Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 6. BİLDİRİMİ<br />
129<br />
• Çölleşme İle Mücadele Ulusal Strateji Belgesi (2014-2023)<br />
• Ulusal Havza Yönetim Stratejisi (2013-2023)<br />
• Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı (2014-2018)<br />
şeklinde sıralanabilir.<br />
Bu eylem planlarına ek olarak Doğa Koruma ve Milli Parklar<br />
Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Ulusal Biyolojik<br />
Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı (2008-2017) da halen yürürlükte<br />
olup, söz konusu eylem planının revizyonu için çalışmalar<br />
yapılmaktadır.<br />
Yukarıda sıralanan eylem planlarında da <strong>iklim</strong> değişikliği ile<br />
ilgili doğrudan bir hedef bulunmamaktadır. Eylem planlarının<br />
uygulanması ile ormanların korunması, verimliliğin<br />
arttırılması ve orman alanlarının genişletilmesi sağlanacağı<br />
için dolaylı olarak karbon yutak alanları da arttırılmış olacaktır.<br />
Ancak bu eylem planların en önemli eksikliklerinden<br />
birisi plan sonuçlarının özellikle karbon birikimi açısından<br />
ölçülebilir ve doğrulanabilir olmamasıdır.<br />
Ormancılık sektörünün sera gazı emisyonu azaltımı ve <strong>iklim</strong><br />
değişikliğine uyum konularında Ulusal İklim Değişikliği<br />
Strateji Belgesi (İDES) (2010-2020), İklim Değişikliği Ulusal<br />
Eylem Planı (İDEP) (2011-2023) ve İklim Değişikliği Uyum<br />
Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2023)’nda daha somut amaç<br />
ve hedefler bulunmaktadır. Bunlardan İDES’te kısa vadeli<br />
strateji olarak ormansızlaşma ve orman alanlarının bozulması<br />
ile ilgili durumun ortaya konması ile <strong>iklim</strong> değişikliğinin<br />
ormanlar üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi ve uyum<br />
stratejilerinin geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Orta vadeli<br />
strateji olarak 2008-2012 döneminde 2,3 milyon hektar alanda<br />
ağaçlandırma ve verimsiz ormanların rehabilitasyonu çalışmasının<br />
yapılması hedeflenmiştir. Sözkonusu dönemde<br />
bu strateji gerçekleştirilerek 2,4 milyon hektar alanda çalışılmıştır.<br />
2013 ve 2014 yıllarında da ağaçlandırma ve verimsiz<br />
ormanların rehabilitasyonu çalışmaları devam etmiş ve<br />
510 bin hektar alan daha rehabilite edilmiş ve ağaçlandırılmıştır<br />
(OGM_a, 2015). Ayrıca orta vadeli diğer bir strateji yarı<br />
kurak alanlarda kuraklığa dayanıklı ağaç türleri ile ağaçlandırmalar<br />
yapılmasıdır. Uzun vadeli stratejiler olarak da ulusal<br />
sera gazı envanteri için tüm arazi kullanımlarının ve arazi<br />
kullanım değişikliklerinin hesaplanması için uydu verilerine<br />
dayalı izleme modeli kurulması öngörülmüştür. Ek olarak<br />
uzun vadede kentsel yeşil alanların ve kent ormancılığının<br />
geliştirilmesi de planlanmaktadır (ÇŞB_c, 2010).<br />
İDEP’te ise ormancılıkla ilgili 4 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar<br />
orman alanlarında tutulan karbon miktarını artırmak, ormansızlaşmayı<br />
ve orman zararlarını azaltmak, orman, mera,<br />
tarım ve yerleşim gibi arazi kullanımları ve değişimlerinin <strong>iklim</strong><br />
değişikliğini olumsuz yönde etkilemesini sınırlandırmak ve<br />
arazi kullanımı ve ormancılık konularında <strong>iklim</strong> değişikliği ile<br />
mücadeleye yönelik yasal ve kurumsal yapıyı güçlendirmektir.<br />
Bu amaçların altında ise 2020 yılında orman alanlarında tutulan<br />
karbon miktarını 2007 değerlerine göre %15 artırmak, ormansızlaşma<br />
ve orman zararlarını 2007 yılına göre %20 azaltmak<br />
şeklinde hedefler bulunmaktadır (ÇŞB_a, 2012).<br />
Türkiye’de <strong>iklim</strong> değişikliği ile mücadele ve uyum konusundaki<br />
çalışmaları yönlendirmek üzere kurulan İklim Değişikliği<br />
ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu altındaki sera gazları<br />
emisyonlarının azaltılması çalışma grubunun AKAKDO sektöründen<br />
Orman ve Su İşleri Bakanlığı sorumludur. Orman ve<br />
Su İşleri Bakanlığı sera gazı envanterinin ormancılık sektörünü<br />
hazırlamak, ormancılığın <strong>iklim</strong> değişikliğine uyumunu sağlamak<br />
ve <strong>iklim</strong> değişikliği politikaları üretmek amacıyla 2013 yılında<br />
OGM bünyesinde Yutak Alanlar ve İklim Değişikliği İhtisas<br />
Grubunu oluşturmuştur. İhtisas grubu altında oluşturulan alt<br />
çalışma grupları ile ulusal sera gazları envanteri ve <strong>iklim</strong> değişikliği<br />
ulusal bildirimleri için ormanlardaki karbon birikiminin<br />
AFOLU metodolojisi ile ve daha sağlıklı hesaplanması, orman<br />
ağaçlarının ve ormancılık faaliyetlerinin <strong>iklim</strong> değişikliğine uyumu<br />
ile ulusal mevzuattaki eksikliklerin belirlenmesi ve ekosistem<br />
hizmetlerinin ekonomisi ile ilgili çalışmalar yapmaktadır.<br />
4.7.2 Yasal Düzenlemeler ve Uygulamalar<br />
Türkiye’de ormancılık köklü bir geçmişe sahiptir ve ormanların<br />
korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve genişletilmesi temel<br />
ormancılık politikalarındandır. Bu amaçlarla ormanlarla ilgili<br />
ilk kanun (3116 Sayılı Kanun) 1937 yılında yürürlüğe girmiştir.<br />
Daha sonra 1945 yılında özel ormanların devletleştirilmesi ile<br />
ilgili kanun çıkartılmıştır. 1956 yılında ise zaman zaman değişikliklere<br />
uğrasa da günümüzde de yürürlükte olan Orman<br />
Kanunu (6831 Sayılı Kanun) kabul edilmiştir. Ayrıca Anayasa’da<br />
da ormanların korunması ve geliştirilmesi ile orman köylülerinin<br />
korunmasına yönelik hükümler bulunmaktadır. Ormancılıkla<br />
ilgili faaliyetler Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından<br />
yürütülmektedir.<br />
Türkiye’de doğa korumaya da çok uzun süredir önem verilmektedir.<br />
Örneğin ilk milli park 1958 yılında ilan edilmiştir. Günümüzde<br />
ise 6,3 milyon hektarı karalarda 1,6 milyon hektarı<br />
sularda olmak üzere toplam 7,9 milyon hektar alan koruma<br />
altındadır. Korunan alanlardan Orman ve Su İşleri Bakanlığı<br />
ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumludurlar. Korunan alanlarla<br />
ilgili olarak 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu 1983 yılında