Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 6. BİLDİRİMİ<br />
131<br />
yon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı<br />
1994 yılında %52 iken, 2012 yılında bu oran %78’e yükselmiştir.<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulanmaya<br />
başlayan Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008-2012) gereğince<br />
atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa<br />
oranı 1994 yılında %10 iken 2012 yılında bu oran %58’e<br />
ulaşmıştır.<br />
Türkiye’de kompost üretimi 1991 yılında 2 adet aktif tesis için<br />
245.000 ton kapasite değerine sahipken, 2006 yılında 4 tesiste<br />
29.000 ton üretim gerçekleşmiş, 2010 yılında bu değer<br />
5 adet aktif tesiste 38.000 ton olarak gerçekleşmiştir. 2010<br />
yılında üretim kapasitesinin ancak %7’sine eşdeğer olan ve<br />
2008 yılındaki 47.000 ton değerine göre %20 azalmış olan<br />
kompost üretiminin arttırılması için destek mekanizmalarına<br />
ihtiyaç bulunmaktadır.<br />
Sera gazı emisyonu oluşturan bir diğer alt sektör de atıkların<br />
yakılması olup, 1995 yılında Türkiye’nin ilk yakma tesisi olan<br />
İstaç yılda 9.000 ton kapasiteye sahip olan atık yakılması,<br />
1997 yılında ikinci yakma tesisi olan İzaydaş’la birlikte yıllık<br />
44.000 ton’a yükselmiştir. 2010 yılında Türkiye’de toplam<br />
40.000 ton atık yakılarak ısı enerjisi geri kazanılmıştır.<br />
Türkiye’de atık sektörüyle ilgili genel politikalar 2013 yılında<br />
hazırlanan 10. Kalkınma Planı’nda yer almıştır. Planda, atık<br />
sektöründen oluşan sera gazı emisyonlarının azaltımına yönelik<br />
olarak verilen hedefler aşağıda verilmiştir;<br />
(982.hedef) “Katı atık yönetimi etkinleştirilerek atık azaltma,<br />
kaynakta ayrıştırma, toplama, taşıma, geri kazanım ve<br />
bertaraf safhaları teknik ve mali yönden bir bütün olarak<br />
geliştirilecek; bilinçlendirmenin ve kurumsal kapasitenin<br />
geliştirilmesine öncelik verilecektir. Geri dönüştürülen malzemelerin<br />
üretimde kullanılması özendirilecektir.”<br />
(1034.hedef) “Sürdürülebilir şehirler yaklaşımına uygun olarak<br />
şehirlerde atık ve emisyon azaltma, enerji, su ve kaynak<br />
verimliliği, geri kazanım, gürültü ve görüntü kirliliğinin önlenmesi,<br />
çevre dostu malzeme kullanımı gibi uygulamalarla<br />
çevre duyarlılığı ve yaşam kalitesi artırılacaktır.”<br />
2008 yılında mülga ÇOB tarafından Atık Yönetimi Eylem Planı<br />
(AYEP) (2008-2012) hazırlanmıştır. Söz konusu planda 9.Kalkınma<br />
Planında kurulması planlanan Mahalli İdari Birlikleri<br />
(Yerel Atık Yönetim Birlikleri) ana politikasına ek olarak sera<br />
gazı emisyonlarının azaltımına yönelik olarak verilen;<br />
• Bölgesel ve ulusal atık planının oluşturulması ve sürekliliğinin<br />
sağlanması,<br />
• Üretim esnasında atık oluşumunu minimize eden teknolojilerin<br />
kullanılmasının teşvik edilmesi,<br />
• Atıkların uluslararası ticaretinin AB kriterleriyle uyumlaştırılması<br />
ve uygulanmasının sağlanması,<br />
hedefleri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanmaktadır. Yukarıdaki<br />
hedeflere uygun olarak kurulan Atık Yönetim Birlikleri’nin<br />
büyük çoğunluğu hayata geçirilmiş olup, yerel yönetimlerin<br />
evsel atıkları, seçilen ortak alanlarda düzenli depolama ile depolanmaya<br />
devam edilmektedir. 2015 yılında Bilim, Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı koordinatörlüğü ile oluşturulan Ulusal Geri<br />
Dönüşüm Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı tarafından uygulanmakta ve izlenmektedir.<br />
9. Kalkınma Planı’nın atık sektöründe sera gazı emisyonlarının<br />
oluşumunun azaltılmasına yönelik olarak ana hedeflerinden<br />
biri olan İDEP’in hazırlanması 2011 yılında tamamlanmıştır.<br />
Planın son yıllardaki en önemli çıktılarından biri kurulan atık<br />
birlikleri sayesinde düzensiz depolanan evsel katı miktarındaki<br />
net azalmadır.<br />
İDEP’te atıkların (atıksuyun) sera gazı emisyonlarının azaltılması<br />
konusunda geliştirilen stratejilerden biri “Türkiye’de<br />
sanayi sektöründe su yönetiminin sağlıklı yapılabilmesi için<br />
öncelikle süreç başlangıcında su tasarrufunun sağlanması,<br />
atıksuyun geri kazanılması ve çok su tüketen sanayi alt sektörlerinde<br />
(kâğıt sanayisinde su azaltımı gibi) öncelikli politikaların<br />
hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, daha çok<br />
enerji ve yakıt tüketiminin azaltılmasını öngören ve sanayiden<br />
kaynaklanan atıksuların çevre mevzuatı kapsamında arıtılmasının<br />
sağlanmasına odaklanan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nin<br />
(2014-2020) <strong>iklim</strong> değişikliğinin etkileri dikkate alınarak<br />
sanayide su verimliliği uygulamaları açısından revize edilmesi<br />
hedeflenmiştir” şeklindedir. Nitekim; 2014-2020 yıllarını<br />
kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nde konu; “Ulusal<br />
Eko-verimlilik Programı yürütülecektir” başlıklı eylem içerisinde<br />
ele alınmıştır. İDES’te de arıtılmış atıksuyun kentsel yeşil<br />
alanlarda yeniden kullanılması hedefi yer almaktadır. İDEP’te<br />
yer alana ulusal stratejik eylemlerden biri de “Tarım ve sanayi<br />
sektöründe kullanılmak üzere atıksuların arıtılmasının ekonomik<br />
araçlarla teşvik edilmesi” olarak belirlenmiştir.<br />
İDEP’te atık sektörüne yönelik olarak yer alan eylemlerden bazıları<br />
aşağıda verilmiştir;<br />
• 2005 yılı esas alınarak, düzenli depolama tesislerine kabul<br />
edilecek biyobozunur atık miktarının 2015 yılına kadar ağırlıkça<br />
%75’ine, 2018 yılına kadar %50’sine, 2025 yılına kadar %35’ine<br />
indirilmesi<br />
• 2023 yılına kadar ülke genelinde entegre bertaraf tesisleri<br />
kurulmasına devam edilerek belediye atıklarının %100’ünün<br />
bu tesislerde bertaraf edilmesi