Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Konya Şehir Yerleşmesinin Selçuklulardan Günümüze Tarihi Araştırması 247<br />
<strong>13</strong>27 yılında Çobanoğlu Timurtaş’ın, Mısır Memluklularına ilticasından sonra, tam<br />
bir istiklale sahip olarak Konya’ya kesin şekilde yerleşen Karamanoğulları, bundan<br />
sonra genişleme siyaseti gütmüş, Konya merkez olmak üzere sınırlarını genişletmişlerdir 17 .<br />
Osmanlı İmparatorluğu ile bir çok kez mücadelede bulunan Karamanoğulları<br />
Beyliği, her defasında yenilgiye uğramıştır. Yenilgi sonunda, Osmanlı İmparatorluğu ile<br />
olan akrabalığını kullanarak af dilemiştir. Bu esnada Konya şehri de muhtelif<br />
zamanlarda, uzun ve kısa fasılalarla Karamanoğullarına başkentlik yapmıştır. Konya,<br />
Karamanoğlu II. Mehmet Bey ve oğlu İbrahim Bey zamanında, tekamûl ümranının en<br />
yüksek seviyesine ulaştı. İbrahim Bey, Karaman ilinin evkâfını, emlakını ve nüfusunu<br />
tespit ettirmişti. Daha önceki savaşlar sonunda Karamanoğullarından kalan Konya,<br />
Fatih’in yapmış olduğu seferle burasını kati suretle Osmanlı sınırlarına almış ve buraya<br />
oğlu Sultan Mustafa’yı Beylerbeyi olarak tayin etmiştir. Konya 1467 yılında, kati<br />
suretle Osmanlı sınırları içine alınmıştır 18 .<br />
Konya şehri büyük imar faaliyetini Selçuklular zamanında geçirmiştir. Konya<br />
şehrini korumak üzere, Alaaddin Tepesinde Tahkimat yapılması, XII. Yüzyılın ikinci<br />
yarısında düşünülmüş olmalıdır. Bu dönemde Bizans kalıntılarından da istifade<br />
edilmiştir. 1190 yılındaki savaşta şehrin düşmemesi surların sağlamlığına işaret eder.<br />
Surlar ve hendek XIX. yüzyıl sonlarına kadar varlığını korumuştur. Alaaddin<br />
tepesindeki kale iç yapısı bakımından pek az hususiyeti saklamıştır. Konya dış kalesi<br />
yapıldıktan sonra şehrin ortasında kalmış, dolayısıyla yeni bir “Ahmedek” iç kale<br />
yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. XII. Yüzyıl sonlarında Konya’nın büyük bir gelişme<br />
gösterdiği, şehrin kale surları dışında hayli büyüdüğünü görüyoruz. Alman Haçlıları’nın<br />
kıyasladığı, Köln’e bakılırsa, eni 1500-boyu da 3000 m olan bir şehir idi 19 .<br />
Şehrin geniş alanına karşılık, savunulmasının sadece kalenin sınırlı imkanlarıyla<br />
yapılması, daha XIII. yüzyıl başlarında Türk hükümdarlarını düşündürmüş olmalıdır.<br />
Şimdi Konya şehrinin büyük bir kısmını içine alan yeni bir kale, Konya dış kalesi<br />
yapılacaktır. XII. Yüzyıl boyunca görevini yapmış; fakat şehrin olağanüstü<br />
genişlemesiyle faydalı olmaktan çıkmıştır. Haçlılar ve kendi aralarındaki mücadeleler<br />
sırasında şehir hayli zarara uğramıştı. Alaaddin Keykubat büyük maddi, manevi<br />
nüfusuyla, kendisinden önceki dönem inşaatının ihmal edilmesine sebep olmuş olabilir.<br />
XIII. yüzyıl başlarından itibaren Konya şehri, olağanüstü hızla büyümüştür. Alaaddin<br />
Keykubat’ın ifadesine göre enine boyunu bir günlük yol uzanıyordu. Bu kadar büyük<br />
şehrin, savunma tesislerinden mahrum edilmesi düşünülemezdi. Konya çevresindeki<br />
antik dönem harabelerinin taşları da, bunun için getirilerek kullanılmıştır. Konya<br />
surlarının mali yükünü, sultan ve beyler karşılamıştı. Dört ana kapı ve bir burcu sultan<br />
yaptırmış, diğerlerini de beyler inşa ettirmişlerdir. Surlar her 30 cm’lik mesafede<br />
dörtgen bir kule olarak yapılmıştır. C.H. Texier’ye göre 108 kule olup kuleler 10 m<br />
cepheli ve 8 m derinlikte idi. Anonim Selçuknameye göre, 140 bey, 140 burç<br />
17 ÖNDER M., 1962 “a.g.e” (s:24)<br />
18 KONYALI İ.H., 1964 “a.g.e.” (s:64-105)<br />
19 KONYALI İ.H., 1964. “a.g.e.” (s:19-20)<br />
March 2005 Vol:<strong>13</strong> No:1 Kastamonu Education Journal