23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İNSAN<br />

İNSAN<br />

UÇUKTAN NASIL KORUNABİLİRİZ?<br />

Uçuk, ön belirtileri ile açık yaranın kapanması<br />

süresi arasında bulaşıcıdır. Uçuğu olan<br />

bir kişinin kullandığı havlu, bardak, çatal, kaşık<br />

vb eşyalarla ve uçuklu kişinin öpmesi sonucu<br />

bulaşır. Eğer uçuğa dokunulursa yüzün diğer<br />

bölümlerine bulaştırılabilir. Uçuktan uzak kalabilmek<br />

için sağlıklı beslenmek de önemli.<br />

Araştırmacılar, diyet yapanlarda uçuk virüsünün<br />

harekete geçmemesi için lisin içeren tavuk,<br />

patates, süt, fasulye ve balık besinleri alınmasını,<br />

arijinin içeren çikolata, yer fıstığı, bira,<br />

üzüm, mısır gevreği gibi yiyeceklerden uzak<br />

kalınmasını tavsiye ediyor.<br />

MERCEK, EKİM 2004<br />

DOĞUMUN MUCİZE HABERCİSİ<br />

SP-A PROTEİNİ<br />

Amerikalı bilimadamları yaptıkları son araştırmalarda,<br />

doğum sancılarının anne karnındaki<br />

bebeğin akciğerlerinde gelişim tamamlandığı<br />

zaman başladığını belirledi. Ancak yapılan<br />

bu araştırma beraberinde önemli bir soruyu<br />

da getirdi: Bebek bekleyen annenin kendisi<br />

dahi farkında değilken, bebeğin akciğerlerinin<br />

tamamen gelişip gelişmediği nereden bilinmekteydi?<br />

Doğduktan sonra bebek için en önemli şey<br />

şüphesiz nefes almaktı r. O ana kadar henüz<br />

hava ile tanışmamış ciğerlerin, hava ile doldurulup<br />

nefesin geri verilmesi gereklidir. Doğduktan<br />

sonraki ilk ana kadar hiç nefes almayan<br />

ciğerler, ilk nefesi bir anda oldukça normal bir<br />

şekilde alıp vermeye başlarlar. Bebek, o ana<br />

kadar annenin kanında karşılaştığı oksijeni<br />

artık kendi ciğerleri vasıtasıyla havadan olmak<br />

zorundadır. Bebeğin bu yeni duruma hazır olup<br />

olmadığı nı Allahü teâlâ’nın ihsanı ile bildiren<br />

özel bir protein vardır: SPA proteini...<br />

Teksas Üniversitesi’nde görevli Jennifer<br />

Condon ve ekibi, bazı denek hayvanlar üzerinde<br />

yaptıkları deneylerde ceninin, hamileliğin<br />

32. Haftasından sonra akciğerlerin oksijen<br />

alimında önemli rol oynayan SP-A ismindeki<br />

bir proteini üretmeye başladığını saptadılar.<br />

Ayrıca, hamileliğin erken evrelerinde SP-A proteini<br />

verilen deneklerin erken doğum yaptığını<br />

söyleyen bilim adamları, ayın şekilde, SP-A<br />

prote-ininin işlevini durdurduklarında doğum<br />

sancilarını önlediklerini de keşfettiler. Bilimadamları,<br />

insanlarda da benzer bir mekanizmanın<br />

sanciların başlamasında rol oynayabileceğini<br />

ifade ederek, SP-A proteininin insanlarda<br />

da bulunduğunu belirttiler.<br />

Ceninin akciğerlerine özgü bir protein olan<br />

SP-A ve doğum sancı sı arasında bir bağlantı<br />

olduğunu ilk defa ortaya koyan bu araştırmaya<br />

göre, SP-A doğmamış bebeğin akciğerlerinde<br />

yaşam sıvısı olan amniyon sıvısına geçip,<br />

orada bağışıklık sisteminin makrofaj denilen<br />

hücrelerine yerleşiyor. Bu hücreler de, rahme<br />

yapışarak bir tür enfeksiyon reaksiyonuna<br />

neden oluyor. Oluşan enfeksiyonsa rahmin<br />

kasılma hareketini uyardığı için sancılar başlı<br />

yor. Nefes alıp vermede önemli rol oynayan ve<br />

akciğerlerin gelişme sürecinin sonunda üretilen<br />

SP-A proteininin, doğum sancısına neden<br />

olduğunun tespit edilmesi ise bugüne kadar<br />

bilinmeyen bir mucizeyi ortaya çıkardı: Doğum<br />

sancılarını başlatan SP-A proteini, ancak bebeğin<br />

doğduğunda ilk olarak kullanacağı organ<br />

olan akciğerleri tam anlamıyla gelişince<br />

salgılanmaktadır. SP-A proteini, bir anlamda<br />

bebeğin doğuma hazır olduğunun bir sinyali<br />

niteliğindedir.<br />

BEBEĞİ İLK NEFESİNE HAZIRLAYAN AL-<br />

LAHÜ TEÂLÂ’DIR.<br />

Bebeği doğduğu an herşeyi ile hazır olarak<br />

yaratan Allahü teâlâ, akciğerlerin oluşumunda<br />

da gerekli hazırlıkların tamamlanmasını<br />

sağlamıştır. Bebeğin akciğerleri ancak tam<br />

olarak geliştiğinde SPA proteininin ve doğum<br />

sancısının oluşması ise yüce Allahü teâlâ’nın<br />

bir rahmetidir. Bu örnekte görüldüğü gibi bebek<br />

daima özel bir koruma altındadır. Ama<br />

unu-tulmamalıdır ki, bu koruma anneye ait değildir.<br />

Cenin gelişimini devam ettirirken, anne<br />

normal hayatına devam eder. Çocuğun gelişimi<br />

ve hayata normal bir insan olarak gelebilmesi<br />

için gerekli tüm ayrıntıları Rabbimiz, en<br />

mükemmel şekilde yaratmıştır. Böylece, hem<br />

cenin halindeki bebeğin yaşaması için gerekli<br />

her türlü ihtiyacı karşılanmış olur, hem de annenin<br />

bebeği yaşatabilmek için ne yapması<br />

gerektiğini düşünmesine gerek kalmaz. Sonsuz<br />

ilim ve güç sahibi Yüce Rabbimiz, yarattığı<br />

herşey gibi ana rahmindeki doğum sürecini de<br />

kusursuz şekilde yaratarak savumasız ve şuursuz<br />

olan bebeği rahmetiyle koruması altına<br />

almıştır.<br />

Allahü teâlâ bu gerçeği bir âyette şöyle bildirmektedir:<br />

“Allah, sizi annelerinizin karnından<br />

hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz<br />

diye işitme, görme (duyularını) ve<br />

gönüller verdi.” (Nahl Suresi 78. âyet meali)<br />

MERCEK, HAZiRAN 2002<br />

İLK NEFES ÖNCESi HAZIRLIKLAR<br />

Ceninin gelişimindeki her türlü aşama<br />

kontrol altında ve çok aşamalı, kusursuz bir<br />

plana uygun olarak gerçekleşmektedir. Anne<br />

karnındaki bebek gelişimini devam etirirken,<br />

anne normal hayatına devam eder. Vücudundaki<br />

tüm gelişmeler kendi kontrolü dışındadır.<br />

Bebeğin gelişimi ve hayata normal bir insan<br />

olarak gelebilmesi için gerekli tüm ayrıntıları<br />

Allahü teâlâ en mükemmel şekilde yaratmıştır.<br />

Böylece, hem fetus halindeki bebeğin yaşaması<br />

için gerekli her türlü ihtiyacı karşılanmış olur,<br />

hem de anne bebeği yaşatabilmek için ne yapması<br />

gerektiğini düşünmekten kurtulur. Zaten<br />

düşünse de yapabileceği hiçbir şey yoktur.<br />

Mesela, fetüsün vücudundaki artık maddeleri<br />

kendi böbreklerine alıp temizlemek ve dışarı<br />

atmak, hiçbir annenin yapabileceği bir iş değildir.<br />

Yeni bir insanın dünyaya gelebilmesi için<br />

tüm ihtiyaçları ve sistemleri en güzel biçimde<br />

yaratan Allah’tır. Şimdi bebeğin doğum öncesi<br />

dönemlerindeki hazırlıklarına bir göz atalım.<br />

İlk Nefes<br />

Bebek için en önemli şey nefes almaktır. O<br />

ana kadar henüz havayla tanışmamış ciğerlerin,<br />

havayla doldurulup nefesin geri verilmesi<br />

gereklidir. Doğduktan sonraki ilk ana kadar<br />

hiç nefes almayan ciğerler, ilk nefesi bir anda<br />

oldukça normal bir şekilde alıp vermeye başlarlar.<br />

Çünkü bebek o ana kadar annenin kanından<br />

karşıladığı oksijeni artık kendi ciğerleri<br />

vasıtasıyla havadan almak zorundadır. Bebeği<br />

doğduğu an herşeyiyle hazır olarak yaratan<br />

Allah, akciğerlerin oluşumunda da gerekli hazırlıkların<br />

tamamlanmasını sağlamıştır. Akcığerlerin<br />

hazırlanmasıyla göğüs kafesiyle karnı<br />

birleştiren diyaframa görev düşer. Diyafram<br />

altıncı aya doğru çalışmaya başlar. İlk önceleri<br />

çok kısa zamanlarda, bir saatte bir kaç defa<br />

genişler ve büzülür ama bunu doğduktan sonra<br />

sürekli yapacaktır.<br />

Hazırlıklar Tamamlanıyor<br />

Cenin giderek dış dünyaya hazır hale gelirken,<br />

organlar arasında olağanüstü bir iş-bölümü<br />

yapılır. yapılacak işler ve gelişmeler,<br />

dünyanın şartlarına göre belirlenmiştir. Anne<br />

karnında kullanılmayan gözler, dünyadaki ışık<br />

şiddetine, kulaklarda dünyadaki seslerin özelliklerine<br />

göre inşaa edilir. Aynı şekilde, mide<br />

ve diğer sindirim organları dünyadaki besin<br />

maddeleriyle uygun çalışabilecek bir şzyolojik<br />

sistemle donatılır. Sindirim sisteminde görev<br />

alan hücreler hiç tanımadıkları besinleri analiz<br />

etmeye ayarlı bir şekilde programlanır. Karbonhidratları,<br />

yağları, proteinleri analiz etme<br />

532 533

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!