12.07.2015 Views

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

görülmektedir. Ancak bunlar XI-XII. yüzyıllarda Horasanda rastladığımız Baba Tahir-iÜryan <strong>ve</strong> Ebu Said-i Ebu’l-Hayr benzeri yüksek seviyede tasavvufi fikirler taşıyan kişilerdeğil, boyunlarında kollarında ziller <strong>ve</strong> bileziklerle dolaşıp davullar eşliğinde dans eden halktabakasına ait kişilerdir 206 .XIV. <strong>ve</strong> XV. yüzyıllar Orta Asya’da Kalenderîliğin daha fazla yayıldığı, hatta siyasiotoritelerce desteklendiği dönemler olmuştur. Uygur memleketlerinde Budizm henüz sonaermemiştir. Öyle görünüyor ki bu devirde İslamiyeti kabul eden yüksek zümre mensuplarıeski yaşantılarını İslami bir cila altında sürdürmek için en uygun yolun Kalenderî olmaktangeçtiğini görmüşlerdir. Örneğin, Cengiz Han soyundan gelen <strong>ve</strong> Müslüman olmakla beraberşer’i kurallara uymayan Dost Muhammed, Şems Abdal lakabıyla Kalenderî olmuştur 207 .Kaynaklar Orta Asya’daki bir Türk Kalenderîlerin hiç şüphesiz Moğol İstalısyal birliktebir yandan Çin sınırlarına kadar bütün Doğu Türkistan’a diğer yandan da Hindistan içlerineyayıldıklarını gösteriyor.S. Digby’nin önemli bir tespiti; XV.-XVII. yüzyıllarda Osmanlı topraklarında olduğuşekilde Hindistan’da da Kalender, Haydari, Cavlaki gibi terimlerin daima birbiri yerinekullanılmış olmasıdır 208 . Bu durum çeşitli Kalenderî toplulukların kendilerini farklı isimlerleadlandırmalarına rağmen halkın onları bir gözle gördüğünü göstermesi bakımından önemlidir.Örneğin özellikle Tarih-i Firuzşahi’de <strong>ve</strong>rilen bilgiler Delhi Sultanlığı topraklarındaki Kalenderîtopluluklarının çoğunun Haydari olduklarını anlamamıza yardım etmektedir 209 .XIV. yüzyıla geldiğimiz zaman Tibet <strong>ve</strong> Hindistan’daki Kalenderîlerin daha çokHaydariliğe mensup bulunduklarını İbn Batuta’dan öğreniyoruz. İbn Batuta, eserinin biryerinde Tibetteki Haydarilerin çok büyük olarak yaktıkları ateş etrafındaki danslı ayinlerindenhayretle bahsediyor. Verdiği bilgilere göre, Haydariler ateşin etrafında sema ederken zamanzaman <strong>ve</strong>cde geliş ateşin içine girmelerine rağmen ateşten kesinlikle etkilenmiyorlardı 210 . İbniBatuta benzer ateş ayinlerine Hindistan’da da rastladığını belirtiyor. Delhi’de bulunduğu sıradakendisini ziyarete gelen Haydarileri tasvir ederken onların sembolü olup boyun <strong>ve</strong> bileklerinetaktıkları demir halkalardan bahsetmekte <strong>ve</strong> yine ayinleri hakkında bilgi <strong>ve</strong>rmektedir. Bubilgilere göre Haydariler yatsı namazından sonra zaviyenin avlusunda büyük bir ateş yakmışlar<strong>ve</strong> başlarında bizzat şeyhleri olduğu halde sema etmeğe başlamışlardır. Şeyh ateşe girer birmüddet sonra dışarı çıktığında üzerindeki gömleğe hiçbir şey olmadığını İbn Batuta hayretleanlatmaktadır. Okyanus sahilindeki Kenbaze şehrinde de Haydarilere rastlayan İbn-i Batutaburada sultanın kadısıyla anlaşmazlığa düşen Şeyh Ali El-Haydari’nin idamına şahit olmuştur.206. Emel Esin, a.g.m., s. 25-28.207. Emel Esin, “Les Dervis Heterodoxes Tures d’ Asie Centrale,” Turcica, C.XVII, 1985, s.28208. Simon Digby, “Qalandars and Related Groups”, Islam in Asia, Nşr.: Yohanan Friedmann, Boulder-Colorado 1984, s. 63209. Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal ......................, s.54.210. Fernand Grenard, Le Turkestan et le Tibet: La Haute Asie, Paris, 1898, s. 237.66

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!