Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
58 Temel ÇALIK, Ferudun SEZGİN<br />
1. Fiber optiklerin, uyduların ve bilgisayar teknolojisinin global iletişimi artırması,<br />
2. Dünya genelinde bütünleşmiş ve koordine edilmiş ürün tasarımı, imalat, satış ve<br />
hizmetler ile çok uluslu işletmeler,<br />
3. Devletlerarasında büyüyen serbest ticaret anlaşmaları,<br />
4. Ticaret, finans, iş, ürün ve hizmetler için dünya çapında düzenlemelerin ve<br />
standartların ortaya çıkması,<br />
5. Finansal pazarların giderek güç kazanması,<br />
6. Birçok ülkede yabancı yatırımların ve buna bağlı olarak da çalışanlar üzerindeki<br />
yabancı kontrolün artması,<br />
7. Bilgi, teknoloji ve bilişim alanında yaşanan hızlı ve sürükleyici gelişmeler.<br />
Küreselleşmeyi getiren önemli faktörlerden biri, bilgi ve teknoloji alanındaki hızlı<br />
gelişmelerdir. Geçerli bilgi ve teknolojinin üretimi ve kullanımı ise, toplumların eğitim<br />
sistemlerinin etkililiğine bağlanabilir. Bu nedenle, eğitim, küreselleşmeye neden olan<br />
temel unsurlardan biri olarak görülebilir. Eğitim ile küreselleşme arasında çift yönlü bir<br />
ilişkinin olduğu, küreselleşen dünyanın eğitim sistemlerini yenileşmeye zorlarken, eğitim<br />
alanındaki gelişmelerin de küreselleşme sürecine hız ve yön verdiği belirtilebilir.<br />
Aslında, küreselleşmeyi doğuran temel faktörlerin altında da yatan olgunun eğitim<br />
olduğu, diğer bütün alanlardaki gelişmelerin öncelikle eğitimden etkilendiği düşünülebilir.<br />
Bu nedenle, küreselleşen dünyada toplumların geleceğinin, ulusal ve uluslararası<br />
rekabetin sonucunun, bireylerarası iletişim ve etkileşimin kalitesinin, dünya pazarlarında<br />
üstünlüğün, eğitime ve dolayısıyla okullara büyük ölçüde bağlı olacağı söylenebilir.<br />
Küreselleşmeye Yönelik Yaklaşımlar<br />
Küreselleşme, tek yanlı bir süreç değildir; zıt eğilimlerini de ihtiva ederek<br />
gelişmektedir. Zaman ve mekan kavramları, eski anlamlarını yitirmekte, sınırlar ortadan<br />
kaybolmaya başlamakta ve yeryüzündeki tüm insanların ve ülkelerin karşılıklı bağımlılığı<br />
artmaktadır. Bu nedenle, küreselleşmenin siyasal, kültürel ve ekonomik sonuçları yaygınlık<br />
kazandıkça, taraftarları kadar karşı çıkanların sayısı da artmıştır. Çünkü, küreselleşmeden<br />
kazananlar olduğu kadar, kaybedenler de vardır. Bu anlamda, günümüzde küreselleşmeye<br />
yönelik yaklaşımlar, aşırı küreselleşmeciler, küreselleşme karşıtları ve dönüşümcüler<br />
olmak üzere üçlü bir sınıflamaya tabi tutulabilir (Bozkurt, 2000).<br />
Aşırı küreselleşmeciler, radikaller diye de anılmaktadır. Bunlara göre, endüstri<br />
uygarlığının bir ürünü olan ulus devlet, küreselleşme sürecine paralel olarak önemini<br />
yitirmiştir. Artık, küresel piyasa, politikanın yerini almaktadır. Küreselleşme karşıtları,<br />
aşırı küreselleşmecilerin karşısında yer alırlar. Bunlar, küreselleşmenin her boyutuna<br />
kuşkuyla yaklaşırlar. Dönüşümcüler ise, küreselleşmeyi modern toplumları ve dünya<br />
düzenini yeniden şekillendiren hızlı sosyal, siyasal ve ekonomik değişmelerin<br />
arkasındaki ana siyasal güç olarak görmektedirler. Holton (1998) ise, küreselleşmeye<br />
ilişkin yaklaşımları genel olarak olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayırmaktadır.<br />
Küreselleşmeyi olumlu yönleriyle değerlendiren, bir gelişim ve dönüşüm fırsatı olarak<br />
görenlerin yanında, olumsuz yönlerine dikkat çeken, batının kültürel ve ekonomik<br />
emperyalizmi olduğunu söyleyenler de mevcuttur.<br />
Mart 2005 Cilt:<strong>13</strong> No:1<br />
Kastamonu Eğitim Dergisi