktörlerin rolü vardır. Ağrı, kanlı idrar<br />

yapma, ateş, bulantı ve kusma taş hastalığının<br />

belirtileri arasında sayılabilir. Taş hastalıklarina<br />

bağlı olarak böbrek havuzu ve çanaklarda<br />

genişleme (hidronefroz), böbrek iltihabı (piyelonefrit)<br />

görülebilir. Son yıllarda üriner sistem<br />

taş hastalığının tıbbi tedavisinde büyük gelişmeler<br />

kaydedilmiştir.<br />

Sıcak hava böbrekte taş yapıyor. Günde 4-5<br />

litre sıvı alınmalı. Limonata, böbrek taşlarına iyi<br />

geliyor.<br />

DOĞADAKİ ŞİFA: SU<br />

Böbrek hastalıkları riskinin azaltılmasında<br />

doğanın sunduğu hayati sıvı olan suyun<br />

önemli ölçüde etkisi var. Uzmanlar, az miktarda<br />

sıvı alanlarda böbrek taşı riskinin arttığını<br />

belirtiyor.<br />

Böbrek, idrar yolu, mesane, prostata ait hastalıkların<br />

seyrinde, enfeksiyon ve kanamanın<br />

kontrolünde, böbrek fonksiyonunun korunması<br />

nda suyun çok büyük rolü var. i.Ü. Tıp Fakül-tesi<br />

Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Prof. Dr. Tarık Esen, az sıvı alımının taş oluşumunu<br />

artırdığına dikkat çekerek, idrarı güne 1<br />

litrenin altına düşenlerin hayatı boyunca taş<br />

riskiyle karşılaşacağını kaydetti. Esen, suyun<br />

ürolojik hastalıkların tedavisindeki önemini<br />

şöyle sıralıyor:<br />

- Bir böbreğin alınması gereken ameliyatlar<br />

olduğunda diğer böbrek sıvı desteğiye kamçılanıyor.<br />

- Böbrekte olabilecek fonksiyon kaybını en<br />

aza indirmek amaçlanıyor.<br />

- İdrar yolu enfeksiyonunu yada kanamasını<br />

suyla tek başına kontrol etmem mümkün.<br />

- Sıkça rastlanan sistitin tedavisinde en<br />

önemli ilaç su.<br />

- Bir taş kanamasını su içerek seyreltebilir,<br />

bizim için önemli olmaktan uzaklaştırabiliriz.<br />

Suyun idrar yolu taşlarının düşürülmesi sirasında<br />

en önemli yeri var. Esen ideal suyun<br />

özelliklerini şöyle belirtti: “Düşük sodyum, oksalat,<br />

yüksek sitrat, magnezyum, normal oranda<br />

kalsiyum içermeli.”<br />

510 511

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!