23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HÜCRE<br />

HÜCRE<br />

Bunun için karaciğer hücreleri 24 saat durmadan<br />

çalışmak mecburiyetindedir. Çok yemek<br />

ve içmek karaciğer hücreleri için çok<br />

zararlıdır. Aşırı derecede çalışan karaciğer<br />

hücreleri Ramazan-ı şerifte oruçla dinlenir.<br />

Anne karnında bulunan cenin ile annesi arasındaki<br />

göbek kordonundan hergün 350 litre<br />

kadar sıvı akar. “Bir hücrenin bilgisi 900 cilt kitaba<br />

sığmıyor! Canlıların, özellikle insanın genetik<br />

yapısının son derece kompleks özellikte<br />

olduğu zaten bilinmekteydi. Ancak, İsan Genomu<br />

Projesi ile bu kusursuz ve hayret verici yapı<br />

bir kere daha bulundu ve insanlar tarafından<br />

daha çok duyulmaya başlandı.<br />

İnsan vücudunda 100 trilyon hücre ve her<br />

hücrede insana ait tüm bilgilerin saklandığı<br />

DNA zinciri var. Diğer bir deyişle DNA, insan<br />

vücuduna ait tüm bilgilerin muhafaza edildiği<br />

bir bilgi bankası. Ama bu bankadaki bilgi öylesine<br />

muazzam bir miktarda ki, insanın saçının<br />

renginden boyunun uzunluğuna kadar tüm<br />

özellikleri DNA’da bilgi olarak kayıtlı.<br />

Bu bilginin büyüklüğünü anlayabilmek için<br />

şöyle bir benzetme yapılabilir: İnsan hücresindeki<br />

DNA’da saklı olan bilginin tamamının<br />

yazmaya kalksaydık, bunun için her biri 500<br />

sayfa olan 900 ciltten oluşan dev bir kütüphane<br />

oluşturmamız gerekirdi. Bu ansiklopedileri<br />

sığdırmak içinse bir futbol sahası uzunluğunda<br />

bir kütüphaneye ihtiyacımız olurdu.<br />

Bundan daha düşündürücü ve etkileyici<br />

olan ise, tüm bu muazzam bilginin bir futbol<br />

sahasına değil, gözle göremeyeceğimiz kadar<br />

küçük, milimetrenin yüz binde biri büyüklüğünde<br />

bir alana sığdırılmış olması. Kuşkusuz<br />

hiçbir teknolojinin gerçekleştiremeyeceği, bu<br />

muazzam paketleme kendiliğinden oluşmadı.<br />

Böylesine muhteşem bir bilgi bankası, kendi<br />

kendini paketlemiş ve gözle görülmeyecek kadar<br />

küçük bir alana tesadüfen sığdırılmış değil.<br />

Bu olağanüstü yapının, Allahü teâlâ’nın üstün<br />

ve kusursuz yaratışı ile var olduğu apaçık ve<br />

kesin bir gerçek.” (AKİT - 1 Temmuz 2000)<br />

Elektron Mikroskobu İle İnceleme<br />

En iyi ışık mikroskobunda obje 2000 defa<br />

büyütülebilir. Bu durumda 0.2 mikrondan büyük<br />

olan cisimler mikroskop altında görülebilir.<br />

Çünkü görünür ışığın dalga boyu en kısa olanı,<br />

mor ışındır. (0.4 mikron kadar). En uzun dalga<br />

boyu da 0.8 mikronla kırmızı ışındır. Kullanılmakta<br />

olan ışının dalga boyunun ancak yarısı<br />

kadar büyük olan cisimleri görmek mümkündür.<br />

Bu da mor ışının en fazla yarısı kadar olabilir.<br />

Elektron mikroskobunda ışık dalgaları yerine<br />

hızlı elektronlardan yararlanılmış, mercek<br />

yerine de manyetik alanlar kullanılmıştır. Bu<br />

sürede 200.000’den fazla büyültme elde etmek<br />

mümkün olmuştur (yani 0.001 mikron =<br />

10 A lük ayrıntıyı saptayabilecek güçte). Ancak<br />

insan gözü elektronları göremediğinden,<br />

elektronların floresan bir ekrana yansıtılması<br />

ya da fotoğrafının çekilmesi gerekir. Bu yolla<br />

hücrenin ayrıntılı yapısı ve virüsler incelenebilmektedir.<br />

Elektron mikroskobunda ultramikrotomlarla<br />

hazırlanmış 0.2 mikron kalınlığındaki pereparatlar<br />

incelenebilir. Bu pereparatlara kontras<br />

(gölge) vermek için altın gibi ağır atomlar<br />

kullanılır. Elektron mikroskobunda yüksek vakum<br />

ve sıcaklıktan dolayı bugüne kadar canlı<br />

her-hangi bir şey incelenememiştir.<br />

Hücrenin Şekli ve Büyüklüğü<br />

Serbest kalan bir hücre kendini korumak<br />

amacıyla genellikle, yüzey geriliminin etkisi<br />

al-tında, küre şeklini alır. Çünkü hacmi en<br />

büyük; fakat yüzeyi en küçük geometrik şekil<br />

küredir. Hücreler, türden türe, dokudan dokuya<br />

ve yaptıkları işe göre şekil bakımından büyük<br />

değişiklikler gösterirler.<br />

En küçük boylu hücreler gametler, bakteriler<br />

ve parazit hücrelerdir. Bu hücreler 0.2 - 0.5<br />

mikron (1 mikron = 0.001 mm.) çapındadır.<br />

Bazı silliler ve delikler gözle görülebilir. (Gregarin’/w<br />

1.5 kadar olabilir). En büyük hücre, önce<br />

Madagaskar’da yaşayan Aepyornis kuşunun 8<br />

litrelik yumurtası bilinen en büyük hücrelerdir.<br />

Bilinen en uzun hücrelerse aksonlarıyla beraber<br />

1 m. kadar uzunluktaki bazı sinir hücreleridir.<br />

HÜCRELERİN BESLENMESİ<br />

Mide kendisinden başka yiyeceklerin herbirini<br />

en küçük kimyasal parçalara ayırır. Faydalı<br />

olanları seçer, posalara kıymet vermez. Muhtelif<br />

hücrelere besin olmak üzere proteinler<br />

meydana getirir.<br />

Sindirim organları bedenin zaruri ihtiyacı<br />

olan kalsiyum, kükürt, iyot, demir ve diğer zaruri<br />

maddeleri seçer. Bu maddelerin değerli<br />

olan kısımlarının kaybolmamasına ve hormanların<br />

meydana gelmesini sağlar. Açlığa<br />

karşı yağ ve diğer maddeleri saklar.<br />

Yaşamak için gereken bütün besin ihtiyaçları<br />

muntazam miktarda stok edilir. Milyarlarca<br />

hücreye besin olarak dağıtılır. Kılcal damarlar<br />

vasıtasıyla her hücreye ayrı ayrı devamlı ulaştırılır.<br />

Ve önemli tarafı diş, kemik, kıl, et, tırnak<br />

yapmakla görevli hücrelere ancak ihtiyacı olan<br />

madde ve besinler gönderilir. İnsan aklının bugüne<br />

kadar yaptığı fabrikaların herhangi biri<br />

asla bu kapasitede değildir. Hücreler ilk besini<br />

aldıkları zaman besin ilk hali ile kalır. Sonra<br />

her hücrenin görevi besinleri yakmak ve besinlerden<br />

kalori meydana getirmektir. Bütün<br />

vücudun ısısından sorumlu olan da onlardır.<br />

Yakmadan yanma olmaz. Hücrelerdeki bütün<br />

besinlerde hidrojen, oksijen ve karbondioksit<br />

vardır. Besinler, onarım, gelişme ve enerji meydana<br />

getirme gibi özel işlemleri vardır.<br />

HÜCRE TEDAVİSİ<br />

Ortaçağın ünlü hekimlerinden Paracelsus’a<br />

göre; “Bir organı ancak kendisinden olan bir<br />

organ tedavi eder.”<br />

Ahtapot ikiye bölündüğünde noksan olan<br />

kısmını tamamlar. Meyve kurdunun başı<br />

ko-parıldığında ölmez. Başını yeniden meydana<br />

getirir.<br />

Hücrelerde ırsi kabiliyetler vardır. Organ tamamlandığında<br />

hücreler çoğalma faaliyetini<br />

kendiliğinden durdurur. Döllenmede hücre<br />

ikiye ayrılır. Her parçadan bir insan meydana<br />

gelir.<br />

Stoplazma çekirdeğin etrafındaki protoplazma<br />

maddesidir. Stoplazmalar geçmiş nesillerden<br />

intikal eden bütün ırsi nitelikleri saklıyorlar.<br />

Buradaki gizli sır bilinmiyor?<br />

Protoplazma canlı hücrenin vücudunu meydana<br />

getiren ve içinde çoğu çekirdek bulunan<br />

bir maddedir. Ana karnındaki çocuğun embiryonun<br />

tedrici olarak gelişmek suretiyle protoplazmadan<br />

insan suretine geçişi tarihi bir seyir<br />

arz eder. Bu tarihi seyir irsi amiller stoplazmadaki<br />

zerrelerin nizamından ibarettir.<br />

Hamile kaldıktan sonra kanından besledıği<br />

cenin üzerinde annenin dahi mühim etkisi<br />

yoktur. Zira çocuğun ana ve babasına benzemesine<br />

ancak irsiyet faktörleri (genleri) tayin<br />

ederler.<br />

11 Nisan 2004 Hürriyet Gazetesi Sayfa 5<br />

Leicester Tokikoloji Tıp Araştırma Konseyinin<br />

araştırması; “Moleküler Hücre” adlı sayıda<br />

Prof. Gerald Cohen’e göre; “Vücudumuzdaki<br />

hücreler sürekli ölüyor. Hücrelerin çoğu kendini<br />

yok ediyor. Ölüme programlanmışlar ve<br />

buna (apoptosis) deniyor.<br />

Sağlıklı bedenlerde hücre sayısı değişmiyor.<br />

Her saniye milyonlarca hücre üretilirken, milyonlarcası<br />

da yok oluyor. Ya da kendi kendini<br />

yok ediyor. Bu süreçteki dengesizlik Parkinson<br />

ve kanser gibi hastalıkları beraberinde getiriyor.<br />

Hücrelerin ölüm süresinin analizi bu gibi<br />

hastalıklarda hücrelerin manipolasyonunu kolaylaştırabilir.”<br />

410 411

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!