25.03.2016 Views

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

enerji tüketiminde, %18 civarında bir azalma sağlanmıştır.<br />

Dünya çelik sektöründe de, son 30 yıldır yapılan çalışmalarda,<br />

spesifik enerji tüketimlerinde %50 civarında azalma<br />

sağlanmıştır.<br />

Demir-Çelik sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımız,<br />

enerji kaynaklarını daha verimli kullanmak ve daha ucuz<br />

enerji temin edebilmek amacıyla, enerji santralleri kurmaya<br />

devam etmektedirler. Sektörde, son yıllarda, enerji yoğunluğunu<br />

düşürmek amacıyla, katma değeri yüksek ürün üretimine<br />

ağırlık verilmektedir.<br />

İklim Değişikliği Eylem Planı’nda yer alan amaç ve hedefler<br />

doğrultusunda sanayi sektörleri özelindeki çalışmalara hizmet<br />

eden bir diğer proje; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı-Verimlilik<br />

Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan ve 2013 yılı<br />

Yatırım Programına alınan ve Mart 2016’da bitirilmesi planlanan<br />

“Sanayide Kaynak Verimliliği Potansiyelinin Belirlenmesi<br />

Projesi”dir. Proje, TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim<br />

Enstitüsü tarafından yürütülmekte olup, bu kapsamda,<br />

Türkiye imalat sanayiinde hammadde, enerji ve suyun etkin<br />

ve sürdürülebilir kullanımı ile elde edilebilecek potansiyel<br />

çevresel ve ekonomik faydaların; sektörler ve bölgeler düzeyinde<br />

analiz edilerek bu potansiyelin niceliksel olarak ortaya<br />

konulması amaçlanmaktadır.<br />

Proje çıktılarından biri de, enerjinin daha verimli kullanılması<br />

sonucu ortaya çıkacak tasarruf potansiyelinin ekonomik<br />

ve çevresel açıdan analizi olacaktır. Potansiyel olarak tasarruf<br />

edilebilecek enerji miktarından yola çıkılarak, bu potansiyelin<br />

hayata geçirilmesi ile henüz oluşmadan önlenebilecek<br />

olan sera gazı emisyonu miktarları da karbondioksit eşdeğeri<br />

(CO 2 -eşd.) cinsinden ifade edilecektir.<br />

4.4.3 Sera Gazı Türüne Göre<br />

Değerlendirme<br />

Türkiye’nin 2013 yılı ulusal sera gazı envanterine göre endüstriyel<br />

işlemler sektöründen kaynaklanan sera gazları, toplam<br />

sera gazı emisyonlarının %15,7’sini oluşturmakta olup, bunun<br />

%89’unu CO 2 ve %9’unu F gazları oluşturmaktadır.<br />

4.5. Ulaştırma<br />

4.5.1 Genel Politika ve Önlemler<br />

Ulaştırma sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyon<br />

miktarı 2013 yılı için Bölüm 3’de bahsedildiği üzere 69 Mton<br />

CO 2 -eşd olup, ulusal toplam emisyonların içindeki payı %15<br />

civarındadır. Ulaştırma Sektörü içinde en yüksek sera gazı<br />

emisyonu kaynağı karayolu taşımacılığı olup %91 paya sahiptir.<br />

Türkiye’de ulaştırmadan kaynaklı sera gazı emisyonları 1990-<br />

2013 arasında %157 oranında artmıştır. Ülkemizde şehirlerarası<br />

yolcu taşımalarının yaklaşık % 90,5’i, yük taşımalarının ise<br />

yaklaşık % 87,4’ü karayoluyla gerçekleşmektedir (KB_a, 2013).<br />

2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı’nda<br />

önümüzdeki dönemde koridor yaklaşımına geçilmesi, ulaşım<br />

türleri arasında entegrasyonun sağlanması, az gelişmiş<br />

bölgelerin ulaşım bağlantısının daha da geliştirilmesi ihtiyacı<br />

olduğu vurgulanmaktadır. Bölgelerin özellikle yük taşımacılığında<br />

daha etkin, hızlı ve güvenli ulaşıma ve lojistik altyapıya<br />

kavuşması ve ülkenin önemli bölgesel merkezleri arasında da<br />

etkileşimi artıracak şekilde kuzey-güney bağlantılarının güçlendirilmesinin<br />

önemi vurgulanmaktadır. (KB_a, 2013).<br />

Ulaşım sektörlerinde daha kaliteli, daha ucuz, daha hızlı ve<br />

daha güvenli hizmet sunabilmek amacıyla öncelikle hangi<br />

hedef ve faaliyetlerin gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu<br />

ortaya koymak üzere Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi<br />

Belgesi (2011-2023) hazırlanmıştır. Söz konusu belgede, Ulusal<br />

İklim Değişikliği Stratejisi de göz önünde bulundurularak<br />

belirlenen taşıma türleri arasındaki pay dağılımı 2023 hedefi,<br />

dönem sonunda demiryolu yük taşımacılığı payını %15’in üzerine,<br />

yolcu taşımacılığı payını ise %10’unun üzerine çıkarmaktır.<br />

Böylece 2023 yılı sonuna kadar karayolu payının yükte %60,<br />

yolcuda ise %72 oranına çekilmesi hedeflenmektedir. 2011-<br />

2023 döneminde karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık,<br />

lojistik ve kombine taşımacılık, kentiçi ulaşım ve boru hatları<br />

sektörlerinde gerçekleştirilecek, özellikle altyapı projelerinin<br />

neler olacağı, nerelere yapılacağı ve maliyetleri ile projelerin<br />

diğer teknik detayları, sektördeki ilgili tüm kurum ve kuruluşlarının<br />

etkin katılımı ile hazırlanacak Ulaştırma Ana Planı ile<br />

belirlenecektir. 10’uncu Ulaştırma Şurasında ortaya konulan<br />

hedef, öncelik ve projeler de bu belgenin eylem planında yer<br />

alacaktır.<br />

İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı (İDEP)’nda Ulaştırma Sektörü<br />

için belirlenen amaçlar, hedefler ve eylem alanları, Türkiye<br />

Ulaşım ve İletişim Stratejisi Belgesi ve Ulusal İklim Değişikliği<br />

Strateji Belgesi (İDES)’ndeki stratejilerle uyumlu olarak<br />

hazırlanmıştır.<br />

İDEP’te ulaştırma sektöründe emisyon azaltımına yönelik politikalar<br />

şu şekildedir:<br />

• 2023 yılı itibarıyla demir yollarının yük taşımacılığında 2009<br />

yılındaki %5 olan payının %15’e, aynı dönemde yolcu taşımacılığındaki<br />

payının %2’den %10’a çıkarılması.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!