12.04.2023 Views

Protesto Eylemi_

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

Peki, ya imparatorun insanları kılıcıyla Kilise’nin buyurduğu ve sırf Kilise buyurduğu için gerçek inanç olarak farz ederek o inancı benimsemeye mecbur bırakma hakkına ne demeli? Bu da çürütülmüş ve ıskartaya çıkarılmış bir düşüncedir. Öyleyse Protesto’da sakince ortaya konan ilke, bu çift yüzlü zorbalığın bütün kirli yanlarını gözler önüne sermiştir. Başpiskoposun kürsüsü ve imparatorun kılıcı yok olup gider; onların yerini vicdan alır. Fakat Protesto, vicdanı kendi metresine bırakmaz; vicdan kendince işleyen bir kanun değildir. Protesto’nun Efendisi olan O’na karşı bir anarşi-isyanı vardı. Protesto, İncil’in vicdanın kanunu olduğunu ve İncil’I Efendimizin tek başına yazdığını bildirir. Bu yüzden dümenini birbirine zıt iki tehlike arasına kıran, bir eliyle anarşiden, diğer eliyle zorbalıktan uzak duran Protestanlık, ulusların gözleri önüne gerçek özgürlük bayrağını açarak ortaya çıkmaktadır. Özgür olmayı isteyen herkes o bayrağın etrafında toplanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Speyer protestosu, dini özgürlük, püriten, kilise, almanya, gelenek, mabet, hacılar, yeni ingiltere, antik çağ, hristiyanlık, kefaret, yalnız inanç, yalnız mesih, wesley, huss, waldenses, jerome, calvin, luther, wycliffe, knox, piskopos

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Protesto</strong> <strong>Eylemi</strong><br />

olarak kabul etmeye devam ettiler. Tanrı’nın bütün yasalarına uymaya çalıştılar. Orta<br />

Afrika’da ve Asya’da, Ermeniler arasında imanın özüne bağlı kalan kiliseler varlıklarını<br />

sürdürdüler.<br />

Papalığın gücüne karşı en çok direnenler Valdenslerdi. Papalık kürsüsünün olduğu yerde,<br />

Piedmont kiliseleri bağımsızlıklarını sürdürüyorlardı. Ancak Roma’nın, onların da boyun<br />

eğmelerini istediği zaman geldi ve çattı. Bazıları Papaya ya da ruhban sınıfının herhangi bir<br />

üyesine teslim olmadan imanlarının paklığını ve sadeliğini korudular. Bir ayrım olmaya<br />

başlamıştı. İmanın özüne tutunanlardan bazıları, topraklarını terk ederek gerçeğin bayrağını<br />

yabancı ülkelerde dikmeye başladılar. Diğerleri ise dağların kayalık bölgelerine çekilerek<br />

Tanrı’ya tapınma özgürlüğünü sürdürdüler.<br />

İnançları Tanrı’nın yazılı Sözüne dayanıyordu. Bu alçakgönüllü ve yoksul insanlar,<br />

gerçeği sapkın kilisenin öğretileri gibi kendi başlarına uydurmamışlardı. İnançları onlara<br />

atalarından miras kalmıştı. Elçisel kilisenin öz inancını taşıyorlardı. Dünyanın büyük<br />

başkentindeki gururlu hiyerarşiye değil, Mesih’in gerçek kilisesine bağlıydılar. Tanrı’nın<br />

dünyaya ulaştırılmak üzere halkına teslim ettiği gerçeğin bekçileriydiler. Gerçek kilisenin<br />

Roma’dan ayrılmasının nedenlerinden biri de Roma’nın Kutsal Kitap’ta belirlenen Septe<br />

karşı duyduğu nefretti. Peygamberlikte de belirtildiği gibi papalık gücü, Tanrı’nın yasasını<br />

çiğnemişti. Papalığın yetkisindeki kiliselerden Pazar gününü onurlandırmaları istendi.<br />

Tanrı’nın gerçek halkı o denli baskı altındaydı ki hem Sept gününü tutuyorlar hem de Pazar<br />

günü çalışmaktan kaçınıyorlardı. Bu da papalık önderlerini tatmin etmedi. Sept gününün<br />

tutulmasını yasakladıklar ve o günü onurlandıranları reddettiler.<br />

Reformdan yüzlerce yıl önce Valdenslerin kendi ana dillerinde Kutsal Kitapları vardı. Bu<br />

yüzden özel olarak zulüm gördüler. Roma’yı Esinleme’deki sapkın Babil olarak ilan ettiler.<br />

Roma’nın bozgunculuğuna karşı durmak için yaşamlarını tehlikeye atarak direndiler.<br />

Valdensler çağlar boyunca Roma’nın üstünlüğünü reddetmeye, ikonlara tapınmayı<br />

putperestlik olarak görmeye ve gerçek Septi tutmaya devam ettiler.<br />

Bu halk, dağların yüksek yerleri arkasında sığınak buldu. Sadık sürgünler, çocuklara<br />

yücelik içinde gökyüzüne uzanan dağları göstererek, sözü sonsuz tepeler gibi kalıcı Olanı<br />

anlattılar. Tanrı dağları olduğu gibi, yasasını da sağlam bir şekilde yerleştirmişti. Bu gezgin<br />

imanlılar, zorluklar ve sıkıntılar yüzünden şikayet etmi-yorlardı; ıssız dağ silsilelerinde<br />

yalnız değildiler. Tapınma özgürlüklerinden zevk alıyorlardı. Birçok dağın doruklarında<br />

övgüler söyleyip durdular. Onların şükran ezgilerini Roma susturamamıştı.<br />

Gerçeğin değerli ilkeleri<br />

Gerçeğin ilkelerini yuvaya, toprağa, eşe, dosta ve hatta yaşamın kendisine tercih ettiler.<br />

Çocukluktan gençliğe dek Tanrı’nın sözlerini sıkı sıkıya öğrettiler. Ellerindeki Kutsal Kitap<br />

nüshaları kısıtlıydı; bu yüzden değerli sözler ezberlendi. Birçok kişi Eski ve Yeni<br />

Antlaşma’nın büyük metinlerini ezberden söyleyebiliyordu.<br />

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!