You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türk sanayine sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda<br />
yön vermek amacıyla aşağıdaki politikaların uygulanması<br />
benimsenmiştir:<br />
• İklim değişikliğinin ve bu konuya ilişkin uluslararası sözleşme<br />
ve protokollerin Türk Sanayine muhtemel etkileri<br />
belirlenecek ve buna göre Türk Sanayinin uluslararası düzenlemelere<br />
uyum süreci tasarlanacaktır. Bu çerçevede<br />
2012 sonrası <strong>iklim</strong> rejimine ilişkin uluslararası müzakere<br />
süreçleri izlenerek ülkemiz şartlarına uygun pozisyon belirlenecektir.<br />
• Düşük karbon ekonomisine ve sanayide temiz üretim süreçlerine<br />
geçiş desteklenecek ve bu konuda bilgilendirme<br />
faaliyetlerine ağırlık verilecektir. Bu doğrultuda, sanayinin<br />
düzenli altyapı olanakları ile üretim yapmalarını sağlayan<br />
üretim bölgelerine taşınmaları teşvik edilecek, ayrıca sera<br />
gazı emisyonlarının kontrolü sağlanacak, izlenecek ve raporlanacaktır.<br />
• Temiz üretim ile örtüşen ve sürdürülebilir kalkınma, ekonomik<br />
gelişim ve çevresel performansı birlikte ele alarak, iş<br />
mükemmelliği ile çevresel mükemmelliğe bir arada odaklanan,<br />
kaynakların verimli kullanılması ve çevreyle uyumlu<br />
üretim prensiplerinin benimsenmesi doğrultusunda, kaliteli<br />
ürün ve hizmet üretilmesi yoluyla işletmelerin rekabet edebilme<br />
yeteneklerini artıran eko-verimlilik programlarının<br />
ülke genelinde uygulanması sağlanacaktır.<br />
• Tüm çevresel eylem planlarına ilişkin olarak önümüzdeki<br />
dönemde çevresel etki analizlerine öncelik verilerek yürürlüğe<br />
girecek düzenlemelerin uygulama süreçlerinin belirlenmesi<br />
amaçlanmaktadır. Bu kapsamda AB tarafından<br />
yüksek maliyetli olarak tanımlanan direktiflerden başlamak<br />
üzere, paydaşların karar vereceği konularda etki analizi çalışması<br />
yapılması öngörülmektedir.<br />
Türk sanayisi için sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde<br />
çevre politikalarının uygulanması ve yeşil üretim konusu;<br />
2015- 2018 döneminde uygulanmak amacıyla hazırlıkları tamamlanmak<br />
üzere olan Türkiye Sanayi Strateji Belgesi’nin<br />
önemli bir parçası haline gelmiştir. Yeşil üretim konusunda<br />
sanayicinin üretim yaparken, insan sağlığına zarar vermeden<br />
ve kaynakları etkin kullanan bir üretim yapısına kavuşması<br />
amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, kaynakların etkin kullanıldığı,<br />
daha yeşil ve rekabetçi sanayi yapısına dönüşümün<br />
sağlanması Strateji kapsamında 3 stratejik hedeften biri<br />
olarak belirlenmiştir. Söz konusu hedef doğrultusunda “Sanayide<br />
yeşil üretim özendirilecektir” politikası benimsenmiş<br />
olup, bu kapsamda;<br />
• Sanayinin sürdürülebilir büyümesine ve uluslararası rekabet<br />
gücünün artırılmasına katkı sağlayacak temiz üretim/<br />
eko-verimlilik uygulamalarının yaygınlaştırılması,<br />
• Sanayide kullanılan enerjinin güneş, rüzgâr, biyokütle vb.<br />
yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına yönelik çalışmaların<br />
yapılması,<br />
• Sanayicilerin <strong>iklim</strong> değişikliği ile mücadele konusunda bilinçlendirilmesi<br />
için yoğun bilgilendirme çalışmaları yürütülmesi,<br />
• KOBİ’lerin çevre (özellikle sera gazı salımını azaltan) ve<br />
enerji alanındaki faaliyetlerinin desteklenmesi,<br />
konularına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.<br />
4.4.2 Yasal Düzenlemeler ve Uygulamalar<br />
Sanayi sektöründen kaynaklı sera gazı emisyonlarının izlenmesine<br />
yönelik önemli bir adım Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
tarafından hazırlanan ve 17 Mayıs 2014 tarih ve 29003 sayılı<br />
Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren Sera Gazı<br />
Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik’tir. Yönetmeliğin<br />
amacı, EK-1’deki listede yer alan faaliyetlerden kaynaklanan<br />
sera gazı emisyonlarının izlenmesine, doğrulanmasına ve raporlanmasına<br />
dair usûl ve esasları düzenlemektir. Yönetmelik<br />
kapsamında ulusal sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmını<br />
teşkil eden elektrik ve buhar üretimi, petrol rafinasyonu, petrokimya,<br />
çimento, demir-çelik, alüminyum, tuğla, seramik,<br />
kireç, kağıt ve cam üretimi gibi sektörlerden kaynaklanan<br />
sera gazı emisyonlarının tesis seviyesinde izlenmesi ve düzenli<br />
olarak Bakanlığa raporlanması sağlanacaktır. Yönetmelik<br />
kapsamına giren tesisler tarafından her yıl düzenli olarak, bir<br />
önceki yılda gerçekleştirdikleri faaliyetler için hazırladıkları<br />
sera gazı emisyon raporları Bakanlığa gönderilmektedir. Sera<br />
Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmeliğin Ek 1’inde<br />
yer alan faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının<br />
ve ilgili faaliyet verilerinin izlenmesi ve raporlanmasına dair<br />
usul ve esasları kapsayan “Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi<br />
ve Raporlanması Hakkında Tebliğ” (22 Temmuz 2014 tarih ve<br />
29068 sayılı Resmi Gazete) hazırlanmıştır. “Sera Gazı Emisyonlarının<br />
Takibi Hakkında Yönetmelik” kapsamında tesislerce<br />
oluşturulacak sera gazı emisyon raporlarının doğrulanması<br />
ve bu işlemleri yapacak doğrulayıcı kuruluşların özelliklerine<br />
ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla, “Sera Gazı Raporlarının<br />
Doğrulanması ve Doğrulayıcı Kuruluşların Yetkilendirilmesi<br />
Tebliği” (2 Nisan 2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete)<br />
yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik kapsamında oluşturulan<br />
doğrulama sistemi ile, tesis bazında hazırlanmış olan emisyon<br />
raporlarının Bakanlığa gönderilmeden önce bağımsız kuruluşlarca<br />
yerinde inceleme yapılarak doğruluğunun kontrolü<br />
sağlanacaktır. Bu yönetmelik ve tebliğlerin uygulanması ile,