Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 6. BİLDİRİMİ<br />
21<br />
Atık<br />
Türkiye’de kentsel atıkların bertaraf edilmesinde en çok kullanılan<br />
bertaraf yöntemi halen düzenli depolama olup, kompost<br />
ve/veya diğer geri kazanım uygulamaları henüz istenilen<br />
seviyelerde değildir. Son yıllarda atık üretiminde azalma<br />
olduğu görülmektedir. Biyobozunur atıkların kontrolü çalışmaları<br />
ve özellikle büyükşehir belediyelerinde başlatılan atık<br />
geri kazanım kampanyaları sayesinde önümüzdeki yıllarda<br />
bu konularda daha fazla ilerleme sağlanması beklenmektedir.<br />
Atıkların yakılması Türkiye’de politika olarak desteklenmesine<br />
rağmen, bu konuda önemli bir artış sağlanamamıştır.<br />
Türkiye’nin atık sektöründen kaynaklanan sera gazı<br />
emisyonu azaltımına yönelik olarak özellikle 2009 yılında<br />
açılan çevre faslı AB müzakereleri sürecinde, atık sektörü<br />
mevzuat uyumu kapsamında yürürlüğe giren birçok önemli<br />
yönetmelik bulunmaktadır.<br />
Türkiye’de önümüzdeki dönemde, atık yönetiminin etkinleştirilerek<br />
atık azaltma, kaynakta ayrıştırma, toplama, taşıma,<br />
geri kazanım ve bertaraf safhalarının teknik ve mali<br />
yönden bir bütün olarak geliştirilmesi; bilinçlendirmenin<br />
ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesine öncelik verilmesi<br />
planlanmaktadır. Geri dönüştürülen malzemelerin üretimde<br />
kullanılmasının özendirilmesi hedeflenmektedir. Sürdürülebilir<br />
şehirler yaklaşımına uygun olarak şehirlerde atık ve<br />
emisyon azaltma, enerji, su ve kaynak verimliliği, geri kazanım,<br />
gürültü ve görüntü kirliliğinin önlenmesi, çevre dostu<br />
malzeme kullanımı gibi uygulamalarla çevre duyarlılığı ve<br />
yaşam kalitesi artırılacaktır. Bölgesel ve ulusal atık planının<br />
oluşturulması ve sürekliliğinin sağlanması, üretim esnasında<br />
atık oluşumunu minimize eden teknolojilerin kullanılmasının<br />
teşvik edilmesi ve atıkların uluslararası ticaretinin AB<br />
kriterleriyle uyumlaştırılması ve uygulanmasının sağlanması<br />
sera gazı emisyonlarının azaltımına yönelik olarak belirlenen<br />
hedeflerdir.<br />
5. SERA GAZI EMİSYONLARI<br />
PROJEKSİYONLARI<br />
Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca,<br />
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin<br />
(BMİDÇS) 2.Maddesinde yer alan temel hedefini<br />
sağlamaya yönelik olarak niyet edilen ulusal katkısını (INDC)<br />
30 Eylül 2015 tarihinde BMİDÇS Sekretaryası’na sunmuştur.<br />
Bu doğrultuda 2030 yılına kadar tahmin edilen sera gazı emisyonları<br />
Önlemler Gözetilen ve Önlemler Gözetilmeyen olmak<br />
üzere iki senaryo altında ele alınmıştır. Önlemler Gözetilmeyen<br />
Senaryo sonuçları incelendiğinde toplam emisyonların, 2020<br />
ve 2030 yıllarında sırasıyla 672,9 Mton CO 2 -eşd. ve 1.174,8 Mton<br />
CO 2 -eşd. olacağı öngörülmektedir (AKAKDO dahil). Önlemler<br />
Gözetilen Senaryo sonuçları incelendiğinde toplam emisyonların,<br />
2020 ve 2030 yıllarında sırasıyla 599,2 Mton CO 2 -eşd. ve<br />
929,0 Mton CO 2 -eşd. olacağı öngörülmektedir (AKAKDO dahil).<br />
Önlemler Gözetilen Senaryo kapsamında belirlenen plan<br />
ve politikalar hesaba katıldığında önlemler gözetilmeyen senaryoya<br />
kıyasla 2030 yılında toplam sera gazı emisyonlarının<br />
%21’e varan oranda azalacağı öngörülmektedir.<br />
6. ETKİ, ETKİLENEBİLİRLİK<br />
VE UYUM<br />
Türkiye İklimindeki Değişimler<br />
Türkiye genelindeki 1960-2010 yıllarına ait veriler kullanılarak<br />
yapılan analizlerde yaz günleri sayısının, sıcak gün ve gece sayılarının<br />
arttığı, serin gün ve gece sayılarının azaldığı gözlenmiştir.<br />
Maksimum ve minimum sıcaklık değerlerinde artış eğilimi<br />
gözlenirken, günlük maksimum ve minimum sıcaklık farklarında<br />
azalma eğilimi gözlenmiştir. Yıllık toplam yağış eğilimleri<br />
ülkenin kuzeyinde artış, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege<br />
Bölgelerinde ise azalış eğilimindedir. Doğu Karadeniz’de şiddetli<br />
yağışlı gün sayısında, güçlü bir artış eğilimi gözlemlenirken,<br />
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde güçlü bir azalış eğilimi<br />
gözlemlenmektedir. Türkiye genelindeki tüm istasyonların<br />
1950-2013 döneminde yıllık toplam yağışlara ait zaman serisinin<br />
sıcaklıktaki artan eğilimin tersine olacak şekilde azalan<br />
bir eğilime sahip olduğu görülmektedir. Fakat toplam yağıştaki<br />
azalan eğilim, sıcaklıktaki artan eğilim kadar belirgin değildir.<br />
1971-2000 yılları arasında Türkiye geneli ortalama sıcaklık değeri<br />
13,2°C’dir. Sıcaklık özellikle 1990’lı yıllardan itibaren daha<br />
fazla artış göstermektedir. Bu dönem için yağışlarda Türkiye<br />
geneli ortalamalarda belirgin bir artış veya azalış olmamıştır.