25.03.2016 Views

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 6. BİLDİRİMİ<br />

205<br />

yakından ilişkilidir. Siyanobakterler, UV, yüksek solar radyasyon,<br />

besin tuzlarının artması ve <strong>iklim</strong>sel değişiklikler gibi çevresel<br />

strese iyi adapte olabilen canlı grubudur. Özellikle sığ<br />

ve kapalı iç sularda global <strong>iklim</strong> değişikliği ile ilişkili çevresel<br />

şartlardaki değişim bu canlıların oluşturduğu alg patlamalarına<br />

neden olmaktadır (Aktan, Balkıs ve Balkıs, 2014).<br />

Karadeniz ekosisteminde 1960-1999 yılları arasında gerçekleşen<br />

değişimlerin kantitatif olarak açıklanması ve Karadeniz<br />

ekosisteminin gelecekte öngörülen fiziksel ve biyojeokimyasal<br />

değişimler altında gösterebileceği değişimlerin<br />

araştırıldığı çalışmada; Karadeniz ekosisteminin yapısının<br />

1960’lardan sonra besin ağında gerçekleşen bir dizi trofik dönüşümler<br />

sonucunda değiştiği ortaya konulmuştur. Dinamik<br />

model sonuçları, ötrofikasyon, aşırı avcılık ve trofik türlerin<br />

aşırı artışının ekosistemin dengesinde bir kırılma gerçekleştiğini<br />

ortaya koymuştur. Model duyarlılık testleri, türler arası<br />

rekabet ve aşırı avcılığın ekosistemde gerçekleşen değişimlerin<br />

ana kaynağı olduğunu göstermiş ve bu değişimlerin<br />

Noctiluca ve denizanası gibi fırsatçı türlerin besin ağında aşırı<br />

artışı ile daha ciddi boyutlara ulaştığını ve tüm bu etkenlerin<br />

birincil üretimdeki değişimlerin etkisi altında seyrettiğini ortaya<br />

koymuştur (Akoğlu, 2013).<br />

Su Seviyesi Yükselmesi<br />

Kuleli ve diğ. (2009) tarafından yapılan çalışmada, deniz suyu<br />

seviyesindeki yükselmenin dünyanın diğer pek çok bölgesinde<br />

olduğu gibi Türkiye kıyılarında da çok önemli olmamakla<br />

birlikte, kıyıların topografya ve çökmelere bağlı bölgesel olarak<br />

yüksek hassasiyetlerin olduğu raporlanmıştır. Kuleli ve<br />

diğ. (2010) tarafından yapılan bir diğer çalışmada ise Türkiye’nin<br />

Akdeniz kıyılarının deniz suyu seviyesinin yükselmesinde<br />

en fazla toprak kaybı yaşayacak alan olduğu bildirilmiştir.<br />

Bu bulgular, Akdeniz’in doğal kaynakları ve biyolojik çeşitlilik<br />

zenginliği açısından değerlendirildiğinde, özellikle kıyıyı kullanan<br />

yaban hayatı ve bitkilerin bu değişimden önemli derecede<br />

etkileneceği görülmektedir. Akdeniz kıyılarında sayısı<br />

21 olan ve koruma altındaki kaplumbağa türleri olan Caretta<br />

caretta ve Chelonia mydas yumurtlama alanlarında kayıplar<br />

yaşanacaktır. Aynı şekilde nesli “kritik olarak tehlike altında”<br />

olarak koruma altına alınmış olan Akdeniz Foku’nun kıyı yaşam<br />

alanları yok olacaktır.<br />

Deniz suyu seviyesinin yükselmesinin diğer önemli bir etkisi<br />

de kıyı alanlarında artacak tuzlulukla yaşanacak kaynak ve<br />

biyolojik çeşitlilik kayıplarıdır.<br />

6.2.4.2 Uyum Tedbirleri<br />

Türkiye’nin 1996 yılında Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik<br />

Sözleşmesi’ne taraf olmasını takiben, bu Sözleşmenin 6. Maddesine<br />

göre Türkiye’nin yükümlülüğü olarak “Ulusal Biyolojik<br />

Çeşitlilik Strateji ve Eylem Planı” hazırlanmıştır. Bu stratejik<br />

plan, Türkiye’nin bu alandaki faaliyetlerinin Avrupa Birliği’nin<br />

doğa koruma sektörü kapsamındaki düzenlemelerine uyumlu<br />

olması gerekliliği de dikkate alınarak güncelleştirilmiş ve bu<br />

çerçevede <strong>iklim</strong> değişikliğinin etkilerine uyum için önemli olan<br />

altı tematik çalışma alanı oluşturulmuştur. Bu alanlar tarımsal<br />

biyolojik çeşitlilik, orman biyolojik çeşitliliği, step biyolojik çeşitliliği,<br />

dağ biyolojik çeşitliliği, iç sular biyolojik çeşitliliği ve kıyı–deniz<br />

biyolojik çeşitliliği tematik alanlarıdır. Eylem Planı’nda <strong>iklim</strong><br />

değişikliğine bir madde olarak yer verilmiş ve <strong>iklim</strong> değişikliğinin<br />

biyolojik çeşitlilik üzerine olan etkilerinin belirlenmesi ve<br />

izlenmesi kapsamında ele alınması öngörülmüştür.<br />

Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Strateji ve Eylem Planı’na dayanılarak<br />

ve “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye<br />

Ulusal Programı’nda, 92/43/AET ve 79/409/AET sayılı Direktifler<br />

gereğince, Türkiye’de “2011 sonrası” itibariyle, doğanın ve<br />

biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik bir çerçeve kanunun<br />

çıkarılması taahhüt edilmiş olup, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği<br />

Koruma Kanunu” Tasarısı hazırlanmıştır.<br />

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 2011 yılında hazırlanan<br />

“Korunan Alanlar ve İklim Değişikliği Türkiye Ulusal Stratejisi”,<br />

küresel <strong>iklim</strong> değişikliği sürecinde <strong>iklim</strong> değişikliğinin azaltılması<br />

ve etkilerine uyum sağlamada, Türkiye’deki korunan alanların<br />

etkin yönetiminin geliştirilmesi, korunan alanların rolünün<br />

ilgili tüm taraflarca anlaşılması ve bu yönde faaliyetlerin gerçekleştirmesi<br />

amacıyla hazırlanmıştır. Bu stratejide, korunan<br />

alanlar ve <strong>iklim</strong> değişikliği bağlamında Türkiye’de bir “korunan<br />

alanlar sistemi” oluşturulması, korunan alanların planlaması<br />

ve yönetimi ile ilgili politika oluşturulması, araştırmaların çoğaltılması,<br />

farkındalık yaratılması ve bilgi paylaşımı öncelikli konular<br />

olarak yer almaktadır. Strateji üç temel grupta ele alınmakta<br />

olup, bunlar orman, sulak alan ve bozkır ile kıyı ekosistemleridir.<br />

Orman Genel Müdürlüğü Stratejik Planı’nın (2010-2014)<br />

amaç, hedef ve stratejileri; gerek Dokuzuncu Kalkınma Planı<br />

(2007-2013), Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), Ormancılık<br />

Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ulusal Ormancılık Programı,<br />

Orta Vadeli Program (2009-2011), Orta Vadeli Mali Plan (2009-<br />

2011), gerekse diğer ormancılık sektör plan ve programları ile<br />

uyumlu olarak hazırlanmıştır. OGM Stratejik Planı’nda da, Türkiye’de<br />

sürdürülebilir orman yönetimi için yedi temel öncelikli

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!