23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİTKİLER<br />

BİTKİLER<br />

85 milyonu meyve verirken, 10 milyonu henüz<br />

meyve vermeyen yaşta. Edremit, Havran,<br />

Bur-haniye ve Ayvalık hattında tek ürün zeytindir.<br />

Türkiye’nin toplam üretiminin yüzde 34’ü,<br />

en nefis sızma ve yemeklik yağların yüzde<br />

98’i bu bölgeden çıkar. Manisa, İzmir, Aydın<br />

ve Muğla’da Türkiye toplam üretiminin hemen<br />

hemen yarısını sağlar. Ancak kaliteli yağ payı<br />

düşüktür. (29 Temmuz 2001, Sabah)<br />

Isırgan otu<br />

Isırgan otu tam bir hormon düzenleyicidir.<br />

Bir ay devam edilecek bir kür sonunda hormon<br />

bozukluğunun tamamen ortadan kalktığı görülecektir.<br />

Isırgan otu ile hormon tedavisi:<br />

Bildiğiniz gibi insanlarda erkek ve kadın arasındaki<br />

farkı hormonlar tayin eder. Vücutta<br />

hormon düzensizliği varsa erkeklerde ses incelir.<br />

Sakallar çıkmaz. Kadınlarda ise aksi olur.<br />

Ses kalınlaşır. Çenede tüyler belirir. İşte bu gibi<br />

hormon bozuklukları ısırgan tohumları ile hiç<br />

bir yan etkisi görülmeden tedavi edilebilir.<br />

Isırgan tohumları dişi ve erkek olarak ikiye<br />

ayrılır. Dişi tohumların rengi açık yeşildir. Erkek<br />

tohumlar ise koyu yeşil olur. Burada yapılacak<br />

şey çok basittir. Isırgan tohumları toplanıp, bir<br />

kap dolusu üzüm şırası içine 1/6 oranında birakılır.<br />

Yani 1 ölçek tohum, 6 ölçek üzüm şırası.<br />

Bir hafta sonra bu karışımdan sabah akşam<br />

günde iki bardak içilir.<br />

Dikkat edilecek hususlar:<br />

Erkeklerin dişi ısırgan tohumu, kadınların ise<br />

erkek ısırgan tohumu kullanmaları gerekir. Bir<br />

ay devam edilecek bu kürün sonunda hormon<br />

bozukluğunun tamamen ortadan kalktığı ve<br />

hiç bir yan etkisi olmadığı görülecektir.<br />

Sarılığa karşı ısırgan otu suyu:<br />

Isırgan otu iyice yıkandıktan sonra preslenip<br />

suyu çıkarılır. Bu sudan 12 gün süreyle günde<br />

3 defa 1 yemek kaşığı alındığında sarılık tamamen<br />

ortadan kalkabilir.<br />

Saç dökülmesine karşı:<br />

A) 400 gram ince kıyılmış ısırgan yaprağı, 2<br />

litre su, 2 litre sirkeyi 10 dakika kaynatıp, süzünüz.<br />

Bu su ile akşamları yatmadan evvel<br />

saçlarınızı yıkayınız. Saçlarınızın artık dökülmediğini,<br />

bilakis günden güne gürleştiğini göreceksiniz.<br />

B) Isırgan otu ezilerek bulamaç haline getirilir.<br />

Bir bezle başa sarılır.<br />

On beş gün devam edilirse saçlar gürleşir.<br />

Aynı bulamaç yanıkları da tedavi eder.<br />

Isırgan otu salatası:<br />

Isırgan otu salatası, kansızlığı ortadan kaldırır.<br />

Zira ısırganın bol miktarda demir içerdiği<br />

biliniyor. Bu salata anne sütünü çoğaltır. Aybaşı<br />

düzensizliklerini yok eder. Basuru önler. Yine<br />

burada dikkat edilecek şey, ısırgan yapraklarının<br />

iri ve anaç olması gerekir.<br />

(Güneş Gazetesi 12 Ağustos 2001)<br />

Kedi otu<br />

Çok kötü kokusu olmasına rağmen, kedi otu<br />

romatizmadan astıma kadar bir çok hastalığın<br />

tedavisi için kullanılan şifalı bir bitki.<br />

Rutubetli ormanlarda, çalılıklarda, çukur<br />

yerlerde ve akarsu kenarlarında yetişir. Son<br />

zamanlarda ilaç sanayiinde kullanılmak üzere<br />

ziraatı da yapılıyor. Boyu 1,5 metreyi bulur.<br />

Temmuz ve Eylül ayları arasında çiçek açar.<br />

Açık pembe renkte çiçekleri salkım şeklindedir.<br />

Kedi otunun çok kötü bir kokusu vardır. Bu<br />

kötü kokuya kediler hiç tahammül edemezler.<br />

Adı da zaten buradan gelmektedir. Kedi otu<br />

kökünde yüzde 1 miktarında kedi otu yağı bulunuyor.<br />

Faydaları:<br />

Sinirleri telkin eder. Sinir rahatsızlıklarını giderir.<br />

Histeriye karşı kullanılan şifalı bir bitkidir.<br />

Migrene karşı faydalıdır. Nevrastaniye çok iyi<br />

gelir. Hazım rahatsızlıklarını giderir. Omurilik<br />

zaafiyetine çok iyi gelir. Sinir rahatsızlıklarının<br />

sebep olduğu göz ağrılarını dindirir. Uykusuzluğu<br />

ortadan kaldırır, baygınlığı yok eder. Korku<br />

ve endişe nedeniyle ortaya çıkan huzursuzluğu<br />

giderir.<br />

Krampları ve sara nöbetlerini yatıştırır. Öksürüğü<br />

yok eder. Nefes darlığı çeken hastalara<br />

özellikle tavsiye edilir. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına<br />

iyi gelir. Sinir hastalıklarının sebep<br />

olduğu kalp çarpıntılarını önler. Baş ağrılarını<br />

yok eder. Fikir ve beyin gücüyle sıkı şekilde çalışan<br />

insanların yorgunluğunu ortadan kaldırır,<br />

eski güçlerini kazanmalarına yardımcı olur.<br />

Sinir rahatsızlıklarının sebep olduğu mide ağrılarını<br />

dindirir.<br />

Kullanışı:<br />

1) Bir kesme şekeri üzerine 15 damla kedi<br />

otu yağı damlatılarak sabah, öğle, akşam günde<br />

3 defa yenir.<br />

2) 1 yemek kaşığı ince kıyılmış taze kedi otu<br />

kökü, 1 bardak su içinde 24 saat bekletildikten<br />

sonra yatmadan evvel içilir. Bu suya 1 yemek<br />

kaşığı da bal ilave edilebilir.<br />

3) 1 yemek kaşığı ince kıyılmış kedi otu kökü,<br />

2 su bardağı kaynar su içine bırakılır. 2 dakika<br />

bekletildikten sonra, yatmadan evvel içilir.<br />

(12 Ağustos 2001, Güneş Gazetesi)<br />

Bir sihrin masalı: Otlar<br />

Biz Türkler’e biyoloji, coğrafya dersinde binlerce<br />

şey öğretilir. Hatta ezberletilir de ama sağımızda<br />

solumuzda neler yetişir, neler yaşar;<br />

onlardan kimse söz etmez.<br />

Epey bir zaman önce yakın arkadaşlarımızla<br />

ormandayız. Yürümeye gelmişiz. Bir de<br />

“İtalyan gelin” var. Her dört dakikada bir çığlıklar<br />

atarak duruyor. Biraz hayret, biraz sevinç<br />

terkipli. Sonra alaycı bir eda ile mevcut Türk<br />

nü-fusa soruyor. “bunun Türkçe ismi ne?”<br />

Mantarlar, otlar, yabani çiçekler... Çoğunu<br />

bilemiyoruz hiçbirimiz. Belli bu cehalet kişisel<br />

ölçekte değil, toplumsal bir dert...<br />

O günkü kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum.<br />

Düşünün bir kere, kaç yıl bize neler ezberletilmiş.<br />

Muhtelif böceklerin, hayvanların iç<br />

organları, sindirim sistemleri... Hepsini sular<br />

seller gibi biliyoruz. Ama ormanda dolaşırken<br />

ne görsek, çoğundan bîhaberiz. Oysa o orman<br />

bizim, otlar da. Belki onbin senedir oradalar.<br />

Ama emin olun ne olduklarını bilmez ve onları<br />

kullanamazsak o otlar, o orman bizim değil.<br />

İletişim yayınları 2003 senesinde bir kitap yayımlamış:<br />

“Bir ot masalı”… Tijen İnaltong yazmış.<br />

Yukarıda anlattığım ne kadar derdimiz<br />

varsa, hepsine deva...<br />

Bakın otlar dediğimiz sihirli masal dünyasında<br />

neler var:<br />

Acı ot: Acılığına rağmen çok sevilir.<br />

Adaçayı: En sevdiğimiz bitkisel çay<br />

Ahlat (yaban armudu): İyisini ayılar yer<br />

Alıç: Çok olursa kış zor geçer<br />

Bambul: Ayvalık’ta çok bulunur<br />

Biberiye: Akdeniz’in sevgili lezzeti<br />

Böğürtlen: Çit bitkisi, şifa bitkisi<br />

Çam fıstığı: Reçine kokulu fıstık<br />

Çiğdem: Baharın müjdecisi<br />

Dağ çileği: Ormanların mis kokulusu<br />

Dağlama: Bir ege spesiyalitesi<br />

Defne: İmparatorların baş tacı ettiği ağaç<br />

Deniz börülcesi: Denize sevdalı bir ot<br />

Ebegümeci: Yedim yedim karnımı şişirdim<br />

Fesleğen: Makarnaya, çorbaya<br />

Frenk inciri: Ege’nin dikenli gülü<br />

Günlük: Dünyada en çok Muğla’da yetişiyor<br />

72 73

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!