12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

Tanrı’yla barış<br />

Luther’in Tanrı’yla barışma arzusu onu manastır hayatına adanmaya yönlendirdi. Orada<br />

ağır ayak işleri yapması gerekiyor, evden eve dolaşarak dileniyordu. Bu aşağılanmaya göğüs<br />

geriyordu, çünkü günahlarından ötürü bunun gerekli olduğunu sanıyordu.<br />

Uykusundan çalarak ve yemek aralarında fırsat bularak Tan- rı’nın Sözünü incelemeye<br />

devam etti. Manastırın duvarına zincirlenmiş bir Kutsal Kitap buldu; her fırsatta ona<br />

bakıyordu.<br />

Oruç tutarak, uykusuz kalarak ve doğasının kötü yönlerini kırbaçlayarak çok katı bir<br />

yaşam sürdü. Luther sonraları şöyle demiştir: “Eğer bir keşiş, keşişlik yaparak göğe<br />

girebilseydi, ben kesinlikle girerdim... Benliğimin kötü yanını öldürmek için hayatıma son<br />

bile verirdim.” Bütün çabalarına rağmen içi huzur bulmamış ve sonunda ümitsizliğin eşiğine<br />

gelmişti.<br />

En çaresiz kaldığı anda Tanrı bir arkadaşını yardıma çağırdı. Staupitz, Tanrı’nın Sözünü<br />

Luther’in zihnine işleyecek şekilde açıkladı. Gözlerini benliğe değil, İsa’ya çevirmesini<br />

söyledi. “Günahların yüzünden kendine işkence etmek yerine Kurtarıcının kollarına<br />

atılmalısın. O’na, O’nun doğruluğuna, O’nun ölümü aracılığıyla gerçekleşen kurtuluşa<br />

güven... Tanrı’nın Oğlu sana tanrısal lütfu sağlamak için insan bedeni aldı... İlkönce seni<br />

seveni sev.” Bütün bu sözler, Luther’in zihninde derin bir izlenim yarattı. Dertli canı huzurla<br />

doldu.<br />

Bir rahip olarak göreve atanan Luther, sonra Wittenberg Üniversitesinde profesörlüğe<br />

çağrıldı. Kalabalık dinleyici kitlelerine mezmurlar, müjde kitapçıkları ve mektuplar<br />

hakkında ders verdi. Ondan daha üstün olan Staupitz, kürsüye çıkıp vaaz etmesi için ona<br />

ricada bulundu. Ama Luther, Mesih’i temsilen insanlara konuşma yapmak için kendisini<br />

yetersiz hissediyordu. Çok uzun bir mücadeleden sonra arkadaşlarının öğüdüne kulak verdi.<br />

Kutsal Yazı bilgisinde çok üstündü ve Tanrı’nın lütfu onun üzerindeydi. Gerçeği açık ve<br />

güçlü bir dille temsil etmesi insanları ikna ediyor, hararetli konuşmaları onların yüreğine<br />

dokunuyordu.<br />

Hala papalık kilisesinin gerçek bir çocuğu olan Luther, bundan başka bir yol<br />

düşünemiyordu. Roma’yı ziyaret etmesi gerektiğinde, çıplak ayakla yolculuğa çıkarak yol<br />

üzerindeki manastırlarda konakladı. Tanık olduğu lüks ve debdebe karşısında şaşkına<br />

döndü. Keşişler görkemli binalarda kalıyor, pahalı giysiler giyiyor ve eksiksiz sofralarda<br />

oturuyordu. Luther’in kafası karışmaya başladı.<br />

Yolculuğunun sonunda, uzaktaki yedi tepeli Roma kentini gördü. Yerlere serilerek,<br />

“Kutsal Roma, seni selamlıyorum!”5 diye bağırdı. Kiliseleri gezdi, rahiplerin ve keşişlerin<br />

anlattığı şaşırtıcı öyküleri dinledi, gereken tüm törenlere katıldı. Karşılaştığı sahneler onu<br />

şaşkına çevirdi. Ruhban sınıfının günahları, rahip yardımcılarının uygunsuz şakaları<br />

karşısında hayrete düştü. Rab’bin Sofrasındaki saygısızlıklar yüzünden dehşete kapıldı.<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!