You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 6. BİLDİRİMİ<br />
17<br />
Türkiye biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengindir ve tüm<br />
dünyadaki tanımlanmış canlı türlerinin yaklaşık %2’si Türkiye’de<br />
yayılış göstermektedir. Türkiye’de tanımlanmış olan<br />
türlerden 8 bin kadarı (4 bin bitki ve 4 bin hayvan türü) endemiktir.<br />
Ayrıca hayvanlardan 50 kadar, bitkilerden ise 1.284<br />
tür tehlike altındadır. Türkiye’de 8 hayvan ve 11 bitki türünün<br />
ise neslinin tükendiği tahmin edilmektedir.<br />
Türkiye’de ormanlar sürdürülebilir orman yönetimi ilkelerine<br />
göre işletilmekte olup, dünya üzerinde orman alanlarının<br />
arttığı az sayıdaki ülkelerdendir. İlk orman envanterinin yapıldığı<br />
1973 yılında 20,2 milyon ha kadar olan orman alanı,<br />
2013 yılı itibarıyla 21,9 milyon ha’a yükselmiştir. Türkiye ormanlarında<br />
7,65 milyon t (28,01 milyon t CO 2 -eşd) olan yıllık<br />
net karbon birikimi, 2013 yılında 13,94 milyon tona (51,10<br />
milyon t CO 2 -eşd) yükselmiştir.<br />
Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre Türkiye, 2013 yılında<br />
da en çok yabancı turist çeken ülkeler sıralamasında 6.<br />
sıradaki yerini koruyarak dünyanın önemli turizm merkezlerinden<br />
biri haline gelmiştir. Turizm sektörü bir yılda yaptığı<br />
toplam 26 milyar ABD Doları satın alma ile 54 farklı sektör<br />
ile etkileşim halindedir. Türkiye’de turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir<br />
hale getirilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.<br />
Turizmin sürdürülebilir olduğunu göstermek için<br />
de Mavi Bayrak ve Yeşil Yıldız gibi bazı eko-etiketler kullanılmaktadır.<br />
Türkiye’nin tüketilebilir yer üstü ve yeraltı su potansiyeli yılda<br />
ortalama 112 milyar m 3 ’tür. Mevcut 112 milyar m 3 kullanılabilir<br />
su kaynağından halen yararlanma oranı %36 civarındadır.<br />
Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı<br />
1.519 m 3 civarındadır. Mevcut suyun 32 milyar m 3 ’ü sulama<br />
amaçlı, 7 milyar m 3 ’ü içme ve kullanma amaçlı, 5 milyar<br />
m 3 ’ü ise sanayide kullanılmaktadır. Bu durumda Türkiye’nin<br />
su kaynaklarının yaklaşık % 74’ü sulama, %11’i sanayi, %15’i<br />
kentsel tüketim için kullanılmaktadır.<br />
3. SERA GAZI EMİSYON VE<br />
YUTAK ENVANTERİ<br />
Türkiye’nin 2013 yılı toplam sera gazı emisyonu karbondioksit<br />
eşdeğeri cinsinden 459,10 Mton’dur (AKAKDO hariç). Toplam<br />
emisyonların %67,8’i enerji, %15,7’si endüstriyel işlemler ve<br />
ürün kullanımı, %10,8’i tarımsal faaliyetler ve %5,7’si atık sektöründen<br />
kaynaklanmaktadır. Enerji sektörü emisyonlarının<br />
büyük çoğunluğu yakıtların yanmasından kaynaklanmakta<br />
olup toplam sera gazlarının %24,8’i enerji sanayi, %15’i ulaştırma,<br />
%13,6’sı sanayi sektörü ve %12,8’i konut, hizmetler ve<br />
tarım/ormancılık/balıkçılık alt sektörlerinde yakıtların yanmasından<br />
kaynaklanmaktadır.<br />
Türkiye’de GSYH, 2000 ile 2013 yılları arasında %139 oranında<br />
artarken, toplam sera gazı emisyonlarının %47,7 oranında artması,<br />
ekonominin gelişiminin giderek daha az sera gazı emisyonu<br />
yaratacak faaliyetlere dayandırılması bakımından olumlu<br />
bir eğilime işaret etmektedir. 1990-2013 yılları arasında emisyonlar,<br />
negatif büyüme hızının gözlendiği yıllar olan 1994, 1999,<br />
2001, 2008 ve 2013 dışında sürekli olarak artış göstermektedir.<br />
Kişi başı toplam sera gazı emisyonu 1990 yılında 3,96 ton CO 2 -<br />
eşd. iken 2013 yılında 6,04 ton CO 2 -eşd. değerine çıkmıştır. Ancak<br />
bu değer, OECD ülkelerinin 2012 yılı ortalaması olan 12,47<br />
ton CO 2 -eşd./kişi değerinin altında, 2012 yılı dünya ortalaması<br />
olan 4,88 ton CO 2 -eşd./kişi değerinin ise üstündedir.<br />
2013 yılı sera gazı toplam emisyon değerinin gaz türüne göre<br />
dağılımı şu şekildedir: CO 2 emisyonları 363,40 Mton (%79,15),<br />
CH 4 emisyonları 65,81 Mton CO 2 -eşd. (%14,33), N 2 O emisyonları<br />
23,23 Mton CO 2 -eşd. (%5,06) ve F-gazları emisyonları 6,67<br />
Mton CO 2 -eşd. (%1,45) (AKAKDO hariç).<br />
Enerji<br />
Enerji sektörü, ülkenin ekonomik büyüme ve nüfus artışı eğilimine<br />
bağlı olarak artan elektrik ve sanayi üretimi için yakıtların<br />
yanması sonucu oluşan emisyonlarıyla Türkiye’nin başlıca<br />
sera gazı emisyon kaynağı olan sektördür. 2013 yılı verilerine<br />
göre enerji sektöründen kaynaklanan toplam sera gazı emisyon<br />
miktarı 311,25 Mton CO 2 -eşd. ile toplam emisyonların<br />
%67,8’ini oluşturmaktadır (AKAKDO hariç).<br />
1990 yılına göre, 2013 yılında enerji sektöründen kaynaklanan<br />
sera gazı emisyonlarında %136,6 oranında artış gözlenmektedir.<br />
2001, 2008 ve 2009 yıllarında gözlenen ekonomik kriz dönemlerinde<br />
enerji sektörü sera gazı emisyonlarında bir önceki<br />
yıla göre sırasıyla %7,75, %3,99 ve %4,64 oranlarında azalma<br />
gözlenmiştir.