12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

Bölüm 36 — Yakin Gelecekteki çatişma<br />

Gökyüzündeki büyük çatışmanın başlangıcından beri Şeytanın amacı Tanrı’nın yasasını<br />

kaldırmaktı. İster bu yasanın tümünü kaldırıp atsın, isterse O’nun buyruklarından birini<br />

reddetsin, sonuç aynı olacaktı. “Çünkü Yasa’nın her dediğini yerine getiren, ama tek bir<br />

noktada ondan sapan kişi bütün Yasa’ya karşı suçlu olur” (Yakup 2:10).<br />

Şeytan, Kutsal Kitap’ın öğretilerini çarpıtmış, böylece binlerce kişinin imanına yanılgılar<br />

sızdırmıştır. Gerçek ve yanılgı arasındaki son büyük çatışma, Tanrı’nın yasasına ilişkin<br />

olacak, Kutsal Kitap ile masal ve gelenek dini karşı karşıya gelecektir. Kutsal Kitap<br />

herkesin yakınındadır; ama onu alıp da yaşam rehberi olarak kabul eden çok az kişi vardır.<br />

Kilisede birçokları Hıristiyan inancının temellerini inkar eder. Yaratılış, insanın günaha<br />

düşmesi, kefaret ve Tanrı’nın yasası ya tümüyle ya da kısmen reddedilir. Binlerce kişi,<br />

Kutsal Kitap’a güvenmeyi zayıflık belirtisi olarak görmektedir.<br />

Sahte kuramlardan bir put yapmak, taştan ya da tahtadan bir put yapmak kadar kolaydır.<br />

Tanrı’yı yanlış temsil eden Şeytan, insanları O’nun karakterini yanlış kavramaya yöneltir.<br />

Kutsal Kitap’ta ve yaratılışın eserlerinde görülen diri Tanrı’nın yerine, felsefi bir put<br />

konulur. Birçok felsefecinin, ozanın, siyasetçinin, gazetecinin - birçok üniversitenin ve hatta<br />

teolojik kurumlanıl bile - tanrısı İlyas’ın zamanındaki Baal’dan ya da Fenikeli güneş<br />

tanrısından belki birazcık daha iyidir.<br />

Gökyüzünün yetkisine belki de en cesaretli saldırıda bulunan ve en etkili sonuçları olan<br />

yanılgı, Tanrı’nın yasasının artık bağlayıcı olmadığı öğretisidir. Önde gelen ruhsal<br />

hizmetkarların, ülkeyi yöneten ve insanların özgürlüğünü kısıtlayan kuralların artık geçerli<br />

olmadığını vaaz ettiğini düşünün. Böyle insanlar kürsüde ne kadar kalabilir?<br />

Ulusların kendi kurallarını feshetmeleri, evrenin Hakiminin kendi yasasını<br />

feshetmesinden çok daha olanaklıdır. Fransa’da ‘ateizm’ bir güç haline geldiği zaman<br />

Tanrı’nın yasasını boşa çıkarma girişimi denendi. Tanrı’nın koyduğu sınırları kaldırmanın,<br />

kötülüğün önderinin yönetimini kabul etmekle aynı şey olduğu görüldü.<br />

Tanrı’nın yasasını kenara atmak<br />

Tanrı’nın buyruklarını hafife almayı halka öğretenler, itaatsizlik biçmek için itaatsizlik<br />

ekerler. Tanrısal yasanın sınırları tümüyle kaldırılırsa, insan yasaları da kısa sürede<br />

çiğnenecektir. Tanrı’nın buyruklarını dışlamanın sonuçları algılanamayacak kadar büyük<br />

olacaktır. Mal ve mülk güvencesi kalmayacaktır. İnsanlar zor kullanarak komşularının<br />

malını çalacak; en güçlüler en zengin hale gelecektir. Yaşama karşı saygı duyulmayacaktır.<br />

Aileyi koruyacak bir evlilik yemini olmayacaktır. Gücü olan, komşusunun eşine zorla sahip<br />

olacaktır. Dördüncü buyrukla birlikte beşinci buyruk da bir kenara konulacaktır. Çocuklar<br />

gerektiğinde ana babalarının canını almaya çekinmeyecektir. Uygar dünya soyguncu ve<br />

suikastçı çetelerle dolacak, esenlik ve mutluluk yeryüzünden silinecektir.<br />

226

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!