03.05.2021 Views

YENİ MASONİK DÜZEN

YENİ MASONİK DÜZEN

YENİ MASONİK DÜZEN

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Düzenin Ard›ndaki Güçler 401

vermeye bafllad›. Çünkü bu sözler, Komisyon'un kurmak istedi¤i ittifak›n içine,

‹kinci Dünya'y› (yani Sovyetler Birli¤i ve Avrupal› müttefiklerini) de katmak istedi¤ini

gösteriyordu.

En ilginç aç›klamalardan birini Komisyon'un baflkan› olan Brzezinski yapt›.

Brzezinski y›llard›r Amerikal› stratejistlerin korudu¤u anti-Marksist söylemi

tamamen bir yana b›rakarak Marksizmi öven ifadeler kullanmaya bafllad›. Bir

tanesinde, "Marksizm akl›n iman üzerinde bir zaferi, insan›n evrenselci vizyonunun

olgunlaflmas›nda hayati ve yarat›c› bir aflamad›r" diyordu. Komisyon'un

Amerika'daki sözcülerinden C. Smith, Brzezinski'nin sözlerine flunu da

ekliyordu: "Her durumda Trilateral hiçbir flekilde anti-komünist olmamal›d›r." 130

Acaba neden Trilateral "hiçbir flekilde anti-komünist olmamal›"yd›?

Brzezinski neden Marksizm'i övüyor, daha da önemlisi, "akl›n iman üzerine bir

zaferi" (!) oldu¤unu ilan ediyordu? Yoksa art›k So¤uk Savafl senaryosunun

sona ermesi ve kapitalist ve sosyalist bloklar›n kucaklaflmas› m› isteniyordu?

Düflman art›k, Brzezinski'nin ifadesiyle, "iman" m› olmufltu?

Brzezinski'nin, Carter'›n Ulusal Güvenlik Dan›flman› oldu¤u dönemde

yapt›¤› bir baflka yorum, Trilateral Komisyonu'nun ve Komisyon taraf›ndan

temsil edilen Düzen'in gelece¤e nas›l bakt›¤›n› çok iyi göstermiflti. fiöyle

demiflti Brzezinski: "Olas›d›r ki, yak›n bir gelecekte savafl ve bar›fl sorunlar›, II.

Dünya savafl›ndan beri uluslararas› iliflkilere egemen olmufl Do¤u ve Bat›

aras›ndaki askeri güvenlik sorunlar›ndan çok Kuzey ve Güney aras›ndaki

ekonomik ve sosyal sorunlardan kaynaklanacakt›r." 131

Tüm bunlar, Trilateral Komisyonu ile yeni bir örgütlenme kurmufl olan

geleneksel mason-Yahudi önde gelenleri ‹ttifak›'n›n, So¤uk Savafl senaryosundan

vazgeçti¤ini ve bir "Kuzey bütünleflmesi" istedi¤ini gösteriyordu. Bu

bütünleflmenin içinde ‹kinci Dünya, yani Sovyetler Birli¤i ve onun Do¤u Avrupa'daki

müttefikleri de yer alacakt›. Bu nedenle Trilateral kesinlikle "antikomünist

olmamal›"yd›; çünkü ancak bu flekilde komünizmle özdeflleflmifl

olan ‹kinci Dünya'yla kucaklaflabilirdi. Hedeflenen bu sözkonusu "Kuzey

bütünleflmesi" sayesinde, Düzen'e karfl› gittikçe daha büyük bir tehlike oluflturmaya

bafllayan Güney'e karfl› bir cephe oluflturulacakt›. "Güney" bafll›¤› alt›nda

toplanan Düzen-karfl›t› hareketlerin bafl›nda, kuflkusuz ‹slam geliyordu.

Trilateral'in belirledi¤i bu strateji, hemen uygulamaya kondu. Amerikal›lar,

Sovyetler'i Kuzey bütünleflmesine ikna edebilmek için f›rsat kollamaya bafllad›lar.

Andropov ve Chernenko gibi iki pasif ve muhafazakar liderin k›sa iktidarlar›ndan

sonra, 1985 y›l›nda Gorbaçov Sovyet lideri oldu¤unda, beklenen

f›rsat yakalanm›flt›. Sovyet ekonomisinin hantal, bürokratik ve verimsiz sistem

nedeniyle iflas›n efli¤inde oldu¤unu gören Gorbaçov, Bat›'ya yak›nlaflma çabas›

içine girdi. Sovyet liderinin Bat›'ya yak›nlaflma aray›fl›na ilk cevap verenler ise

Yahudi finans çevreleri ve de Trilateral Komisyonu'nun beyinleriydi:

Ocak 1989'da aniden B'nai B'rith Moskova'da bir loca açt›. B'nai B'rith, Gorbaçov ve

arkadafllar›yla samimi bir iliflkiye girerek de ikinci büyük baflar›s›n› kazand›. Acaba

Adnan Oktar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!