23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİTKİLER<br />

BİTKİLER<br />

ması fazla alışık olmadığımız bir durumdur.<br />

Çevresindeki kayayı taklit edebilen bir bitkinin<br />

hangi özelliklere sahip olması gerektiğini düşünürsek,<br />

ne kadar hayret verici bir olayla karşı<br />

karşıya olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.<br />

Her şeyden önce bu bitkinin, çöl ortamını çok<br />

iyi bilmesi çevre şartlarından haberdar olması<br />

gerekir. Buna göre etraftaki bazı hayvanlardan<br />

kurtulmak ve aynı zamanda aşırı sıcaklara<br />

karşı koymak için belirli bir şekil ve savunma<br />

sistemi olması gerekiyordu. Sonuç olarak kayaların<br />

kendisi için en ideal model olduğuna<br />

karar vermelidir. Kendini kayalara benzetisi<br />

göze batmayacağını ve taş gibi hacimli bir<br />

yapının depo görevini rahatça yerine getirebileceğini<br />

düşünmeli ve bütün kimyasal yapısını<br />

bu kararına göre değiştirmelidir. Ne bir akla, ne<br />

bir şuura, ne bir göze sahip olmayan bitkilerin,<br />

kendileri için böyle hayati önemi olan kararlar<br />

alamayacakları ve bu kararlarını uygulamayacakları<br />

çok açıktır. Peki, bitkileri bulundukları<br />

ortam için en uygun yapıya ve şekle kavuşturan<br />

nedir? Tüm canlıların tesadüfler sonucunda<br />

meydana geldiğini iddia eden evrimciler,<br />

kaya taklidi yapan çöl bitkilerinin de, bu özelliğe<br />

tesadüfen sahip olduklarını iddia ederler.<br />

Bu iddiaları yukarıda anlatılan senaryodan çok<br />

daha mantıksızdır. Tesadüfen meydana gelen<br />

hangi olay, bir bitkiye kusursuz bir taklit yeteneği<br />

ve çöl sıcağında en çok ihtiyacı olan su<br />

deposunu kazandırabilir? Bu bitkileri tüm bu<br />

özellikleri ile yaratanın sonsuz bir ilim ve kudret<br />

sahibi olan Allahü teâlâ olduğu açıktır.<br />

Yapraklardaki su deposu<br />

Çöl bitkilerinin su ve besin maddelerini depo<br />

edecek şekilde yaratılmış olan depo yaprakları,<br />

dam koruğu (sedum) bitkisinde olduğu gibi silindir<br />

şeklinde veya makas otunda (carpobrotus)<br />

olduğu gibi prizma şeklinde olabilir. Kurak<br />

bölgelerde yaşayan bu bitkiler su depolama<br />

özelliklerinden dolayı taze bir görünüme sahiptirler.<br />

Su, gövde ya da yapraklarda geniş,<br />

ince duvarlı hücrelerde korunmaktadır. Bu<br />

yaprakların kalın üst tabakası su kaybını azaltır.<br />

Çöl bitkilerinin kusursuz yaratılışlarının bir<br />

başka özelliği ise küre şeklinde olmalarıdır.<br />

Çünkü küre, en küçük yüzey alanına sahip olması<br />

nedeniyle en etkili su depolama şeklidir.<br />

Çöl bitkilerinin kalın gövdeleri, küre şekilleri ve<br />

gündüzleri kapalı, geceleri açık olan gözenekleri,<br />

buharlaşma ile su kaybını azaltan bir yapı<br />

meydana getirir.<br />

Her bitki suyu farklı bölümlerinde depo eder.<br />

Örneğin, yüzyıl bitkileri yapraklarında, gece<br />

açan cereus bitkisi yeraltındaki soğanı da, kaktüs<br />

ise tombul gövdesinde su depolar. Sabır<br />

otu gibi bitkiler ise nadir olarak yağan yağmurları<br />

yakalamak için oluk şekilli yapraklarını açık<br />

tutarlar. Bunun tam tersine sarracenia minor<br />

gibi yağışlı bölgelerde bulunan bitkilerin yaprakları,<br />

aşırı yağmurdan korunmak için şemsiye<br />

gibidir. Her bitkinin bulunduğu şartlara<br />

uygun bir şekle sahip olması, Allahü teâlâ’nın<br />

kusursuz yaratışının göstergesidir.<br />

Kaktüslerin hepsinin uzunlamasına çizgileri<br />

ya da yüzeylerinde çok sayıda dikenimsi<br />

çıkıntıları vardır. Bu bitkilerin, çizgili yüzeyleri<br />

içlerinde depo edilen suyun miktarına göre daralma<br />

ve gevşeme özelliğine sahiptir. Kaktüs<br />

ısıyı yayabilen, su dolu gövdesini hayvanlardan<br />

koruyan ve dikleşen iğnelere sahiptir. Mumlu<br />

üst tabaka, sıcağın bitkinin içine işlemesini<br />

azaltarak bitkiyi korur. Bu bitkilerin renkleri<br />

solgun ve parlak olduğundan üzerlerine düşen<br />

ışının çoğunu yansıtırlar. Bazıları da güneş<br />

ışığını yansıtacak beyaz tüylerle kaplanmıştır.<br />

Her insan mutlaka bir kaktüs görmüştür.<br />

Ancak, kaktüse ait özelliklerin estetik dışında,<br />

birçok amaca yönelik olarak yaratılmış<br />

olması büyük bir ihsandır. Kaktüsün dikenlerinden<br />

üzerindeki beyaz tüylere kadar her bir<br />

parçasında bir vardır. Tüm bunlar kaktüslerin<br />

tesadüfen meydana gelmiş bitkiler olamayacağını,<br />

Allahü teâlâ tarafından yaratıldıklarını<br />

gösteren önemli delillerdir.<br />

Bu bitkilerin bazı türleri, özellikle “pencere<br />

yaprağı “ bitkisi, tüm gövdesini toprağın altına<br />

gömer ve sadece yaprak uçlarını dış yüzeye<br />

çıkarıp gösterir. Yaprak uçları saydamdır ancak<br />

yaprak uçlarının biraz içeri tarafında fotosentez<br />

yapan hücreler bulunur. İnce çizgiler<br />

şeklinde dizilmiş olan bu hücreler “pencere”<br />

denilen yaprak uçlarından giren ışığı yakalayıp<br />

fotosentez işlemi için kullanırlar. Bu çok özel<br />

tasarımlar sonucunda su kaybını büyük miktarda<br />

azaltan ve toprağın altında kalarak kızgın<br />

güneşten kurtulan bitki, birçok canlının kısa bir<br />

süre bile dayanamadığı çöl sıcaklarında hiç sıkıntı<br />

duymadan yaşarlar.<br />

Elbette ki her bitki ilk yaratıldığı günden<br />

iti-baren, onu yaradan sonsuz ilim ve kudret<br />

sahibi Allahü teâlâ’nın ilham ettiği şekilde hareket<br />

etmektedir. Bitkinin her hücresinin, hatta<br />

her atomunun nasıl hareket etmesi gerektiği,<br />

an ve an ona bildirilmektedir. Bu gerçek bir<br />

kuran âyetinde şöyle açıklanmaktadır. “Allah,<br />

yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı.<br />

Emir, bunların arasında durmadan iner;<br />

sizin gerçekten Allah’ın her şeye güç yetirdiğini<br />

ve gerçekten Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını<br />

bilmeniz, öğrenmeniz için.” (Talak suresi,12.<br />

âyet meali) Mercek Eylül 2002<br />

Bitkilerin şuurlu hareketleri<br />

Evrimcilerin, yeryüzündeki canlılığın açıklaması<br />

olarak gösterdikleri kör tesadüfler, bitki<br />

hücreleri tarafından gerçekleştirilen haberleşme,<br />

karar alma ve üretime geçme gibi şuur<br />

gerektiren davranışların kökenini açıklamamaktadır.<br />

Kusursuz bir şekilde çalışan metabolizmaları<br />

ve sistemleri sayesinde bilim adamlarını<br />

hayrete düşüren bitkiler, evrim teorisinin açıklama<br />

getirmekte en çok zorlandığı canlılar arasında<br />

yer almaktadır. Ünlü evrimci bilim dergisi<br />

Nature’in 21 Şubat 2002 sayısında yayınlanan<br />

bir makalede, Edinburg Üniversitesi bünyesindeki<br />

hücre ve moleküler biyoloji enstitüsü<br />

üyesi Anthony Trewavas, “bitkilerdeki bilinç,<br />

akıldan yoksun beceriler” başlıklı yazısında<br />

bitkilerin ortaya koydukları şuurlu davranışları<br />

ele almıştır.<br />

Trewavas bitki hücrelerinin birbirleriyle olan<br />

haberleşmelerin ve bu sistemin ne kadar karmaşık<br />

bir yapıya sahip olduğunu açıklarken,<br />

bitkilerin bu özelliklere ancak sonsuz kudret<br />

sahibi bir yaratıcının yaratması sonucu sahip<br />

olabileceğini şöyle itiraf eder: “Bitki hücreleri<br />

birbirleriyle kimi zaman proteinler ve hormonları;<br />

kimi zaman nükleik asit, karbonhidrat ve<br />

şekerleri; kimi zaman da kimyasal ve elektriksel<br />

sinyalleri kullanarak haberleşirler. Bireysel<br />

bitki hücrelerini çok miktardaki bu bilgiyi nasıl<br />

barındırdıkları anlaşılamamaktadır. Ancak<br />

anatomik açıdan benzer hücreler bile tek bir<br />

sinyale, olağanüstü farklı tepkiler verirler. Bireysel<br />

hücre davranışlarının oluşturduğu çok<br />

büyük bir rezervuar, farklı organizma davranışlarını<br />

üretecek şekilde koordine edilebilir.”<br />

Bitkiler, sayıları bu karmaşık işlemleri hiç<br />

durmadan ve hatasız bir şekilde defalarca<br />

yapmaktadırlar. Ancak bitkiler tüm bunları düşünecek<br />

kapasitede bir beyne ya da ince hesaplamalar<br />

yapacak bir akla sahip değildirler.<br />

Anthony Trewavas bitkilerdeki bu şuurlu davranışlara<br />

örnek olarak palmiye ağacını gösteriyor<br />

ve bu ilginç bitkinin insanı hayrete düşüren<br />

davranışlarını şöyle aktarıyor:<br />

“Palmiyenin gövdesinin şekli, güneş ışığına<br />

göre en uygun duruşu sağlayıp muhafaza<br />

38 39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!