YÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİYÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİÇağın şartlarına uygun şekilde Yûnus’un bugün de yorumlanıpistifâdeye sunulması gerekir.Yûnus düşüncesine yalnız Türk milletinin değil, bütün insanlığınihtiyâcı vardır. Kendini sâdece etten kemikten ibâret zannedip, bencillik<strong>ve</strong> ihtiras gibi kötü duyguların esîri olan insan oğlunu, sâhip olduğuiç güzelliklerden <strong>ve</strong> mânevi zenginliklerden haberdar edecek yol,Yûnus’ların yoludur.Batı’da birbirinden farklı anlaşılış biçimleri <strong>ve</strong> safhaları olan“Hümanizm” ile Yûnus’un insan sevgisinin birleşen <strong>ve</strong> ayrılan noktalarıvardır. Yûnus’ta her şeyden önce “beşerüstü” ön plândadır. Kavramkargaşasına meydan <strong>ve</strong>rmemek için Hümanizm akımının târihî seyrini<strong>ve</strong> günümüzdeki tezâhürlerini iyi bilmek gerekir.Yûnus Emre’nin telkin ettiği insan sevgisi, yakın çevredenbaşlamak üzere, sudaki halkalar misâli genişleyerek, bütün insanlığıkucaklayacak mâhiyettedir.EK: 1EKLERYÛNUS AHLÂKINDAN ÇİZGİLER 105(*)Tasavvufun ana gayelerinden biri, insanları ahlâkî kemâleeriştirmektir.Yûnus’un şiirlerinden bir bölümü de tasavvufî ahlâkı îzahetmeyi <strong>ve</strong> yaymayı hedef alır. Onun üzerinde durduğu tasavufî ahlâk,herkesi Kur’an <strong>ve</strong> Hadîs’e uymaya, şer’î esaslara en ufak teferruâtınakadar riâyete dâ<strong>ve</strong>t eder. Çünkü tasavvufun asıl temeli şerîattir.Bu yazımızda, bir makale hudutları içerisinde, Yûnus’un ahlâklailgili şiirlerinden bir kaç örnek üzerinde durup, müteâkiben ondakiahlâk anlayışının aktif <strong>ve</strong> dinamik bir mâhiyet taşıdığına işâret etmekistiyoruz.YÛNUS’TA AHLÂKBir mutasavvıf şâir olarak Yûnus’un üzerinde durduğu ahlâkanlayışı, esâsında İslâm ahlâkından başka bir şey değildir. Şu farklaki, tasavvufun bir özelliği olarak, ahlâkî esasları nazarîlikten çıkarıpbizzat yaşanır hale getirmek, hayat kaidesi şekline sokmak, kısaca“hâl edinmek” peşindedir. Aslında bu mes’elenin özü de Resûlullah105 (*)Diyânet Dergisi cilt: 27, sayı: 1’de çıktı (1991).148149
YÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİYÛNUS’TA HAK <strong>ve</strong> HALK SEVGİSİ(as) ın hayâtından alınmıştır. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”(Hûd 11/112) âyetinin gereklerine son noktasına kadar uyma, bunuhâl edinmenin çetinliği karşısında “Hûd sûresi beni ihtiyarlattı” 106buyuran o Resûldür. Aynı dehşeti duymuşçasına Yûnus Emre şöyleseslenir : 107Menzili ırak bu yolun bu yola kim varasıMüşkili çok bu yolun bunu kim başarasıBu yola yarağ gerek çok eksik gerek gerekKey demir yürek gerek bu sarp yola varasıİnce sırat köprüsü sıfat imiş bu yoldaDosta giden kişinin doğruluktur çâresiKimde kim doğruluk var <strong>Hak</strong> Çalab onu se<strong>ve</strong>rİki cihâna yarar ol erin sermâyesi“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” meâlindeki âyet-i kerîmenindevâmında “... berâberindeki tevbe edenlerle birlikte..” buyurulur.Yûnus da bu âyeti yorumlarcasına müteâkip beyitte şöyle der :Doğruluk mancınığı istiğfar taşı ileDoğru vardı atıldı yıkıldı nefs kal’asıFakat kâmil insan olmak son derece zordur, bu yolda bir takımtuzaklar vardır. İnsanın kendi kendini aldatması işten bile değildir.Bilhassa riyâ <strong>ve</strong> gösteriş merâkı yolumuzu kesebilir :Îman aldangaçları bilin çoktur bu yoldaNefsine uyanların gitmez yüzün karası106Tirmizî, Tefsir, 57; Hadîsin bu âyetle ilgili olduğuna dair bkz. Fahreddin Râzî,et-Tefsîru’l-Kebîr, XVIII. 71, Mısır 1357/1938; Hamdi Yazır, <strong>Hak</strong> Dini Kur’anDili, IV, 2830.107Fâruk Kadri Timurtaş, Yûnus Emre Dîvânı, 151, (Kültür Bakanlığı yayını),Ankara 1986. (Bundan sonra Dîvan diye kısaltılacak.)Yüzbin riyâ çerisi bilin vardır bu yoldaNefs öldürmüş er gerek ol çeriyi kırasıHemen hatırlatmalıyız ki “nefsi öldürmek” mecâzî bir ifâde olup,insanlardaki ham <strong>ve</strong> hayvânî taraf demek olan nefsin eğitilmesi <strong>ve</strong>dâima kontrol altında tutulması demektir. Nefsin güçlerinden biriolan “gazab”la ilgili olarak Hz. Peygamber “Kuv<strong>ve</strong>tli olan pehlivan,herkesi yenen kimse değildir. Asıl güçlü olan pehlivan, öfke ânındanefsine hâkim olabilen (onu yenebilen) kimsedir.” 108 buyurur.Nefsini mağlûb edip, aradaki engelleri aşabilen kimse nihâyet <strong>Hak</strong>k’akavuşacaktır. Yûnus şöyle bitirir :Yûnus imdi salâdır gel gidelim yokluğaGözlerin lâyık ise dost dîdârın göresiBu yoldaki tuzaklara takılmamak için, gönülde <strong>Hak</strong> sevgisi <strong>ve</strong>ilgisinden başka birşey olmaması gerekir.Elbiseye kan bulaşıncayıkamadan temizlenmediği gibi, Yûnus’a göre gönlü mâsivâ kirlerindenarındırmayınca namazın kabul görmesi bile şüphelidir :Bir dona kan bulaşıcak yumayınca mismil olmazGönül pisi yunmayınca namaz revâ olmayısar 109Başka bir şiirinde Yûnus, doğru sözlülükle kalb temizliği <strong>ve</strong>gönül nurlanması arasında sıkı bir münâsebet görür. Esâsen İslâm birbütündür, insanın zâhirî amelleri ile iç dünyâsı arasında sıkı bir ilişkivardır. Yapılan her iyi <strong>ve</strong>yâ kötü hareket kalbte kendine uygun bir izbırakır. Yûnus’u dinleyelim : 110Gönüllerin pasını ger sileyim der isenŞol sözü söylegil kim sözün hulâsasıdır108Buhârî, Edeb,76; Müslim, Birr, 107; Tecrîd-i Sarîh terc. X11, 148.109Dîvan, 52.110Dîvan, 55.150151