25.03.2016 Views

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

turkiye_iklim_degisikligi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yağış ile ilişkilendirmek için, sıcaklık, yağış ve akım verilerine<br />

trend analizleri uygulanmış olup, merkez zaman gününe<br />

kadar, günlük ortalama sıcaklığı donma noktası olan 0 ºC’nin<br />

altında olan gün sayısı ve bu günlerde yağışlı olan gün sayısı<br />

analiz edilmiştir. Çalışmada bölgesel ısınma ile yağış ve kar<br />

erimelerindeki ilişkili değişikliklerin kar erimelerinde önemli<br />

geri çekilmelere sebep olduğu ve bölgedeki Fırat, Dicle ve<br />

Aras havzalarındaki on beş istasyonun sekizinde istatistiksel<br />

trend analizi sonuçlarına göre belirgin geri çekilmeler belirlenmiştir.<br />

Karasal Ekosistemler<br />

Türkiye’de karasal ekosistemleri başlıca; tarımsal ekosistemler<br />

ile step, orman ve dağ ekosistemleri oluşturur.<br />

Tarımsal ekosistemler (ekili alanlar), Türkiye’nin toplam yüzölçümünün<br />

yaklaşık % 35’ini oluşturmakta olup çoğunluğu<br />

step (bozkır) bölgelerinde yer almaktadır. Toplam tarımsal<br />

alanın % 70’ini tahıl, % 5’ini meyve bahçeleri, % 2,7’sini sebze<br />

bahçeleri, % 2’sini bağlar ve % 2’sini zeytinlikler oluşturmaktadır.<br />

Step Ekosistemleri, otsu bitkilerle örtülü alanlar olarak tanımlanan<br />

step ve çayırlık alanlar Türkiye’de 21 milyon hektarlık<br />

bir alanı kaplar. İç Anadolu, Ege ve Akdeniz ekosistemlerinde<br />

genellikle bir veya çok yıllık otsu bitkiler baskındır.<br />

Step vejetasyonunun floristik kompozisyonu çok zengindir<br />

ve içerisinde birçok endemik bitki bulunur. Doğu Karadeniz<br />

dağlarının yüksek kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve<br />

kuzeydoğu kesimlerinde ise subalpin ve alpin çayırlıklar geniş<br />

alanlar kaplarlar.<br />

Orman Ekosistemleri, 2013 yılı verilerine göre, Türkiye’deki<br />

21,9 milyon hektar alanı orman ekosistemleri kaplamaktadır.<br />

İğne yapraklı ve yapraklı ormanların yanı sıra Ege ve Akdeniz<br />

bölgelerinde, çalılık ve makiler, nemli, yarı-nemli iğne yapraklı<br />

ve kuru ormanlar (meşe, kara ve kızılçam) da bulunur.<br />

Dağ Ekosistemleri<br />

Türkiye’deki dağ ekosistemlerinin tipleri biyocoğrafik bölgelere,<br />

oluşum şekline ve yüksekliğe göre değişmektedir.<br />

Türkiye’nin sahip olduğu bu zengin karasal ekosistemleri çok<br />

sayıda endemik bitki türüne, önemli kuş türlerine ve bir çok<br />

yaban hayatı türüne habitat sağlamaktadır. Yine bu ekosistemlerde<br />

tarımsal biyolojik çeşitlilik bakımından önemli olan<br />

pek çok kültür bitkisinin yabani akrabaları bulunmaktadır.<br />

İklim değişiminin karasal ekosistemler üzerindeki beklenen<br />

etkileri konu ile ilgili çalışma sonuçlarından elde edilen bulgularla<br />

birlikte aşağıda özetlenmiştir;<br />

• Bir bölgedeki ve sistemdeki biyolojik çeşitliliği belirleyen faktörlerin<br />

başında <strong>iklim</strong> özellikleri gelmektedir. Canlı türleri <strong>iklim</strong><br />

şartlarına göre dağılır, habitatlar oluştururlar. Bu kapsamda<br />

sıcaklık ve yağıştaki değişimler canlı dağılımını direk olarak<br />

etkileyeceği için tür dağılımları değişecek, hassas ve endemik<br />

türler başta olmak üzere birçok canlı türü yok olma tehdidi ile<br />

karşı karşıya kalacaktır,<br />

• Global ortalama sıcaklıkta 1ºC’lik bir yükselme ormanların<br />

tür kompozisyonunu ve fonksiyonlarını önemli derecede etkileyecektir.<br />

Yeni tür kompozisyonlarının oluşması ile yeni orman<br />

tipleri oluşabilecektir. Ayrıca sıcaklığın yükselmesine bağlı olarak<br />

hastalık ve yangın gibi etkiler artacaktır. Artan sıcaklıklardan<br />

kuzey ormanları tropikal ormanlardan daha fazla etkilenecektir.<br />

• Özellikle kıyı bölgelerde ve düşük rakımlarda yaşayan tür ve<br />

ekosistemlerin yaşam alanları yüksek rakımlara kayacaktır.<br />

• Sıcaklıkların artması ve yağışların azalması ile birlikte orman<br />

yangınlarının sıklığı, süresi ve şiddetinde de artışlar beklenmektedir.<br />

Ayrıca günümüzde Türkiye ormanlarının %60’ı kadar olan<br />

yangına çok hassas bölgelerin alanı genişleyecektir .<br />

• Sıcaklık ve kuraklığın artması sonucunda böcek ve patojenlerin<br />

yaşam döngülerinin değişmesi ve orman ağaçlarının ortam<br />

koşullarının kötüleşmesi sekonder zararlıların sayılarının<br />

artmasına neden olacaktır. Türkiye’de son 20 yıldır Göknar ve<br />

Ladin ormanlarında gözlenen böcek zararlarındaki artış bu<br />

kapsamda değerlendirilebilir. Ayrıca Türkiye’de doğal olarak<br />

bulunmayan biyotik zararlılar komşu ülkeler üzerinden ülkemize<br />

giriş yapabilir. Son birkaç yıldır Doğu Karadeniz’deki Şimşir<br />

ormanlarında gözlenen ölümlerin komşu ülkelerden geldiği<br />

düşünülen Cylindrocladium buxicola ve Volutella buxi isimli<br />

fungus (mantar) türlerinin etkisiyle olduğu tahmin edilmektedir<br />

(Tolunay ve diğ., 2014).<br />

• Bitki ve hayvan türleri değişen <strong>iklim</strong> koşullarına uyum sağlamak<br />

için uygun ekolojik şartların bulunduğu alanlara doğru<br />

göç edebilir. Türkiye’de dağlık alanlarda gözlenen vejetasyon<br />

kuşakları ve orman sınırı daha yükseklere doğru kayabilir. Ancak<br />

orman üstü kuşakta genellikle toprak olmadığı ve kayalık<br />

alanlar fazla olduğu için orman sınırının alpin kuşağa doğru<br />

yayılması çok uzun süreler alabilir. Özellikle hayvan türlerinin<br />

göçlerinde habitat parçalanması ve ekolojik bariyerler nedeniyle<br />

sorunlar yaşanabilir.<br />

• Sıcaklıkların artması ile birlikte bitkilerin büyüme dönemleri<br />

daha erken başlayacak ve sonbaharı da içine alarak daha uzun<br />

sürecektir. Bazı türler değişen koşullara uyum sağlayamayacaktır.<br />

• Türkiye’de son yıllarda yaşanan fırtınalardaki artış orman<br />

alanlarında ağaçların devrilmesine ya da kırılarak zarar görme-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!