12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

işliyordu. Papalığın önderleri ise, bu sözde ‘sapkın öğretişin’ kaynağını bir türlü<br />

bulamıyorlardı.<br />

Gençler müjdeciler olarak eğitiliyor<br />

Bu imanlılar kendilerindeki ışığı yaymayı ciddi bir sorumluluk olarak gördüler. Tanrı<br />

Sözünün gücüyle Roma’nın getirdiği tutsaklığı kırmanın yollarını aradılar. Hizmetlilerin bir<br />

topluluğun sorumluluğuna atanmadan önce üç yıl boyunca çeşitli yerlerde hizmet etmeleri<br />

gerekiyordu. Topluluk önderi olmaya aday bir kişi kendisini ne gibi tehlikelerin beklediğini<br />

bilecekti. Gençler dünyasal bir zenginlik ve yücelik peşinde değildiler. Kendilerini zorluk,<br />

tehlike ve ölümün beklediğini biliyorlardı. Müjdeciler İsa’nın gönderdiği öğrenciler gibi<br />

ikişerli gruplar halinde hizmet gördüler.<br />

Görevlerinin açığa çıkması onları yenilgiye uğratacaktı. Her hizmetlinin bir sanat ya da<br />

meslek bilgisi vardı. Müjdeleme görevlerini tacir ya da esnaf gibi kimlikler altında<br />

sürdürüyorlardı. Beraberlerinde ipekliler, mücevherler ve çeşitli ticari mallar taşı-yorlar,<br />

müjdeci olarak kabul göremeyecekleri yerlere tacir olarak giriyorlardı.2 Yanlarında Kutsal<br />

Kitap nüshalarının bütününü ya da çeşitli kısımlarını taşıyorlardı. Sık sık Tanrı’nın Sözünü<br />

okumak için bir ihtiyaç oluyor, isteyen kişilere çeşitli bölümler bırakılıyordu.<br />

Bu müjdecilerin birçoğu çıplak ayaklar ve perişan giysilerle büyük kentlerden geçtiler,<br />

uzak diyarlara yürüdüler. Geçtikleri yollarda topluluklar oluştu, şehitlerin kanı gerçeğe<br />

tanıklık etti. Tanrı’nın Sözü insanların evlerinde ve yüreklerinde sessizce ve gizlice kabul<br />

görüyordu.<br />

Valdensler son zamanların yaklaştığına inanıyorlardı. Kutsal Kitap’ı çalıştıkça, içindeki<br />

kurtuluş gerçeklerini başkalarına da anlatmanın gerekliliğini gördüler. İsa’ya inanmanın<br />

tesellisini, ümidini ve esenliğini yaşıyorlardı. Yüreklerini hoşnut eden ışığı, papalık<br />

yanılgısının karanlığındaki insanlara da yansıtmak için yanıp tutuşuyorlardı.<br />

Papanın ve ruhban sınıfının yönlendirişi altındaki kalabalıklara, iyi işlere güvenmenin<br />

onları kurtaracağı öğretiliyordu. Bu insanlar kendileriyle mücadele ediyor, zihinleri günahlı<br />

durumlarını tartıyor, ne yapsalar acılı canları ve bedenleri şifa bulamıyordu. Binlercesi<br />

manastır hücrelerinde acı çekiyordu. Tanrı’nın korkunç gazabının korkusuyla bitip<br />

tükenmek bilmeyen zoraki oruçlar, kırbaçlar, gece nöbetleri, soğuk taşlara secdeler, uzun<br />

sancılı yolculuklar nedeniyle birçokları mahvolup gidiyordu. Tek bir ümit ışığı bile<br />

bulamadan mezara iniyorlardı.<br />

Mesih’e yönelen günahkarlar<br />

Valdensler, açlık çeken bu canlara Tanrı vaatlerinin esenlik bildirisini ulaştırmaya<br />

çalışıyordu. Tek kurtuluş ümidinin Mesih’te olduğunu anlatmak için uğraş veriyorlardı. İyi<br />

işlerin suçları kaldıracağı öğretisi korkunç bir yanılgıydı. Hıristiyan inancının özü çarmıha<br />

26

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!