11.07.2015 Views

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

Yûnus'ta Hak ve Halk Sevgisi 'nin yayın hakları ... - Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>ve</strong>ya bilmeyerek, Hümanizmi beynelmilelciliğin, köksüzlüğün aracıdurumuna sokarlar. Çünkü üzerinde birleşilmeye çağrılan Hümanizm<strong>ve</strong> insânî değerler eski Yunan <strong>ve</strong> Latin’e dayanan Avrupa’nın insânîdeğerleridir. Böylece Hümanizm mücerred «insancılık” yerine, Batı’nıninsânî değerlerine dayanan insancılık hâline gelir. Avrupa, iktisâdî <strong>ve</strong>kültürel yayılmacılığını sağlamak için bu tür Hümanizme hız <strong>ve</strong>rir.Üstelik bu işin genişçe fikriyâtının yapılmasına rağmen, pratikte başkaülke insanlarına karşı humanistçe davrandığını söylemek zordur.Sömürgecilik, insanlık târihinin yüz karasıdır.Hümanizmle ilgili son tezâhürlerden biri de, aşırı derecede insanı esasalan tutumdur. Hümanizm deyince insânî “değerler” hatıra gelmelidir.Oysa bâzan “değersizlikler”in de ön plâna çıktığı söylenebilir. Bir başkatezâhür ise, insanın madde plânında kalması, ulvîlikten uzaklaşması,“beşer üstü” varlıklara sırt çevirmesi, rûhunu bırakıp sâdece bedenine<strong>ve</strong> maddesine sarılması, kısacası kendini putlaştırmasıdır. Bu türHümanizmde beşer iyice merkeze alınmış “ beşer üstü” olanla ilgikesilmiş <strong>ve</strong>ya tamâmen red <strong>ve</strong> inkâr yoluna gidilmiştir. Burada, insanıntemizlikleri gibi pisliklerinin de kutsal sayılması tehlikesi vardır. Tanrıtanımazlık <strong>ve</strong> buna bağlı Egzistansiyalizm (Ateist Egzistansiyalizm)ile aşırı <strong>ve</strong> hayvânî ferdiyetçilik gibi olumsuz akımların, bu anlayıştanbeslendiği söylenebilir.Netîce itibariyle, eski Yunan <strong>ve</strong> Latin’e dönüş olarak başlayıp,“insancılık” şekline gelerek târihî vazîfesini yapan Hümanizm dahasonra, yer yer insânîliğinden uzaklaşmıştır. Bir yandan Avrupa dışındamillî kültürleri gölgeleme aracı olurken, kendi içinde de erozyonauğramıştır. 104 Kaba hatlarıyle çizmeye çalıştığımız bu tablonun elbetteher zaman <strong>ve</strong> her yerde istisnâları olacaktır. Fakat şurası muhakkakki, Hümanizmin herkesin ittifak edeceği bir tek anlaşılış biçimi yoktur.Tâbir câizse o, son derece kaypak bir terimdir.*104Krş. Muharrem Ergin, Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri, ss. 179- 193, İstanbul1975Sonuncu görüntüsüyle Hümanizmin İslâm tasavvufuyla, dolayısıyleYûnus düşüncesiyle çelişeceği açıktır. Bu düşüncede esas olan insanınegosunu, hayvânî tarafını, bedene bağlı içgüdülerini, kısaca “nefs”iniazmanlaştırmak <strong>ve</strong> ilâhlaştırmak değil, aksine onu ıslah etmek,ona hâkim olmak, insanı onun her türlü esâretinden kurtararaktam bir hürriyet <strong>ve</strong> bağımsızlığa kavuşturmaktır. İnsan ancak butakdirde sonsuzluğa kanat açar <strong>ve</strong> “vuslat”ı, Allah’a kavuşmayıgerçekleştirebilir.Yûnus düşüncesinde merkez nokta, her şeyi kuşatan Allah’tır.İnsan da merkezleşebilir; fakat bu, benliğinden “nefs”in- den soyunupAllah’ta fânî olmak <strong>ve</strong> O’nunla yeniden dirilmekle (beka) gerçekleşir.Başta belirtiğimiz gibi, Yûnus’ta bunun yolu Allah aşkından geçer.Allah’ı se<strong>ve</strong>n, O’ndan eserdir diye her varlığı, her insanı se<strong>ve</strong>cektir. Busevgi sâdece teoride <strong>ve</strong>yâ lâfta kalmayacak, davranış <strong>ve</strong> fiil şeklinde,ahlâk kuralı olarak çevreye yansıyacaktır. İşte Yûnus’un hümanizmi bumânada bir insancılıktır. Onun “Se<strong>ve</strong>lim sevilelim” dâ<strong>ve</strong>ti ile “Beri gelbarışalım, yâd isen bilişelim» çağrısı boş sözler değildir.Hümanizmin, yabancı kültür değerlerinin istîlâsına <strong>ve</strong> hâkimiyetinearaç olarak kullanılma tehlikesi söz konusu ise, bu çabayı boşaçıkaracak <strong>ve</strong> tehlikeyi bertaraf edecek çâre,Yû- nus’ları tanımak <strong>ve</strong>tanıtmaktır. İlgili bölümde ayrıntılı olarak gösterildiği gibi, Yûnus’un telkin ettiği insanlık anlayışı <strong>ve</strong> insan sevgisi, belki de başka hiçbirHümanizm görüşünde örneğine rastlanmayacak derecede üstün <strong>ve</strong>doyurucudur. Bu sâdece bizim iddiamız değil, Yûnus’u, Mevlânâ’yı <strong>ve</strong>benzerlerini tanıma şansına sâhip olan Batılı ilim <strong>ve</strong> fikir adamlarınında teslîm ettiği bir gerçektir.Şüphesiz her kültür çevresinde bir takım güzellikler <strong>ve</strong> insânîdeğerler vardır. Milletler onlarla beslenirler. Bize düşen kendi kültürdeğerlerimizi tanımak <strong>ve</strong> yeni nesillere sağlıklı bir şekilde sunmaktır.Bu değerler arasında Yûnus Emre, hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimizşahsiyetlerin başında gelir.Millî olmadan evrensel olunmaz. Yûnus Emre, millî kültürümüzüntemel taşlarından biridir. Onun telkîn ettiği insan sevgisi teorik143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!