Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Küresel</strong> <strong>Kriz</strong> <strong>ve</strong> <strong>Risk</strong> <strong>Yönetimi</strong><br />
likiditenin azalmasına yol açıyor. Talep bağlamında da faizlerin yükselmesine yol<br />
açabiliyor. Son zamanlarda Türkiye‘nin faiz indirimlerine gitmesi gündeme<br />
getirilebilir ama Ģunu da unutmamak gerekiyor; faizler düĢürüldü ama risk arttığı<br />
için borç <strong>ve</strong>renlerin borç <strong>ve</strong>rme kriterleri de ağırlaĢıyor öyle değil mi? O düĢük<br />
faiz oranlarından borç alabilmek de ciddi risklerin varlığından her zaman<br />
mümkün olmuyor. Kâğıt üzerinde faizler düĢüyor ama diğer taraftan o faizden<br />
borçlanmak istediğinizde durum pek de öyle olmuyor. Burada önemli olan krizin<br />
analizi üzerindeki görüĢler. <strong>Kriz</strong>in ABD finansal piyasalarında ortaya çıkmasına<br />
karĢın, dünya ekonomisine hangi aktarım mekanizmaları yoluyla yayıldığı yani<br />
kriz finansal piyasaların birbirlerini etkilemesiyle nasıl yayıldığı belirtmek<br />
gerekir. Elbette böyle yayılıyor ama bunun baĢka aktarım mekanizmaları da<br />
olduğunu biliyoruz aslında. Finansal etkiler reel sonuçları, reel etkiler finansal<br />
sonuçları doğurabiliyor. Ya da bunun tersi de olabiliyor finansal etkiler her<br />
zaman finansal sonuçlar değil reel sonuçlar da doğurabiliyor. Yani Modigliani-<br />
Miller teoremi her zaman iĢlemiyor aslında.<br />
Bu kriz elbette temelde bir finansal kriz; ABD dolarının dünya ölçeğinde gerek<br />
mal ticaretinde gerekse finansal iĢlemlerin yapılmasında genel kabul gören bir<br />
para olmasından dolayı dünya ekonomisindeki büyüklüğü <strong>ve</strong> Ģiddeti açısından<br />
etkileri ortaya çıkıyor. Az önce söylediğim unsur bu mekanizmalarda reel <strong>ve</strong><br />
finansal aktarım kanallarında reel <strong>ve</strong> finansal değiĢkenler etkileĢim içindeler. O<br />
yüzden topyekûn bir analiz yapılabilmesi için bu kanalların görülebilmesi<br />
gerekiyor. Bu çalıĢma özü itibari ile bu kanalları ortaya koymaktadır. Ancak<br />
bunun ampirik bir çalıĢma ile de desteklenmesi gerekiyor. Finansal değiĢkenlerin<br />
reel etkilerinin olması, emek, sermaye <strong>ve</strong> malların nispi fiyatları üzerinde<br />
değiĢikliğe yol açıyor. Nispi fiyatların değiĢmesi de önemli etkiler doğuruyor.<br />
Ticari açıklığın yüksekliğine bağlı olarak reel ekonomik değiĢkenler üzerinde;<br />
finansal açıklığa bağlı olarak da finansal piyasalar üzerinden reel etkilere neden<br />
olmaktadır. Ekonomik karar birimlerinin borçluluk oranlarının yüksekliği<br />
konusu ayrıca önemli. <strong>Kriz</strong> ne zaman gelip vuruyor? Borçluluk oranlarınız<br />
yüksek iken vuruyor. Yani siz kırılganken sizi vuruyor. Kırılgan bir yapıda borca<br />
yakalanıyorsanız, yani borç oranlarınız yüksekken yakalanırsanız, o zaman<br />
durum daha farklı <strong>ve</strong> daha ciddi olabiliyor. Ekonomik birimlerin bilançolarındaki<br />
varlık yükümlülük dengesizliği özellikle son derece önemli. Bu varlık<br />
yükümlülük dengesizliği ek likidite talebinin de kaynağını oluĢturuyor. Burada<br />
en çok tartıĢılan, kamunun borç yükümlülüğünün fazla olmadığı; borç rasyolarına<br />
baktığınızda kamunun borcunun sürdürülebilir olduğu hep söyleniyor. Ama tabi<br />
33