25.03.2016 Views

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

miktarı üzerinde aşırı su çekilmesi, her geçen yıl çiftçilerin<br />

suya ulaşmasını zorlaştırmaktadır.<br />

• Karapınar ilçesinde <strong>iklim</strong> değişikliğinin etkilerinden biri de<br />

bölgelerde obrukların oluşumudur. Karapınar ve çevresinde<br />

1977 yılından günümüze kadar 20 dolayında çökme sonucu<br />

olan obruk oluşmuştur.<br />

• İklim değişikliğinin bir etkisi de Karapınar ve Hotamış sazlıklarının<br />

büyük bölümünün sulak alan özelliğini yitirmesidir.<br />

Meke, Acıgöl, Çıralı ve Meyil göllerinde de su seviyeleri geçmiş<br />

yıllara göre büyük ölçüde düşmüştür.<br />

• Karapınar çevresinin kurak bir <strong>iklim</strong>e sahip olması toprakların<br />

tuzlanmasına uygun bir koşul hazırlamaktadır.<br />

Bölgede yetersiz yağış nedeniyle topraktan yıkanıp uzaklaşmayan<br />

tuzlar, aşırı ve bilinçsiz sulama nedeniyle önemli bir<br />

çevre sorunu yaratmaktadır.<br />

• Kimi hastalıklar yörenin ana hastalığı olmamakla birlikte<br />

2010 ve 2011 yıllarında <strong>iklim</strong>sel değişkenliklere bağlı olarak<br />

bazı tarlalarda hastalığa yoğun olarak rastlanılmıştır.<br />

Çalışmada uyum tedbirleri olarak uygun bir su yönetimi için<br />

planlama yapılması, toprakta suyun durumunun belirlenip<br />

kök bölgesine ulaşmasının kontrol edilerek sulama yapılması<br />

üzerinde durulmuştur. Çalışmaya göre <strong>iklim</strong> değişikliği<br />

sonucu sıklıkla meydana gelen kuraklığın tarımsal üretim<br />

üzerindeki etkileri, yer altı ve yer üstü su rezervleri üzerindeki<br />

baskısını, doğal denge üzerindeki tahribatını en aza<br />

indirerek, sürdürülebilir bir tarımsal gelişme sağlamak için<br />

bölgede uygulamalı çiftçi eğitimlerine ağırlık verilmelidir.<br />

Tarımsal kuraklığın çevresel, ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki<br />

olumsuz etkilerini azaltmak ve sürdürülebilirliği sağlamak<br />

üzere, ürün deseni ve <strong>iklim</strong> durumu dikkate alınarak<br />

alınan kararlar ve uygulamalar doğrultusunda; su yönetimi<br />

ve sulama yatırımlarının programlanması, su tasarrufu sağlayan<br />

yeni sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması, iyi tarım<br />

uygulamalarının benimsetilmesi, hastalık ve zararlılarla<br />

entegre mücadele planlarının düzenlenmesi, arazi kullanım<br />

planlarının oluşturulması ile ilgili eylem planları hazırlanarak<br />

uygulanmasına yönelik her türlü tedbirler alınmalıdır<br />

(Soylu ve Sade, 2012).<br />

Bir diğer çalışmada (Demir, İ., 2013) Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray,<br />

Niğde ve Nevşehir illerini kapsayan bölgede, yağlı tohum<br />

bitkilerinin ekim alanları ve verim değerlendirmesi ile<br />

2041 yılına kadar 30 yıllık <strong>iklim</strong> projeksiyonlarına göre <strong>iklim</strong><br />

değişikliğinin yağlı tohum bitkileri üzerindeki etkilerine yer<br />

verilmiştir. RegCM3 bölgesel <strong>iklim</strong> modelinin ECHAM5-A2<br />

senaryosu sonuçlarına göre, bölgede yıllık ortalama sıcaklık<br />

artışının 2041 yılına kadar 1961-1990 yılı ortalamasına göre<br />

0,2-0,6 °C olacağı, en az sıcaklık değişiminin ilkbahar, en fazla<br />

sıcaklık artışının ise yaz ve sonbahar mevsiminde (0,6-0,8°C)<br />

gerçekleşeceği öngörülmektedir. Yıllık toplam yağışın 2041 yılına<br />

kadar 1961-1990 yılları ortalamasına göre %5-25 oranında<br />

artacağı, özellikle kış mevsiminde bu artışların Niğde ili dışında<br />

Kırıkkale’nin güneyi ile Kırşehir ve Aksaray illerinde %30’lara<br />

ulaşacağı beklenmektedir. Sonbahar mevsimde Kırıkkale’nin<br />

güneyi, Kırşehir ve Aksaray’ın güney batısında azalma (%5),<br />

Niğde ilinde ise artışlar (%20) olacağı tahmin edilmektedir.<br />

Araştırma sonuçlarına göre gelecek 30 yılda <strong>iklim</strong> değişikliğinin<br />

etkileri düşünüldüğünde tarımsal üretim için Türkiye’nin<br />

diğer alanlarına göre oldukça iyi durumda olduğu söylenebilir,<br />

fakat bu değişim bölgenin tarım potansiyelini önemli ölçüde<br />

etkileyecektir. Yıllık sıcaklık artışı bitkilerin sıcaklık stresini kuvvetlendirirken;<br />

buharlaşmanın artması verimi olumsuz etkileyecek<br />

ve kısıtlı sulama potansiyeli üzerine baskıyı kuvvetlendirecektir.<br />

Özellikle ayçiçeğinde tane olum döneminde meydana<br />

gelecek sıcaklık artışı tabla gelişimini olumsuz etkileyerek tablada<br />

cılız danelerin oluşmasına neden olacaktır. Ayrıca, yüksek<br />

sıcaklığın hastalık riskini arttıracağı da öngörüler arasındadır.<br />

İklim değişikliğinin Karadeniz bölgesinde fındık yetiştirilen<br />

alanlar üzerinde etkisini araştıran bir çalışmada (Ustaoglu ve<br />

Karaca, 2014) günümüz koşullarında fındık yetiştirilen alanların<br />

<strong>iklim</strong> değişikliğinden etkilenip etkilenmeyeceğini ortaya<br />

koymak amacıyla RegCM3 bölgesel model kullanılarak çeşitli<br />

tahminler yapılmıştır. En kötü durumu temsil eden A2 senaryosuna<br />

göre önümüzdeki 90 yıl içinde bölgede sıcaklığın 6 ºC<br />

artacağı ve bu artışın fındık tarımını olumsuz yönde etkileyeceği<br />

ancak yağış rejimi yönünden fındık tarımını etkileyebilecek<br />

düzeyde bir değişikliğin olmayacağı bildirilmiştir. Sıcaklıktaki<br />

bu değişimi zeytin yetiştirilen alanların yerleşimlerinin yatay ve<br />

dikey olarak değişmesine neden olabilecektir. Fındık tarımının<br />

yapıldığı 250 m yüksekliğe kadar olan sahil şeridindeki alanların<br />

<strong>iklim</strong> değişikliğinden olumsuz etkileneceği, bugün fındık<br />

yetiştiriciliğine uygun olmayan 1.500 metrenin üzerindeki alanların<br />

ise illim değişikliği nedeniyle fındık tarımına uygun hale<br />

geleceği beklenmektedir.<br />

2010-2011 tarım yılının kuraklık analizinin yapıldığı bir araştırmada<br />

(Şimşek, Gördebil ve Yıldırım, 2012) bu tarım yılında<br />

ülke genelinde nemli bir dönemin yaşadığı belirlenmiştir. Yıllık<br />

yağış ortalaması 640 mm olan ülkemiz, bu dönemi 709 mm<br />

ile tamamlayarak normale göre %11’lik bir artış yakalamıştır.<br />

Son 51 yıl dikkate alındığında en kurak tarım sezonu 477<br />

mm ile 1972-73 döneminde, en yağışlı sezon ise 840 mm ile<br />

1962-1963 döneminde yaşanmıştır. Ülkemiz düzensiz bir yağış<br />

rejimine sahiptir. Yağışlardaki değişkenlikler anlamlı bir seyir<br />

takip etmemektedir. Bu da ülkemizin, şiddeti değişmekle<br />

birlikte zaman zaman kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!