11.07.2015 Views

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

YÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİYÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİinsancılık demek olup, insanlık sevgisini, insanın yüceliğini en büyükgaye sayan felsefî akım diye târif edilebilir. Hümanizmin Avrupa’daRönesansla ortaya çıktığı kabul edilir.“İnsana dönüşü, insanı değer ölçüsü olarak alışı, insanlığainanışı ifâde eden Hümanizma akımının Ortaçağın sonlarındanbaşlayarak Avrupa’da ortaya çıktığı pek yaygın bir kanâattir. Bu,Doğu tefekküründen <strong>ve</strong> İslâm düşüncesindeki gelişmelerden habersizolmanın ürünüdür. Çünkü Avrupa’da Hümanizma başlarken Doğu’da,İslâm dünyâsında dört başı mâmur bir Hümanizma, çok daha öncekiyüzyıllardan kalkıp gelerek kemâl mertebesine ulaşmış bulunuyordu.” 102Bir Batılı araştırıcı böyle diyor <strong>ve</strong> ilâ<strong>ve</strong> ediyor: Kökleri tâ eskiYunan’a kadar giden bir târih <strong>ve</strong> insan felsefesi, XIII. yüzyıldaAnadolu’da Mevlânâ <strong>ve</strong> Yûnus’la senteze ulaşır. Moğol istîlâsı<strong>ve</strong> çeşitli sıkıntılar içinde ezilmiş <strong>ve</strong> horlanmış Anadolu insanınınbekleyişine bu iki büyük şahsiyet cevap <strong>ve</strong>rir, ümit <strong>ve</strong> özlemlerinişavklandırır. Bu sentezin fikrî temeli tasavvufta yatmaktadır. Tasavvufbir yerde insana gü<strong>ve</strong>nme, insana inanma <strong>ve</strong> insanı yüceltmedir.Tasavvuf bir fantezi değil, «pratik» değeri olan bir sistemdir. Tasavvufgerçek bir hümanizmanın, yâni insanı kurtarmayla yetinmeyip, dahaâdil <strong>ve</strong> daha güzel bir dünyâ kurmaya yönelecek bir çabanın bütün fikrîtemellerini kendinde taşımaktadır.Şüphesiz bunlar doğru tesbitlerdir. Hümanizm “insancılık” demeksebunun en âlâsı İslâm tasavvuf düşüncesi içinde bulunmaktadır. İkincibölümün hemen başında “İnsanın Değeri” başlığı altında bu hususubelirtmeye çalıştık.Gelelim Yûnus hümanist midir, sorusuna: “Allah’ın en mükemmeleseri saydığı için insanı se<strong>ve</strong>n <strong>ve</strong> yücelten, bu dünyada insanı en azizvarlık bilen, onun olduğu yerde kalmayıp daha da yükselmesini <strong>ve</strong>Allah›la biliş tutmasını isteyen, insana hoşgörüyle yaklaşan, insanlarlamünâsebetinde menfaatsiz, öfkesiz, ihtirassız <strong>ve</strong> sevgi dolu olan,kendini gönüller yapmakla görevli sayan, <strong>Hak</strong>’tan inen şerbetin <strong>ve</strong>rdiği102Irène Mélikoff, “Batı Humanizması Karşısında Mevlânâ’nın Hümanizması”,(Mevlâna, Bildiriler) içinde, s. 64-65, Konya 1983.ferahlıkla herkese barış çağrısında bulunan” anlamında olmak şartıylabu sorunun cevabı “e<strong>ve</strong>t” olacaktır. 103Ne var ki burada bir kavram kargaşasına dikkati çekmek gerekir.“Yûnus hümanisttir” <strong>ve</strong>yâ “Hayır hümanist değildir” diyen her ikizümrenin de haklı <strong>ve</strong> haksız olduğu taraflar vardır. Bunu daha iyianlatabilmek için, Batı’da hümanizmin geçirdiği safhalara <strong>ve</strong> bu aradavuku bulan mânâ kaymalarına göz atmak îcap ediyor.Hümanizmin ilk mânâsı Rönesans’la birlikte, eski Yunan <strong>ve</strong>Lâtin kaynaklarına dönüşü ifâde eder. Orta çağ boyunca doğmatizm,Hıristiyan taassubu, kilise baskısı, engizisyon, kölelik düzeni gibiolumsuz şartlar altında asırlarca bunalan Avrupalılar, tesellîyi <strong>ve</strong>insana yönelmenin yolunu adı geçen kaynaklara dönüşte buldular.Avrupalılar için bu hareketin birbirine bağlı iki sebebi vardır:1. Bu kaynaklar gerçekten insânî değerler bakımından zengin <strong>ve</strong>gelişmiş bir felsefe, fikir <strong>ve</strong> sanat muhtevâsına sâhipti.2. Onları tanıtarak kendi cemiyetlerindeki çarpıklığı düzeltmekistiyorlardı. Esâsen bu iki kaynak <strong>ve</strong> bir de Hıristiyanlık Avrupa kültür<strong>ve</strong> medeniyetinin temelleri kabul edilir.Zaman içinde kelimenin asıl mânâsı olan “insancılık” ön plânaçıkmıştır. Fakat ilk anlam daimâ saklı kalmış, insânî değer deyince,yalnız <strong>ve</strong> öncelikle eski Yunan <strong>ve</strong> Lâtin’e dayanan Avrupa’nın insânîdeğeri akla gelir olmuştur. Bu durum hümanizmin ilk açmazıdır.Hümanizm Avrupa’da hürriyet, eşitlik, kardeşlik parolasınınyaygınlaşması <strong>ve</strong> insan haklarının öneminin herkes tarafındanbenimsenmesinde müsbet rol oynamıştır. Fakat bundan sonra aynıolumlu çizginin devam ettiği söylenemez.Kendi ülkesinde insancılığı tatbik eden Batılının, diğer ülkelerdetaklitçiliği <strong>ve</strong> uyduluğu özendirdiği görülür. Böylece, içeride uyanış içinvâsıta olan Hümanizm, dışarıda uyutma aracı olarak kullanılır. İçeridemillî birlik <strong>ve</strong> kültürlerini kuran Batılılar, başka ülkelerde bilerek103Krş. Sevgi-Ayvaz Gökdemir, Yûnus Emre Güldeste, Hayat <strong>ve</strong> Şahsiyeti bölümü,Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara 1990.140141

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!