12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derinliğindedir” (Matta 5:17,18; Mezmurlar<br />

40:8).<br />

Tanrı’nın yasası değişmezdir; onu yazanın karakterini açıklar. Tanrı sevgidir; O’nun<br />

yasası da sevgidir. “Sevgi Kutsal Yasa’nın yerine getirilmesidir.” Mezmurcu, “Yasan<br />

gerçektir... bütün buyrukların doğrudur” diyor. Pavlus şöyle duyuruyor: “Yasa gerçekten<br />

kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir” (Romalılar 13:10; Mezmurlar 119:142,172;<br />

Romalılar 7:12). Böyle bir yasa, Yasa’yı koyan Kişi kadar kalıcıdır.<br />

İnsanları iman ve kutsal kılma yoluyla Tanrı’yla barıştırmak, onları Tanrı Yasası’nın<br />

ilkeleriyle uyuşturma amacını güder. Başlangıçta insan, Tanrı Yasası’yla tümüyle uyum<br />

içindeydi. Ancak günah, onu Yaratıcısından uzaklaştırdı. İnsan yüreği Tanrı’nın yasasıyla<br />

savaşır hale geldi; “Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın<br />

Yasasına boyun eğmez, eğemez de...” (Romalılar 8:7). Bu yüzden, “Tanrı dünyayı o kadar<br />

çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki Ona iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama<br />

hepsi sonsuz yaşama kavuşsun... Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğini<br />

göremez” (Yuhanna 3:16,3).<br />

Günahın bilincine varmak<br />

Tanrı’yla barışmanın birinci adımı, günahı kabullenmektir. “Günah demek, yasaya karşı<br />

gelmek demektir.” “Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.” (1.Yuhanna 3:4;<br />

Romalılar 3:20). Kişi günahını görmek için karakterini Tanrı’nın aynasında sınamalıdır.<br />

Böylece O’nun karakterindeki yetkin doğruluğu ve kendi karakterindeki kusurları<br />

görecektir.<br />

Yasa insana günahını gösterir, ama hiçbir çare sunmaz. Günahlının payının ölüm<br />

olduğunu duyurur. Kişiyi günahın mahkumiyetinden ve kirliliğinden özgür kılan tek gerçek,<br />

Mesih’in müjdesidir. Kişi yasasını çiğnediği Tanrı’ya tövbeyle ve kendisi uğruna kurban<br />

olan Mesih’e imanla yaklaşmalıdır. Böylece ‘önceki günahları’ bağışlanır ve Tanrı çocuğu<br />

olur (Romalılar 3:25).<br />

Peki artık Tanrı yasasını çiğneme özgürlüğü var mıdır? Pavlus şöyle diyor: “Öyleyse biz<br />

iman aracılığıyla Kutsal Yasa’yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa’yı<br />

doğruluyoruz. Kesinlikle hayır! Günah karşısında ölmüş olan bizler artık nasıl günah içinde<br />

yaşarız? Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getirmek demektir. O’nun buyrukları<br />

da ağır değildir... Öyle ki, Yasa’nın gereği, doğal benliğe göre değil, Ruh’a göre yaşayan<br />

bizlerde yerine gelsin. “Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm üzerinde”<br />

(Romalılar 3:31; 6:2; 1.Yuhanna 5:3; Romalılar 8:4; Mezmurlar 119:97).<br />

Yasa olmadan insanlar, günahın bilincine varamazlar ve tövbeye gereksinim duyamazlar.<br />

Mesih’in, kendileri için dökülen kanma ne kadar ihtiyaçları olduğunu fark edemezler.<br />

Dolayısıyla kurtuluş ümidi, yürekte kökten bir değişim ya da yaşam reformu olmadan kabul<br />

181

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!