Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
9. EĞİTİM, ÖĞRETİM VE KAMUOYUNUN<br />
BİLİNÇLENDİRİLMESİ<br />
9.1. Genel Politikalar<br />
BMİDÇS’nin 4.1(i) maddesi gereği, Tarafların, <strong>iklim</strong> değişikliği<br />
ile ilgili olarak eğitim, öğretim ve kamu bilinci oluşturmaları,<br />
hükümet dışı kuruluşlar da dahil olmak üzere bu sürece en<br />
geniş katılımı sağlamayı teşvik edici işbirliklerini yapmaları<br />
gerekmektedir. Bu yükümlülükler yerine getirilirken;Sözleşme’nin<br />
6. maddesinde belirtildiği üzere <strong>iklim</strong> değişikliği ve<br />
etkileri konusunda kamu eğitimi ve bilinçlendirme programlarının<br />
geliştirilmesi, kamunun bilgiye erişiminin sağlanması<br />
ve strateji geliştirme sürecine katılımının kolaylaştırılması,<br />
bilimsel, teknik ve idari personelin eğitiminin desteklenmesi<br />
gerekmektedir. Kyoto Protokolü’nün 10(e) maddesinde de<br />
Sözleşme’de yer alan faaliyetlerin uygulanması için uygun<br />
yöntemlerin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.<br />
Türkiye üstlendiği yükümlülükler kapsamında İklim Değişikliği<br />
1. Ulusal Bildirim’i 2007, 5 Ulusal Bildirim’i ise 2013 yılında<br />
tamamlamıştır. Türkiye’de İklim değişikliği ile ilgili tüm<br />
konular için ulusal koordinasyon görevini İklim değişikliği<br />
Ulusal Odak Noktası olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürütmektedir.<br />
Bakanlığın Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı ile<br />
koordineli olarak çalışmalar gerçekleştirmek üzere, Çevre<br />
Yönetimi Genel Müdürlüğü Birimi altında 2013 yılında İDH-<br />
YKK yapılandırılmıştır. İDHYKK altında oluşturulan çalışma<br />
gruplarından bir tanesi Eğitim, Bilinçlendirme ve Kapasite<br />
Geliştirme Çalışma Grubu’dur.<br />
Eğitim, Bilinçlendirme ve Kapasite Geliştirme Çalışma Grubu<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinatörlüğünde BMİDÇS’ye<br />
sunulan ulusal raporların hazırlanmasına gerekli katkının<br />
sağlanmasından, eğitim, öğretim ve kamuoyu bilgilendirmesi<br />
alanında politika geliştirmesinden, kurumlar arasında<br />
işbirliği sağlayarak farkındalık artırmaya yönelik çalışmaların<br />
yapılmasından, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi, eğitim materyalleri,<br />
öğretim programları, kaynak veya bilgi merkezleri<br />
konularında ülke çapında yapılan çalışmaların raporlanmasından,<br />
kamuoyu bilgilendirme kampanyaları, kamu ve sivil<br />
toplum kuruluşlarının <strong>iklim</strong> değişikliği ile mücadele çalışmalarına<br />
katılımı ve uluslararası aktivitelere katılım konusunda<br />
yapılan çalışmaların raporlanmasından sorumludur (ÇYG-<br />
M_a, 2014).<br />
Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “Herkes, sağlıklı ve dengeli<br />
bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek,<br />
çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin<br />
ve vatandaşların ödevidir.” ifadesi ile çevrenin korunmasının<br />
önemi vurgulanmıştır.<br />
Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre<br />
ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını<br />
sağlamak amacıyla 11/08/1983 tarihinde 2872 sayılı Çevre Kanunu<br />
yürürlüğe girmiş ve ilk defa çevre kavramı bir kanunun<br />
konusu olmuştur. En son 24 Nisan 2006 tarihinde üzerinde değişiklik<br />
yapılan Kanun’un 9(ı) maddesinde;<br />
• Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin geliştirilmesi<br />
amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim<br />
Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında<br />
çevre ile ilgili konulara yer verilmesi esastır.<br />
• Yaygın eğitime yönelik olarak, radyo ve televizyon programlarında<br />
da çevrenin önemine ve çevre bilincinin geliştirilmesine<br />
yönelik programlara yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo-Televizyon<br />
Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon<br />
programlarında ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının<br />
programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması<br />
zorunludur. Bu yayınların % 20’sinin izlenme ve dinlenme<br />
oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır.<br />
ifadeleri yer almaktadır.<br />
9.2. Türkiye’nin İklim Değişikliği<br />
Konusundaki Farkındalığı<br />
Türkiye’nin <strong>iklim</strong> değişikliği konusundaki farkındalık düzeyinin<br />
belirlenebilmesi amacıyla farklı araştırmalar yapılmıştır. 2012<br />
yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevre Yönetimi Genel<br />
Müdürlüğü tarafından tamamlanan bir araştırma ile <strong>iklim</strong> değişikliği<br />
konusunda toplumun farkındalık düzeyinin, toplum tarafından<br />
gerçekleştirilen sera gazı azaltım ve uyum faaliyetlerinin<br />
ve toplumun sera gazı salımının azaltılması için fazla ücret ödemeye<br />
isteklilik durumunun tespitini amaçlayan çalışmaya göre<br />
bulunan sonuçlar şu şekildedir (ÇŞB_b, 2012):<br />
İklim Değişikliği Nedir?<br />
Toplumun % 87,1’i <strong>iklim</strong> değişikliği ile ilgili yorum yapabilirken,<br />
%12,9’u fikrinin olmadığını beyan etmiştir. Soruya verilen cevaplar<br />
Şekil 9.1‘de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.