12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Şeytan, aydınlara çekici gelmektedir<br />

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

Karanlıklar önderi, yüksek sınıftan kültürlü kişilere ruhçuluğu daha yüce ve düşünsel<br />

özelliklerle sunmaktadır. Onları büyüleyici görüntülerle ve sevgiyle dolu hoş resimlerle<br />

aldatmaktan zevk alır. İnsanları, kendi bilgelikleriyle gururlanmaya ve Sonsuz Olan’ı<br />

yüreklerinde küçümsemeye yönlendirir.<br />

Şeytan Aden bahçesinde Havva’nın gözünü boyadığı gibi, benliği yüceltme hırsıyla<br />

şimdi de insanlığın gözünü boyamaktadır. ‘İyi ve kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız’<br />

demektedir (Yaratılış 3:5). Ruhçuluk, insanın Tanrı olmaya doğru ilerlediğini söyler. Tahtın<br />

kişinin içinde bulunduğunu, her adil ve yetkin varlığın Mesih olduğunu ilan eder.<br />

Böylece Şeytan, insanın günahlı doğasını, kendisinin yargılanacağı tek ölçek olarak kabul<br />

ettirmeyi başarmıştır. Bu yukarı değil aşağı doğru bir ilerlemedir. İnsan asla daha yüksek bir<br />

paklık ve iyilik standardına ulaşmayacaktır. Eğer en yüksek ideali benliği olursa, daha<br />

yüksek bir noktaya asla çıkamayacaktır. İnsanı tek yü-celtebilecek olan, Tanrı’nın lütfudur.<br />

Kendi başına bırakılan insan tepe taklak düşecektir.<br />

Ruhçuluk benliğe ait zevkleri teşvik etmektedir<br />

Benliğin işlerine dalanlar, zevk peşinde koşanlar ve cinselliği yüceltenler için ruhçuluk<br />

daha az sinsi bir kisve sunar. İnsanlar ruhçuluğun daha ileri durumlarının kendi eğilimleriyle<br />

uyuştuğunu fark ederler. Şeytan her kişinin işlemeye eğilimli olduğu günahları dikkate alır;<br />

sonra da bu eğilimlerin boş kalmaması için çaba gösterir. Bedensel, zihinsel ve ahlaksal<br />

gücü zayıflatarak insanları ayartır. Tutkuları kullanıp insan doğasını hayvansallaştırarak<br />

binlerce kişiyi mahveder. Bu işlevin tamamlanması için de, ruhlar, ‘gerçek bilginin insanı,<br />

yasanın üzerine çıkardığını’ öğretirler. “Varolan her şeyin doğru olduğunu, Tanrı’nın<br />

kimseyi mahkum etmediğini ve tüm günahların masum olduğunu” söylerler. Böylece<br />

insanlar, arzunun en yüce yasa olduğuna, özgürlüğün haklarının bulunduğuna ve insanın<br />

yalnızca kendisine karşı sorumlu olduğuna inanırlar. O halde bu kadar çok çürümüşlüğe<br />

nasıl şaşabiliriz? İnsanlar şehvetin gereklerini hevesle yerine getiriyorlar. Şeytan, Mesih’i<br />

izlediğini söyleyen binlerce kişiyi kendi ağına atıyor.<br />

Ne var ki Tanrı, bu tuzağı keşfetmeye yetecek kadar ışık sağlamıştır. Ruhçuluğun temeli<br />

Kutsal Yazılarla savaş halindedir. Kutsal Kitap ölülerin hiçbir şey bilmediklerini, onların<br />

düşüncelerinin yok olduğunu, yeryüzünde yaşayanların sevinçlerine ve ke-derlerine ortak<br />

olmadıklarını göstermektedir.<br />

Üstelik Tanrı, ölülerin ruhlarıyla iletişim kurulmasını yasaklamıştır. Öbür dünyadan<br />

gelen ruhların, Kutsal Kitap tarafından ‘cinlerin ruhları’ olduğu söylenmektedir (Bkz. 25:1-<br />

3; Mezmurlar 106:28; 1.Korintliler 10:20; Esinleme 16:14). Onlarla uğraşmak ölümle<br />

cezalandırılırdı (Levililer 19:31; 20:27). Ne var ki ruhçuluk, bilimsel çevrelere girmiş,<br />

kiliseleri işgal etmiş, yürütme organlarını etkilemiş ve hatta kralların avlularında bile yer<br />

etmiştir.<br />

215

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!