30.03.2014 Views

13_1_tum

13_1_tum

13_1_tum

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Küreselleşme, Bilgi Toplumu ve Eğitim 59<br />

Küreselleşmenin Çelişkili Yanları<br />

Geride bıraktığımız yüzyılın son çeyreğinde ivme kazanarak süregelen değişim<br />

süreci, yaşadığımız dünyanın şartlarını da değiştirmiştir. Bu sürecin doğal bir sonucu,<br />

bilgi ve buna paralel olarak da bilişim teknolojileri de hızla ve sürekli olarak değişme<br />

göstermektedir. Dünya küçülmüş, insanlar ve kültürler birbiriyle tanışmış, haber ve<br />

konular küreselleşmiştir. Ancak, küreselleşme olgusunun, ekonomiden başlayarak<br />

ulusal sınırları ve milli kimleri tehdit eder bir hale dönüşeceği beklentisi, bazı<br />

tereddütleri de beraberinde getirmiş, milli devletin varlığı, ülkenin bağımsızlığı, milli<br />

sınırların korunması, milli kültürlerin yaşatılması gibi temel kavramlarda yüksek<br />

duyarlılıkların oluşmasına sebep olmuştur. Bu kaygılar, dünya çapında paylaşılmaya<br />

başlamıştır (Turgut, 2001). Bu nedenle, küreselleşme süreci ile ilgili söylemler hakkında<br />

sağlıklı yorumlar yapılmalıdır. Küreselleşmenin yanlış yorumlanması, küresel rekabette<br />

dezavantajlı duruma düşülmesine ve zaman kaybına neden olabilir. Propaganda ve<br />

ideolojik söylem niteliğindeki telkinlere kapılmadan, küreselleşme süreci analiz<br />

edilmelidir. Küreselleşme sürecinin yanlış yorumlanmasına yol açabilecek konular şu<br />

şekilde özetlenebilir (Akkutay, 2000):<br />

1. Küreselleşme süreci, uluslararası güçlerin dışında piyasa güçlerinin oluşturduğu bir<br />

ortam değildir. Uluslararası etkileşim devam etmektedir.<br />

2. Uluslararası şirketler, uluslar ötesi şirketler değildir. Büyük ölçüde ulusal<br />

tabanlarına bağlı kalmaktadırlar.<br />

3. Küreselleşme sürecinde ülkelerin rekabetinin, uluslararası firmalar arasında geçeceği<br />

anlaşılmaktadır.<br />

4. Dünya ekonomisinde ilişkilerin %85’i, gelişmiş ülkeler arasında cereyan etmektedir.<br />

Dünya ekonomisine yön verme, kural koyma ve düzenleme imkanı ve gücü, bu<br />

ülkelerin elinde bulunmaktadır.<br />

5. Küreselleşmeyi bir doğa kuralı şeklinde yorumlamak ve ona tabi olmak, diğer bir<br />

yanlış olacaktır.<br />

6. Korumacılığın dünya ekonomisinin gelişmesinde en büyük engel olduğu inkar<br />

edilirken, ekonomik bloklaşmalarla yeni korumacılıklar geliştirilmektedir.<br />

7. Küreselleşme konusunda dikkat edilecek bir husus da, küreselleşmenin ideolojik<br />

yönüdür. Bir takım ideolojik ölçütleri, evrensel değerler veya küreselleşmenin ön şartı<br />

olarak yorumlamak, rekabet edilen cepheye baştan teslim olmak anlamına gelebilir.<br />

Küreselleşme sürecinin çok iyi analiz edilmesi, eksileriyle ve artılarıyla gerçekçi bir<br />

süreç olarak değerlendirilmesi gerekir. Küreselleşmenin olumlu yanlarının olduğu kadar,<br />

olumsuz ve çelişkili yanlarının da olduğunu belirten kaynaklara rastlamak mümkündür.<br />

Bu çelişkili durumlardan birkaçı şöyle sıralanabilir (Oran, 2000:39; Rodrik, 1997:22):<br />

1. Küreselleşme, Batı etkisinin her tarafa yayılması demek olduğu için, bir tekdüzelik,<br />

bir tek kültürün hakimiyeti ve tekdüzeleşme oluşabilir.<br />

2. İnsan hakları üzerinde durulmasına rağmen, kısmen de olsa güçlü iktidar<br />

özlemlerinin dile getirildiğine de rastlanabilmektedir.<br />

3. Yerel dillerin kaybolmaması amacı güdülürken, diğer yandan da İngilizce’nin dünya<br />

dili olması yönünde gelişmeler mevcuttur.<br />

March 2005 Vol:<strong>13</strong> No:1 Kastamonu Education Journal

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!