Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SU<br />
SU<br />
ladı. Rapora göre, Türkiye, kişi başına düşen<br />
su kaynaklarının mutlak büyüklüğü açısından<br />
3 bin 200 metreküp ile Akdeniz ölçülerinde<br />
su zengini ülkeler grubunda, İtalya, Fransa<br />
, İspanya ie aynı düzey de değerlendiriliyor.<br />
Balkan ülkeleri ve Portekiz’e göre fakir, ancak<br />
güney ülkelerine kıyasla hayli zengin görülen<br />
Türkiye’nin gerçek durumu çok faktörlü sınişandırmada<br />
ortaya çıkıyor.<br />
Hem Tüketiyor Hem Kirletiyoruz İstanbullu,<br />
bir yandan sınırlı içme suyu kaynaklarını hızla<br />
tüketirken bir yandan da kirletiyor. Kirlenen<br />
su kaynaklarının artması da ek maliyetler getiriyor.<br />
İstanbul’a içme suyu sağlayan Terkos,<br />
Elmalı, Ömerli, Alibeyköy, Büyükçekmece, Darlık<br />
barajlarının bulunduğu hav-zaların kötü<br />
yönetilmesi, suyun giderek daha uzaklardan<br />
taşınmasına nende oluyor. Tüm bu sorunlara<br />
kamuoyunun dikkatini çekmek, yetkililerle işbirliği<br />
kurarak çözümler üretmek isteyen meslek<br />
odaları temsilcileri, akademisyenler, sivil<br />
toplum örgütleri, çevreciler geçen yıl “İstanbul<br />
Su Girişimi” adıyla internet üzerinde bir araya<br />
geldi.<br />
62-VAKiT GAZETESi 23 MAYIS 2002<br />
Su Kaynaklarında SOS<br />
Rapor, dünyadaki tatlı su kaynaklarının yarısına<br />
yakın bölümünün kirlenmeden payını<br />
aldığını dikkat çekti. Raporda, “Dünyadaki en<br />
büyük 227 nehirden yüzde 60’ı ise üzerlerinde<br />
inşa edilen barajlar ya da diğer bazı yapılaşmalar<br />
yüzünden etki altında bulunmaktadır”<br />
denildi.<br />
Barajların ve benzeri yapılaşmanın dünyadaki<br />
besinlerin artması ve enerji kazanımının<br />
çoğaltılması anlamında yararının inkar edilemeyeceğine<br />
işaret eden rapor, “ Ancak bunun<br />
su sistemlerinde ve ekosistemde meydana<br />
getirdiği geri dönülmez zararlar da oluyor” görüşü<br />
dile getirildi. Raporda, 1950’li yıllardan bu<br />
yana barajlar ve benzeri nedenlerle 40 ila 80<br />
milyon arasında kişinin yerlerinden edildiklerine<br />
de dikkat çekti. Dünyada 2 milyar kişinin<br />
sadece yer altı ndaki su kaynaklarına bağımlı<br />
oldukları kaydedilen rapora göre, Hindistan,<br />
Çin, Batı Asya, Arap Yarımadası, eski Sovyet<br />
Cumhuriyetleri ve ABD gibi yerlerde aşırı yüklenme<br />
nedeniyle bu kaynakların seviyelerinde<br />
ciddi düşüş görülüyor. Raporda, 80 ülkede,<br />
dünya nüfusunun yüzde 40’lık bölümünün ciddi<br />
su sıkıntısı yaşadığı belirtilirken, “Halen 1.1<br />
milyar kişinin güvenli ve sağlıklı içme suyuna<br />
ulaşmaları imkânsız ve bu durum Afrika ve<br />
Asya gibi yerlerde temizlik alanında sorunlarla<br />
da yol açıyor” denildi. Raporda, “Bütün bunlara<br />
rağmen, dünyadaki su kaynaklarından yararlanan<br />
insan sayısı 1990’lı yıllarda dünya nüfusunun<br />
yüzde 79’u olan 4.1 milyarlara yükseldi, bu<br />
rakam 2000 yılında da yüzde 82 oranına çıkarıldı”<br />
ifadesine yer verildi. Raporun sonuç bölümünde<br />
de “ Dünyanın geleceğini belirleyen<br />
bir dönüm noktasında bulunuyoruz ve gelecek<br />
bizim elimizde” ifadesi kullanıldı.<br />
Dünyada sular gittikçe kirletiliyor. Bir yanda<br />
susuzluk çeken insanlar, diğer yanda boşa<br />
akan sular…<br />
63- (Basından- yayın ve tarih belirtilmemiş)<br />
Sahra çölünde zengin zamanların izi bulundu.<br />
Sahra çölünün derinliklerindeki tatlı su<br />
rezervleri bir milyon yıllık bir geçmişe sahip.<br />
Uluslararası bir araştırma ekibi Geophysical<br />
esearch Letters dergisinde, bu suyun Afrika’daki<br />
akifer sisteminde yılda iki metrelik bir<br />
hızla kuzeye doğru ilerlediğini buldu. Sahra<br />
çölü bir zamanlar gölleriyle verimli bir bölgeyi<br />
oluşturuyordu. Geçmişin bu kanıtları şimdi<br />
sadece yeraltı su kaynaklarında gizli. Su rezervlerinin<br />
ne kadar eski olduğu ya da nereye<br />
doğru aktığı bugüne değin bilinmiyordu. Bern<br />
Üniversitesi’nde Roland Purtschert yönetiminde<br />
çalışan uluslararası ekip bu soruları cevaplayabilmek<br />
için Mısır, Libya, Çad ve Sudan<br />
çölü altındaki yer altı su sisteminden örnekler<br />
alarak inceledi. Araştırmacılar bu amaçta yüzey<br />
suyundaki havanın içindeki elementlerle<br />
çözülmesinden yararlandılar. Bunlara son derece<br />
ender bulunan radyoaktif kripton gazının<br />
düşük oranda izotopları da dahildir. Bu izotoplar<br />
kozmik ışınla atmosfer dahilinde oluşur.<br />
Bir bilyon kripton atomunda ortalama sadece<br />
tek bir kripton 81 izotopu bulunur. 220 .000 yıl<br />
içinde yani bu radyoaktif maddenin yarılama<br />
değerinde kripton 81 atomlarının yarısı dağılır.<br />
Araştırmacılar böylece su örneklerindeki krip<br />
ton 81 oranına göre suyun yaşını hesaplıyabiliyorlar.<br />
Bilim adamları şimdi örneklerindeki<br />
kripton 81 atomlarını lazer destekli yeni bir<br />
yöntemle saydılar. Buna göre su çok yavaş bir<br />
biçimde kuzeye doğru akıyor. Güneydeki örnekler<br />
yaklaşık olarak 200.000 yıl, kuzeydekiler<br />
ise bir milyon yaşında. Ender bulunan izotopun<br />
ilk kez yaş belirlenmesinde yararlanılabildiğini<br />
söyleyen araştırmacılar bundan sonra aynı<br />
yöntemle buzul hareketlerini ve denizlerdeki<br />
sirkülasyonları takip edebilmeyi umuyorlar.<br />
64- (Basından- yayın ve tarih belirtilmemiş)<br />
Çad Gölü küçülüyor<br />
Bir zamanlar Afrika’nın en büyük içme suyu<br />
rezervi olan Çad gölü son 38 yıl içinde yaklaşık<br />
yüzde seksen oranında küçüldü. Wisconsin<br />
Üniversitesi bilim adamları bu kayıptan<br />
insanları sorumlu tutuyorlar. Gölün etrafında<br />
yer alan Nijer, Çad, Kamerun ve Nijerya gibi ülkelerdeki<br />
yoğun sulama çalışmaları nedeniyle,<br />
bir zanlar 25.000 km olan göl, bugün yalnızca<br />
1350 km.’lik bir alanı kapsamakta. Araştırmacılar<br />
gölün daha da küçüleceğini söylüyorlar.<br />
İKLİM değişimi nedeniyle bölge altmışlı yıllardan<br />
bu yana git gide daha az yağış almaya<br />
başladı; bu gelişmeye bağlı olarak göle dökülen<br />
nehirler de göle daha az su taşımaya başladılar.<br />
Uzmanlar bölgede yaşanan su sıkıntısının,<br />
ekolojik felaketlerle birlikte politik çekişmeler<br />
de doğurması ndan endişe ediyorlar.<br />
66-BiLiM VE TEKNiK Nisan 2001<br />
DÜNYA’NIN YiTEN HAZiNESi SU<br />
Ancak günümüzde dünyanın % 20’si yeterli<br />
su hizmeti alamamakta. 1 milyardan fazla<br />
insan içecek temiz su bulamıyor: 2.5 milyar<br />
insan su kaynaklı hastalıklara korunma imkânından<br />
yararlanamıyor. Bunun sonucu olarak<br />
aslında önlenebilecek olan bu hastalıklardan<br />
dolayı her gün 10.000 ila 20.000 çocuk ölüyor.<br />
1990’ların ortasında bile Latin Amerika, Afrika<br />
ve Asya’da kolera salgını yaygın olarak görülüyor.<br />
Bangladeş’de ve Hindistan’daysa insanlar<br />
arsenik karışmış suyu içiyorlar.<br />
67- (Basından- yayın ve tarih belirtilmemiş)<br />
2025 Yılında Su Bütçesi<br />
Yirminci yüzyılın başlarından bu yana nehirler,<br />
yer altı suları ve diğer kaynaklardan sağlanan<br />
su miktarı küresel ölçekte 9 kat arttı. Buna<br />
rağmen kişi başına düşen su miktarı bu süre<br />
içinde yalnızca iki katına çıktı ve son dönemde<br />
daha da azadı. Bazı yetkililer, bu olumlu yöndeki<br />
gelişmelere ve su tüketimi konusunda bilincin<br />
artışına rağmen, insan nüfusundaki hızlı artıştan<br />
kaynaklı su tüketimindeki ivmenin önüne<br />
geçilemeyeceğinden endişe duyuyorlar. 2025<br />
yılında kişi başına düşen yıllık su miktarına<br />
ilişkin tahminler, yeryüzündeki 7,2 milyarlık insan<br />
nüfusunun en az % 40’ının, tarım, endüstri<br />
veya sağlık anlarında yalnızca doğal su kaynaklarına<br />
bağımlı olmaları durumunda büyük<br />
sıkıntı yaşayabileceklerini gösteriyor. Amerika<br />
ve Çin gibi su kaynağı bakımından zengin ülkelerin<br />
belirli bölgelerinin de bu sıkıntıdan paylarını<br />
alacağı tahmin ediliyor. insanların suya<br />
ulaşımları, doğal kaynakların tüketilmesinin<br />
dışında politik , ekonomik nedenlerden, değişen<br />
İKLİM şartlarından ve sahip olunan teknolojinin<br />
niteliğinden de kaynaklanıyor. Barajlar;<br />
akarsuların, göllerin ve denizlerin ekosistemine<br />
zarar verdi. Bunun en ünlü örneği de pamuk<br />
tarlalarını sulamak adına Amu Derya ve Syr<br />
Derya nehirlerinin yatağının değiştirilmesi sonucu<br />
kuruyan Aral Denizi’dir.<br />
68-PS Pazar Sürprizi<br />
Su müjdesi uzaydan geldi.<br />
NASA uzmanları son iki yıldır hummalı bir<br />
çalışma içerisinde, Voyager uydusundan ge-<br />
620 621