12.07.2015 Views

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>ve</strong> mücadele yöntemleriyle kendini Allah’a adayan Hrıstiyandır. Hrıstiyan mistisizmindeki buanlayış Alevilik <strong>ve</strong> tasavvuftaki Velâyet-i Amme (Bütün Müslümanların genel manada Velîolduğu) <strong>ve</strong> Velâyet-i Hassa (Özel anlamıyla Velî) anlayışına uymaktadır. Ayrıca Alevilik <strong>ve</strong>tasavvufta olduğu gibi Saint’in “Kerâmet” olgusuyla da sıkı ilişkisi bu benzerliğin diğer biraşamasını oluşturur.Velî anlayışı başlangıçta, Sünni ulema <strong>ve</strong> onlara bağlı halk tarafından tepki ile karşılanmış,özellikle peygamberlik ile Velîlik arasındaki benzer noktalar reddedilmiştir. Ancak zamanla butepkilerin mutasavvıfların önemli düşünsel <strong>ve</strong> tasavvufi girişimleri halk katmanında şiddetletaraftar bulmuş olan Velî inancına daha sıcak bakılmasına neden olacaktır. Üçüncü aşamada iseSünniliğin Velîlik anlayışını sadece benimsemekle kalmayıp bu düşünceyi Tanrı <strong>ve</strong> ona ulaşmaanlayışları arasında adeta vazgeçilmez bir konuma getirdiği görülecektir. Gelişen aşama öylebir boyut kazanır ki, artık Velîlik anlayışını reddetmek bir yana, bu anlayışı inancının içineyerleştirmeyenler eksik Müslümanlar olarak kabul edilecektir. 84Türklerin İslamlaşma sürecinde temel kavramatik olan felsefi tasavvuf anlayışı içindekiVelî kavramının, Türk mutasavvıfları tarafından, adeta peygambere <strong>ve</strong>ya Hz.Ali’ye denktutulması, özdeşleşmesi <strong>ve</strong> onların söylediği her sözün mutlak kabul görmesi gibi bazı temelkonularda farklılaşmalar olmasına rağmen benimsenmiştir.Burada bir önemli belirleyici de;Türk Velî tipinin daha askeri <strong>ve</strong> savaşçı bir kimlik olmasıdır.Türk tasavvufundaki Velî düşüncesi, halk için yazılmış tasavvuf eserlerinin popülerhale getirilmesi şekli <strong>ve</strong> yöntemiyle, daha geniş bir halk kitlesine ulaşmıştır.Külte konu olan kimliklerin (Velî), ait oldukları toplumun sosyal, dinsel <strong>ve</strong> ahlakideğerlerinin tamamının <strong>ve</strong>ya bir kısmının temsilcisi <strong>ve</strong> simgesi olduğuna inanılır.İkinciaşamada, söz konusu topluluk, ona yüklediği misyon ile temsil yetkisini <strong>ve</strong>rdiği bu simgeselvarlığı kendi topluluğu ile özdeşleştirir. Simgeleşen <strong>ve</strong> söz konusu toplum ile özdeşleşen kimlik,ancak Velî olacak <strong>ve</strong> bu süreç de aynı zamanda beraberinde yeni yeni ila<strong>ve</strong>lerle o topluluğunyaşam biçimini <strong>ve</strong> yaşamı anlamlı kılacak olan “Kült”ü oluşturacaktır. Üçüncü aşamada, o Velîo topluluk için artık bir insan değil, olağan <strong>ve</strong> olağanüstünün bir arada bulunduğu, inanılandeğerler bütününün toplamıdır. Bu kavramatiğe <strong>ve</strong> sürece en iyi örnek hiç kuşkusuz BattalGazi <strong>ve</strong> Sultan Şucâ’eddîn kültleridir.Velî kavramının bir diğer boyutunda “Kerâmet” olgusu bulunmaktadır. Yaşamaktaiken o Velî, bu dünyadakinden farklı, olağanüstü olaylarla süslü bir soyut dünya ile kuşatılır.Velî öldükten sonra, kendisi hayattayken sahip olduğuna inanılan insanüstü kimliğinin, güç <strong>ve</strong>kudretinin devam ettiğine inanılır. Hatta bu varsayılan güç, mistik bir gizemle süslenerek dahada artar. Artık o Velî etrafında Kerâmetlerden oluşan bir menkıbeler sistemi oluşur <strong>ve</strong> giderekbüyür.84. Ocak, Kültür Tarihi Kaynağı................., s.526

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!