Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
Küresel Kriz ve Risk Yönetimi: Yanılgılar ve Gerçekler
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Küresel</strong> <strong>Kriz</strong> <strong>ve</strong> <strong>Risk</strong> <strong>Yönetimi</strong><br />
seçilmiĢtir. Ancak bu anlamda farklı ülkelerden de düzenleme örnekleri<br />
geliĢtirilebilir.<br />
Öncelikle, iyi piyasa dönemlerindeki katı düzenlemelerden söz etmek<br />
gerekmektedir. ‗Prospectus Directi<strong>ve</strong>‘ adı <strong>ve</strong>rilen ilk örnek, Türkçe broĢür<br />
yönergesi <strong>ve</strong>ya direktifi anlamına gelmekte olup, hissedarın bilgilendirilmesi<br />
bakımından <strong>ve</strong> right of information dediğimiz bilgi edinme hakkı açısından son<br />
derece önemli bir düzenlemedir. Bu direktife katı bir düzenleme denmesinin<br />
nedeni Avrupa Topluluğunun bunu kesin bir tavırla üye devletlere düzenlemeyi<br />
empoze etmiĢ olmasıdır. Yani Avrupa Topluluğu üyesi bütün ülkeler aslında bu<br />
düzenlemeyi yapmak zorunda kalmıĢlardır. Onun ardından yine buna benzer bir<br />
baĢka katı düzenlemeden yani ‗Market Abuse Directi<strong>ve</strong>‘ adı <strong>ve</strong>rilen, Piyasa<br />
Suistimal Yönergesinden söz edebiliriz. Insider trading konusunu, insider<br />
information kavramın ilk kez tanımlayarak düzenleyen bu direktif, bu konuda da<br />
Avrupa Topluluğu üyelerine açık bir düzenleyici baskı yapmıĢtır. Bir baĢka<br />
deyiĢle, Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin artık bunların dıĢında bir düzenleme<br />
yapma Ģansları yoktur <strong>ve</strong> düzenlemeler emredici niteliktedirler. Dolayısıyla<br />
burada tamamen sert <strong>ve</strong> katı, dikte edici ağır hukuksal uygulamalardan söz<br />
edilmektedir.<br />
Ama aynı iyi piyasa döneminde yine yumuĢak düzenlemelere de örnek<br />
<strong>ve</strong>rebilmemiz mümkündür. Örneğin ‗ġeffaflık Yönergesi adlı bir yönerge yani<br />
Transparency Directi<strong>ve</strong> iyi piyasa dönemlerinde yapılmıĢ yumuĢak<br />
düzenlemelere örnek olabilir. 2004 yılında yani iyi piyasa döneminde yapılan bu<br />
düzenleme aslında içerik olarak menkul değer arz edicilerin yıllık tam <strong>ve</strong><br />
denetlenmiĢ finansal raporların sunması konusunu düzenlemeyi hedeflemekteydi.<br />
Onun dıĢında yönergenin Ģirketlerin yarıyıllık denetlenmemiĢ finansal<br />
raporlarının hazırlanmasıyla ilgili bir öngörümü vardı. Hisse arz edicilerinin<br />
geçici yönetim raporlarını sunmasını <strong>ve</strong> hisse sahiplerine arz ediciler tarafından<br />
sağlanacak olan bilginin kapsamını belirlemekle de ilgiliydi.<br />
Hissedarı bilgilendirme konusunun ülkemizdeki ġirketler Hukukunda da özellikle<br />
sermaye piyasasına açılmıĢ Ģirketler hususunda en önemli konulardan biri<br />
olduğunun altını çizmek gerekmektedir. Bu düzenlemeye yumuĢak düzenleme<br />
denilmesinin nedeni belli kuralları zorlayıcı karakterde olmamasının ötesinde, bu<br />
düzenlemeye kadar Ġngiltere‘deki FSA adlı kurumun düzenlemenin<br />
öngördüğünden çok daha sert uygulamalara sahip olmasıydı. Düzenlemeye kadar<br />
51