18.07.2013 Views

Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler

Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler

Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Küresel</strong> <strong>Kriz</strong> <strong>ve</strong> <strong>Risk</strong> <strong>Yönetimi</strong><br />

ki özel sektörün borç yükümlülüğünün özellikle 2000‘li yıllarda arttığı ihmal<br />

ediliyor. Bu tabi çok ciddi bir kur riskini de beraberinde getiriyor. O yüzden bir<br />

ülke borcunu ödeyebilecek durumda mıdır (sol<strong>ve</strong>nt) sorusuna baktığınızda, e<strong>ve</strong>t<br />

sadece kamu kesimi ödeyebilir gerisi önemli değil yaklaĢımı çok doğru bir<br />

yaklaĢım değil. Yani aynı sistem içerisinde, özel kesimin dıĢ borcu <strong>ve</strong> kur riski<br />

tabi ki kamu kesimini etkileyecektir. Bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini<br />

düĢünüyorum.<br />

Borçluluk oranlarındaki yükseklik nedeniyle, faiz oranları düĢtüğünde genellikle<br />

yeni bir harcama yapılması pek mümkün olmuyor. Bunun devamında ekonomide<br />

tüketim kararını <strong>ve</strong>ren hane halklarının harcama kararları ile yatırıma karar <strong>ve</strong>ren<br />

firmaların yatırım harcamaları faiz oranlarındaki yükseliĢe duyarlı iken talepteki<br />

düĢüklük nedeniyle faiz oranlarındaki düĢüĢe karĢı kayıtsız kalabiliyorlar.<br />

Tekrar vurgulamak gerekirse, ana tartıĢmamız dıĢ borcun çevrilebilirliği,<br />

sürdürülebilirliği <strong>ve</strong> dıĢ borcun servisi konularıdır. Tabi bilânçolar son derece<br />

önemli. DıĢ borç servisinin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. DıĢ borç<br />

yönetimi açısından belli bir dönemde elde edilen ihracat geliri burada çok önemli<br />

rol oynuyor. Bunun o dönemde yapılan dıĢ borç ödemelerine oranı ile toplam<br />

döviz gelirlerinin dıĢ borç ödemelerine oranı ülkelerin dıĢ borç yapılarını<br />

göstermektedir. Ancak bu rasyoların bir ülkenin gerçek anlamda borç riskini<br />

yansıttığını da düĢünmüyoruz. Bunlar statik oranlar. Borcun milli gelire oranı<br />

diğer oranlar, elbette ki bunlar var olan durumu yansıtıyor ama tam anlamıyla<br />

derinliğini yansıtmıyor. Tam olarak sıkıntının ne olduğunu görebilmek için<br />

oradaki reel <strong>ve</strong> finansal aktarım mekanizmaları yoluyla olası etkileri dikkate<br />

almak, bunların hesabını da yapmak gerekir diye düĢünüyorum. Yalnızca bu<br />

statik oranları dikkate aldığımızda sorunun ne tür bir sorun olduğunu <strong>ve</strong><br />

boyutlarını tam olarak algılayamıyoruz. Var olan kriz bir likidite sorununu mu<br />

ortaya çıkarmıĢtır ya da var olan kriz likidite krizinin yanı sıra, uzun dönemde<br />

geri ödeyememe sorununu mu ortaya çıkarmıĢtır? Tabi geriye ödeyememe<br />

sorunun yansımaları da çok önemli.<br />

Burada önemli olan nokta 2000‘li yılların baĢından itibaren ülkelerde özel<br />

sektörün borçluluk oranının kamu kesiminin borçluluk oranını geçiyor olmasıdır.<br />

Türkiye için de durum böyledir. Burada önemli olan nokta doğrudan doğruya<br />

özel sektörün içinde bulunduğu kur riskidir.<br />

34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!