23.11.2016 Views

Tefekkür

tefekkur

tefekkur

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HAYVANLAR-1<br />

HAYVANLAR-1<br />

Ancak insanoğlu mikrobun varlığını 1683 yılında<br />

öğrendi. Mercek yapmayı hobi olarak<br />

benimseyen Hollandalı tüccar Antony Van<br />

Leeuwnhoek bu merceklerle çalışırken çok küçük<br />

canlıların var olduğunu buldu. Mikropların<br />

hastalıklara yol açtığı gerçeği ise 2 yüzyıl sonra<br />

19. Yüzyılın sonlarında anlaşıldı.<br />

AĞAÇKAKANLARIN DAYANIKLILIĞI<br />

Ağaçkakanlar gagalarıyla ağaçları delerek<br />

kendilerine yuva yaparlar. Bir ağaçkakanın gagasıyla<br />

ağacı delme hızı saatte yaklaşık olarak<br />

40 km’dir. Bu olağanüstü bir hızdır ve aslında<br />

ağaçkakana zarar vermesi gerekir. Ancak kuşun<br />

gagasında özel bir kilit sistemi vardır, bu<br />

sayede ağaçkakana bir şey olmaz. Eğer bu<br />

özel sistem olmasaydı hız sebebiyle ağaçkakanın<br />

gagası ikiye ayrılırdı. Eğer ağaçkakanın<br />

ağaca vuruşunun etkisi direkt olarak beynine<br />

gitmiş olsaydı bu durumda kuş bilincini yitirirdi.<br />

Ancak böyle bir şey olamaz çünkü Allah<br />

ağaçkakana tam gereken özellikleri bahşetmiştir.<br />

Örneğin kuşun beyni gaga seviyesinde<br />

yer alır. Ayrıca ağaçkakanın gagasının alt<br />

kısmındaki kasların şok emici özelliği vardır.<br />

Bu sayede ağacı delerken oluşan şokun etkisi<br />

azaltılmış olur.<br />

Meşe palamudu ağaçkakanı yaz boyunca ölü<br />

bir ağaç kütüğünün üzerinde sürekli olarak<br />

delikler açar. Çünkü yaz sonunda bu delikleri<br />

kışın yiyeceği meşe palamutları ile dolduracaktır.<br />

Meşe palamutları her deliğe birer tane<br />

olacak şekilde adeta çekiçle çakar gibi yerleştirir.<br />

Meşe palamudu ağaçkakanları büyük bir<br />

ağaçta bu palamutlardan yaklaşık 50 bin tanesini<br />

depolayabilir. Bu ilginç özellikleri biraz düşündüğümüzde<br />

ağaçkakanlara bütün bunları<br />

öğreten çok üstün bir gücün olduğunu anlarız.<br />

Bu üstün gücün sahibi yüce Allah’tır.<br />

“Enam Suresi 102. Âyet meali) “İşte Rabbiniz<br />

Allah bu! O’ndan başka ilah yoktur; O her şeyin<br />

yaratanıdır. O’na kulluk edin, O her şeye vekildir.”<br />

AĞAÇKAKAN KAFATASI<br />

Ağaçkakanlar ağak kabuğuna yaprıkları vuruşlarla<br />

kabuğu koparır sonra da ortaya çıkan<br />

böcekleri ve kabuğun altına saklanmış yumurtaları<br />

yiyerek beslenir. Bu kuşlar yuvalarını<br />

sağlam canlı ağaçlara oyarlar.<br />

Büyük noktalı ağaçkakan türü saniyede dokuz<br />

on vuruş yapar, daha küçük boyuttaki ağaçkakanlarda<br />

bu sayı saniyede 15-20 civarındadır.<br />

En usta ağaçkakan türlerinden biri yeşil ağaçkakandır.<br />

Yeşil ağaçkakan ağaçları oyarken<br />

gagası saatte 100’den daha büyük bir hızla<br />

çalışır. Fakat kiraz büyüklüğündeki beyni bu<br />

sarsıntılardan etkilenmez. İki vuruş arasındaki<br />

zaman farkı saniyenin binde birinden azdır.<br />

Ağaçkakanın sırrı boyun kaslarındadır. Vurmaya<br />

başlayınca baş ve boyun tam bir doğru<br />

üzerine denk gelir. En küçük bir sapma beyinde<br />

yırtılma yapabilir. Bu denli hızlı bir vuruşun<br />

betona kafa atmaktan farkı yoktur. Ancak<br />

kuşun beyni hiçbir hasara uğramaz. Kuşların<br />

büyük çoğunluğunda kafatası kemikleri birbirine<br />

yapışıktır. Gaga ise çenenin hareketiyle<br />

açılır. Oysa ağaçkakanlarda gaga ve kafatası<br />

vuruş sırasında oluşan şoku emen süngerimsi<br />

bir madde ile birbirinden ayrılmıştır. Bu esnek<br />

madde otomobil amortisörlerindekinden bile<br />

daha iyidir. Bu madde her vuruşta şoku emip<br />

bir sonraki şoku karşı karşılayacak duruma<br />

gelebilir. İşte bütün bu durum Yüce Rabbimizin<br />

kusursuz karatma kudretine sadece bir<br />

örnektir.<br />

KİTİN: “MÜKEMMEL KAPLAMA”<br />

Böcekler pek çok olumsuz şarta karşı dayanabilmeleri<br />

için dirençli bir yapıda yaratılmıştır.<br />

Onları böylesine dayanıklı kılan nedenlerden<br />

biri vücutlarını saran kitin tabakasıdır. Kitin son<br />

derece hafif ve incedir. Bu nedenle böcekler<br />

onu taşırken hiçbir zaman zorlanmaz. Böceğin<br />

bedeninin dışardan sarmasına rağmen iskelet<br />

işlevi görecek kadar sağlamdır. Aynı zamanda<br />

da son derece esnektir. Vücut içinden uçları<br />

kendine bağlı olan kasların kasılıp esnemesi<br />

ile hareket edebilir. Bu durum böceklere hareketlerinde<br />

çabukluk kazandırdığı gibi dışardan<br />

gelen darbelerin etkisini de azaltır.<br />

Üzerindeki özel kaplama maddesi nedeniyle<br />

dışarıdan içeri su geçirmez. Vücut içindeki<br />

sıvılar dışarı çıkmaz. Sıcaktan hatta radyasyondan<br />

etkilenmez. Çoğu zaman etrafa uyum<br />

sağlayacak renktedir. Bazen de düşman sal<br />

dırısını önleyecek kadar parlaktır. İşte tabiatta<br />

varolan bütün canlıları örneksiz yaratmak sadece<br />

ve sadece Allah’a mahsustur. Allah bize<br />

Kur’an’da şöyle bildiriyor: (Bakara Suresi 117.<br />

Âyet) “Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin)<br />

yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse<br />

ona yalnızca OL der, o da hemen oluverir.”<br />

MÜREKKEPBALIĞI NASIL YÜZER?<br />

Mürekkep balığı her ne kadar balık ismi taşısa<br />

da omurgasız canlıdır ve vücudunda hiç kemik<br />

bulunmaz. Kemiksiz yapısı sebebiyle omurgalılara<br />

nazaran çok yavaş hareket eder. Ancak<br />

çok ilginç bir sistem sayesinde üstün bir hareket<br />

yeteneğine sahiptir. Yumuşak dokulardan<br />

oluşan vücutları kalınca bir deri tabakası ile<br />

kaplanmıştır. Bu deri tabakasının altında bulunan<br />

kaslar aracılığıyla bünyelerine su toplar<br />

ve daha sonra bu suyu kuvvetlice geri püskürterek<br />

yüzerler. Mürekkep balığının su püskürtmeye<br />

dayanan sistemi oldukça komplekstir.<br />

Hayvanın başının iki yanında cebe benzeyen<br />

birer açıklık bulunur. Bu açıklıktan aldığı suyu<br />

vücudunun içinde bulunan silindir şekilli bir<br />

boşluğa çeker. Daha sonra içerideki bu suyu<br />

başının hemen altında bulunan ince bir borudan<br />

yüksek bir basınçla püskürtür. Hayvan bu<br />

sayede meydana gelen tepkiyle ters yöne doğru<br />

hızla hareket eder.<br />

Bu yüzme tekniği hem hız hem de dayanıklılık<br />

açısından oldukça uygundur. Japon mürekkep<br />

balıkları 2000km’lik göçleri sırasında<br />

saatte ortalama 2km hızla hareket eder. Kısa<br />

mesafeler için hızlarını saatte 11 km.’ye kadar<br />

çıkarabilirler. Bazı cinslerin hızlarının saatte 30<br />

km’yi geçtiği bilinmektedir. Mürekkep balıkları<br />

hızlı ve seri kasılmalar sayesinde kendilerini<br />

avlamak isteyen düşmanlarından da ani bir<br />

hızlanma ile kaçabilirler. Kaçış hızı yeterli gelmezse<br />

vücutlarında sentezledikleri koyu renkli<br />

boyayı bir bulut şeklinde püskürtür. Bu bulut<br />

saldırganda büyük bir şaşkınlığa yol açar.<br />

Bu birkaç saniyelik şaşkınlık mürekkep balığı<br />

için yeterlidir. Çıkardığı bulutun arkasında görünmez<br />

olan mürekkep balığı hızla bölgeden<br />

uzaklaşır. Savunma sistemleri ve tepkili yüzme<br />

stilleri mürekkep balıklarının avcılık yapmalarina<br />

da imkân verir. Avlarının üzerine hızla saldırabilir<br />

ve onları kovalayabilir. Su püskürterek<br />

yüzmek hem belirli bir zeka hem yetenek hem<br />

de gerekli organ ve sistemleri düzenlemeyi ve<br />

oluşturmayı da gerektirir. Ancak mürekkep balığı<br />

denizin içinde yaşayan aklı ve zekâsı olmayan<br />

bir canlıdır. Onu bu özel sistemle yaratan<br />

ve ona yapması gerekeni ilham eden âlemlerin<br />

Rabbi Yüce Allah’tır.<br />

BÖCEKLER<br />

Bir tohumun oluşabilmesi için bitkide bulunan<br />

dişi hücrenin bir başka bitkiden gelecek erkek<br />

hücreyle yani polenle birleşmesi gerekir. Polenlerin<br />

büyük bölümü rüzgârla taşınır ama<br />

en kullanılan taşıt minik böceklerdir. Çiçekler<br />

böceklerin sevdiği besinleri üretir, hoş kokuları<br />

ve renkleriyle böcekleri kendilerine çekerler, bu<br />

sayede polenlerini böceklere verirler. Onlarda<br />

polenleri başka çiçeklere götürürler.<br />

İşte bir örnek… Güney Afrika’da yetişen süsen<br />

çiçeğinin besinine ve polenlerine ulaşmak taşıyıcı<br />

böcekler için çok zordur. Yapraklarının<br />

altında uzun bir tüp vardır. Besin ve proteinler<br />

bu tüpün en dibinde saklıdır. Polenleri taşıyacak<br />

böceğin bunlara ulaşabilmesi için uzun bir<br />

boruya ihtiyaç vardır. İşte bu çiçeğin polenine<br />

ulaşabilen böcek hoverfly böceğidir. Sahip olduğu<br />

uzun borusu sayesinde çiçeğin en derin<br />

noktalarına ulaşabilir. Hepsi tek bir noktaya<br />

işaret eden beyaz noktalardan hareketle doğru<br />

noktaya başarıyla iniş yapar.<br />

336 337

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!