12.07.2015 Views

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yaralar açıyorlardı 186 . İşte Andre Bareau’ya göre Budizm Brahmanizm’e karşı bir tepki hareketiolarak oluşurken bu sınıflardan yararlanıyordu.Bununla beraber Budizim’deki rahipler daha iyi bir teşkilat yapısına tabi tutulmuşolup tam anlamıyla toplum içinde üstün yeri olan bir sınıf durumuna yükselmişlerdi. Bunlaryanlarında içine yiyecek koydukları <strong>ve</strong>ya dilenmek için kullandıkları tahta <strong>ve</strong>ya madeni bir kap,saç <strong>ve</strong> sakallarını kazımakta kullandıkları bir ustura <strong>ve</strong> sırtlarında yarı açık bir elbiseden başkahiçbir şeyi bulunmayan kişilerdi. Onların dilenmeleri, saç <strong>ve</strong> sakallarını kazıtmaları tamamiyleinanç <strong>ve</strong> felsefelerinin gereği idi 187 .Geo Widengren benzer özellikte bir dilenci <strong>ve</strong> gezginci rahipler sınıfının Hint etkisiyleZerdüştilik’te de bulunduğuna işaret ediyor. Aynı şekilde fakr (fakirlik, düşkünlük, züğürtlük)<strong>ve</strong> tecerrüd ( soyunma, çıplak olma; Tecerrüd-ü Evrak: Herşeyden vazgeçip Allaha yönelme)esasına dayalı bir doktrine sahip bulunan bu zümrenin Zerdüştiliği tam anlamıyla temsiletmediğini de belirtmektedir 188 .Ste<strong>ve</strong>n Runciman, Cahız’ın tasvirine uygun bir tarzda Maniheist rahiplerdenbahsetmektedir. Ona göre bu rahiplerin özellikle gezgin olmaları, Maniheizm’in gezginci<strong>ve</strong> misyoner bir nitelik taşımasından ileri gelmektedir. Mani rahiplerinin önemli bir özelliğiBudizm’in etkisiyle çalışmamaları <strong>ve</strong> geçimlerini tıpkı Budist rahipler gibi dilenereksağlamalarıdır. Onlar da vaktiyle Sramanaların yaptığı gibi Sasani toplumunun kurallarını hiçdikkate almıyor, kanun <strong>ve</strong> kurallara uymayı reddediyorlardı 189 .İslam dünyasında VIII, IX <strong>ve</strong> X. yüzyılların siyasi mücadele <strong>ve</strong> iktidar değişikliklerininbirbirini kovaladığı, toplumsal bunalımların sıkça patlak <strong>ve</strong>rdiği çeşitli bölgelerde, özellikleİran’dan Asya içlerine uzanan geniş bir alanda, içinde yaşadıkları siyasi otoritenin uyguladığı baskıcıpolitika yüzünden otorite ile bağlarını kopartan <strong>ve</strong> bu sıkıntılarla başedemeyen bazı sufilerin buzümrelerinkine benzer, dünyayı umursamayan, otoritelerce sunulan inançsal <strong>ve</strong> toplumsal modelireddeden, fakr <strong>ve</strong> tecerrüdü savunan protestocu bir mistik felsefeyi benimsemeleri çok olasıdır.Meselenin bu aşamasında işin içinde Melamet 190 anlayışı ile Kalenderlik ilişkisi girmektedir kiKalenderîliğin mistik temellerinden birisini de Melametilik anlayışı oluşturmuştur. Melametilik,186. Andre Bareau, Les Religions sde I’Inde III: Bouddhisme, Jainisme, Jainisme et Religions Archaiques, Paris, 1966, s.14, 15.187. Walter Ruben, Buddhızm Tarihi, Çev.: A. İtil, Ankara, 1947, s. 42-48; Andre Bareau, Les Religions sde I’Inde III: Bouddhisme,Jainisme, Jainisme et Religions Archaiques, Paris, 1966, s.69,70.188. Geo Wıdengren, Les Religions de I’Iran, Paris, 1968, s. 84 .189. Ste<strong>ve</strong>n Runciman, Le Manichesime Medieval, Paris, 1949, s.63, 64.190. Hemen hemen Melamet esaslarının tamamını “Nefsi itham etmek” esasında toplamak mümkündür. “İtham” ile “Melam” budüşünce erbabının gözünde aynı şeydir. Melametiler, nefse karşı gelmek için her çareye başvururlar <strong>ve</strong> ona karşı her türlü inadıgösterirler. Onun için bütün kötülüklerini ilan ederler <strong>ve</strong> iyiliklerini gizleyerek herkesin kendilerini levm etmelerine, hatta eziyettebulunmalarına yol açarlar. Nefisleri insanlara karşı sevgi gösterecek olursa Tanrı ile olan hallerini kurtarmak için insanlarıkendilerinden nefret ettirecek davranışlarda bulunurlar. Veya nefisleri bir şeyden hoşlanırsa <strong>ve</strong> ona yönelecek olursa nefisleriniezmek için herşeyi yaparlar <strong>ve</strong> onun meramına nail olmaması için her muhalefeti gösterirler. Veya nefisleri başkalarının yaptığıkötü davranışları hoşgörecek olursa, o hareketi iyi görerek nefislerini takbih ederler. Öğünmeye karşı çıkarlar. Onlar için Allahbirdir. Kalbi ibadeti seçerler <strong>ve</strong> ritüellere dayalı bir ibadet tarzını benimsemezler. (Abdurrahman Cerrahoğlu, Dünkü <strong>ve</strong> BugünküMelamiler, İstanbul, 1984, s.33).62

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!