olarak tanımakta, diğer bir kısmı ise Şucâ’eddîn (Sultan Varlığı)’i pîr olarak kabul etmektedir.Bu iki ocak da Hacı Bektaş <strong>ve</strong> Yanınyatır Ocakları gibi bağımsız ocaklardır 156 .B- Fiziki Yapı <strong>ve</strong> TarihlendirmeKülliye, başlıca iki bölümden oluşur. Birinci bölümde bir avlu ile çevrili iki türbe(Şucâ’eddîn <strong>ve</strong> Timurtaş Paşa), bir minare, bir havuz <strong>ve</strong> bir cami 157 bulunmaktadır. Avlununiçinde bir mezarlık bulunmaktadır. Bir kapıdan külliyenin ikinci kısmını meydana getiren imaretbinasının önünde yer alan meydana geçilir. İmaret, kubbeli dört mekandan oluşmuştur 158 .Zaviyenin yakınında bulunması gereken derviş odaları ile misafir odalarındangünümüze hiç bir yapı ulaşamamıştır.Külliyede, külliye ile ilgili üç kitabe bulunmaktadır. Sultan Şucâ’eddîn Türbesi kapısıüzerindeki kitabeden anlaşıldığına göre, türbe H.921 (M.1515) tarihinde inşa edilmiştir. 159Diğer iki kitabe birbirinin aynıdır. Burada ise; “Bendli Muhammed aleyh-i bünyenbendâdî Muhammed Emin Vakfı Şucâ’eddîn Baba, Kul kabulü’r-Rabbi’l-Alemîn 20 Mart1183 (M.1769) ibaresi bulunmaktadır.Bunların yanında Şucâ’eddîn isminin, Anadolu’nun muhtelif yerlerinde inşaa edilmişüç cami ile irtibatlı olduğunu görmekteyiz. Tabii bu bilginin menakıbevi yönünü de düşünerekirtibatlandırılan Şucâ’eddîn isminin aynı kimlik olmadığı Şucâ’eddîn’in yaşadığı dönem <strong>ve</strong> bölgehesaba katılarak ortaya çıkar. Buna rağmen Şucâ’eddîn ismi etrafında şekillenen dini-fikri yapınınne derece etkisinin geniş bir alana yayıldığının göstergesi olarak da bu örnekler dikkate değerdir.Yukarıda zikretmeye çalıştığımız bakış açısına örnek olarak; Edirne’de “Ebu’l-hayrat”olarak adlandırılan cami, II. Murad’ın şeyhi Sultan Şucâ’eddîn tarafından zaviye olarakyaptırılmıştır. Daha sonra yapı, camiye çevrilmiştir. Sultan Şücâ avluda gömülüdür. 160 Bundan156. Yusuf Ziya Yörükan, Anadolu’da Aleviler <strong>ve</strong> Tahtacılar, Kültür Bak. Yay., Ank.1998, s.112 ; Babalılar (Babâîler)’ın ikiocağından biri olan Şucâ’eddîn Ocağı bu zümre için çok önemli bir yer işgal etmektedir. Otman Baba Velâyetnâmesinde ŞeyhŞücâ’ı pîr olarak tavsiye ettiği <strong>ve</strong> kendi nesli tükendiği için pirin tavsiyesine uyan Babalılar, halen Şucâ’eddînden gelip mürşidlik<strong>ve</strong>sikası alırlar. Çelikkale (Kırıkkale)’deki Hasan Dedeliler <strong>ve</strong> Bulgaristan’daki Babalılar bunlara bağlıdır. Babalılar, BektaşilerinBabalar kolu zümresinden ayrıdır. Babalıları (Babâîleri), Babalar Kolu diye anılan şehir Bektaşiliği ile karıştırmamak gerekir.Şehir Bektaşiliğine Mücerred Kol denir. Arnavud Bektaşiliği böyledir. Babalılar <strong>ve</strong>ya Babâîler, Saltuklular zümresine yakındırlar.Anadoluda Şucâ’eddîn talipleri <strong>ve</strong>ya Otman Baba (Hüsam Şah) talipleri diye anılırlar. Balkanlar da ise açıkça Babâî adını alırlar(Yörükan, Anadolu’da Aleviler........., s.479,480).157. Cami’in külliyeden çok daha sonraları inşa’ edildiği bilinmektedir (Şükrü Baba, Divan-ı Şeyh İlhamî.......,1-28 ; Ocak,Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal......., s.192)158. Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri, Milliyet Yay., İst.1985, s.265; Filiz Aydın, “Seyyid - Gazi Aslanbey Köyü’nde ŞeyhŞucâ’eddîn Külliyesi”, VD, S.IX, Ank.1971, s.201.159. Külliye kapısı üzerindeki kitabe F. Aydın tarafından şöyle okunmuştur ; “Ömr-ü hezâü’n-nebîü’ş-şerîf Kâsım Beğ b.BâlîBeğ el-Hacib Kud<strong>ve</strong>tü’l-Evliya-i Hazret-i Sultan Şücâ’ Nûrullah-ı Kübrâ fî Eyyâm-ı Devletü’s-Sultan Selim Han b.Bayezid Hanfi tarih ihda <strong>ve</strong> ışrîn <strong>ve</strong> tis’a mie (Filiz Aydın, “Seyitgazi Aslanbey Köyü’nde Şeyh Şucâ’eddîn Külliyesi”, VD, S.IX, Ank.1971,s.208) ; Şükrü Baba’daki kayıt ise şöyledir ; “Ömr-ü hâzâ’l-binâü’ş-şerîf kudretü’l-evliya-i Kâsım Bey b.Bâli Bey fi-eyyâm-ıdevlet-i Bayezid Han-ı Sânî fi tarih 850” Burada Şükrü Baba bir açıklama <strong>ve</strong>rerek buradaki 850 tarihinin türbenin inşaa değiltamir tarihini ifade ettiğini belirtir. Bunun yanında bu türbenin girişinde Mürüv<strong>ve</strong>t Ali Baba Türbesinin bulunduğunu <strong>ve</strong> kapısınınüzerindeki kitabede de; “Bende-i Al-i Aba Aman Yâ Mürüv<strong>ve</strong>t Ali baba” ifadesinin hakkedilmiş olduğunu belirtir. Şükrü Baba,Mürüv<strong>ve</strong>t Ali Baba konusunda da bu kişinin eshab-ı irşaddan <strong>ve</strong> Şeyh Şucâ’eddîn Velîhazretlerinin halifesinden biri <strong>ve</strong> belki devakf-ı ev<strong>ve</strong>l Timurtaş Paşazade Ali Bey olmasının da muhtemel olabileceği üzerinde durmaktadır (Şükrü Baba, Divan-ı Şeyhİlhamî.......,1-28).160. O.N.Peremeci, Edirne Tarihi, İst.1940, s.75; Filiz Aydın, “Seyitgazi Aslanbey Köyü’nde Şeyh Şucâ’eddîn Külliyesi”, VD,S. IX, Ank.1971, s.213.53
aşka Şücâ’a ait bir türbe Konya Musalla Mezarlığı’nda bir diğeri de Antalya’da bulunmaktadır.İstanbul’da Balat Kapısı dışında bulunan Şeyh Şücâ Camii’nde bulunan bir kitabeden buyapının Şücâ ile irtibatı kurulmakta olup bu tarihte hâlâ işlevini sürdürmektedir. Ayrıca 1814tarihinde Hassa Başmimarı Ali Rıza tarafından da tamir ettirilmiştir. Bundan başka, ŞeyhŞücâ ismi Kanuni döneminde Balamut Köyü’ndeki bir zaviye ile irtibatlandırılır 161 . Yine bubilginin yanında; Saruhan’da Akkaya adlı dağ içinde Şücâ Abdal <strong>ve</strong> arkadaşları ortaklaşa “....suvarından bir pare yer tapulayub taş <strong>ve</strong> ağacın arıdub on akçe haracıyla yurd idinüb ihyaidicek...” bu bölgeyi bayındır hale getirir <strong>ve</strong> burada yerleşirler. Bunun üzerine Fatih SultanMehmedkendilerine bir muafiyetname <strong>ve</strong>rir 162 .Yukarıdaki örneklere bakarak şu sonuçlara ulaşmak mümkündür; Şeyh Şücâ’ II.Murad döneminde yaşamış bir mürşiddir. Kendisi tarafından <strong>ve</strong> kendisi için birçok cami <strong>ve</strong>zaviye yaptırılmıştır. Kendisi yukarıdaki <strong>ve</strong>rilere göre Edirne’de Şeyh Şücâ Camii avlusundagömülüdür. Bu cümleden olarak F. Aydın’ın tesbitleri de ilginçtir. Aydın’a göre; XV. yüzyılbaşlarında bu köyde Şeyh Şucâ’eddîn tarafından bir zaviye inşaa edilmiştir 163 . 1515 tarihindeise (1515 tarihi, kitabede türbe inşaa tarihi olarak <strong>ve</strong>rilmektedir) muhtemel zaviye binası tekkehaline çevrilmiştir. Ancak bu tesbitin doğruluğunu kanıtlayacak bilimsel <strong>ve</strong>riler bugün içinelimizde bulunmamaktadır. Aydın, 1511-1515 tarihleri arasında Seyyid Battal Gazi Külliyesiiçinde yapılan Bektaşi Dergahı ile bir irtibat kurarak 1515 tarihinin tekkeye dönüşüm için birdayanak noktası olduğunu belirtmekle birlikte bunun niçin bu tarihte gerçekleştiği hakkındabir açıklama yapmamaktadır. Örneğin tekke, zaviye terimlerinde o dönemde yaşayan iç içelik<strong>ve</strong>ya karmaşa konusunda bir açıklama getirilmemektedir. Bütün bunlara rağmen Şucâ’eddînTekkesi (Külliyesi)’nin inşaa tarihini Şucâ’eddîn’in yaşadığı tarihler de gözönüne alınarak 1515tarihi olmasa bile bu tarihe çok yakın bir taihte kurulduğunu, Battal Gazi Külliyesi bünyesiiçinden <strong>ve</strong> yine aynı fikri temel içinden çıktığını belirtmek doğru olacaktır.Albek, türbe kitabesinden hareketle yapının Sultan Selim’in emriyle Kâsım Beytarafından 1515 tarihinde yaptırıldığını, doğu taraftaki türbenin ise Mürüv<strong>ve</strong>t Baba’ya aitolduğunu belirtmektedir.Osmanlı dönemi kaynaklarına yansıdığı haliyle Şucâ’eddîn VelîZaviyesi’nin H.1252ile 1257 yılları arasında faal olduğunu <strong>ve</strong> buradaki görevlilere maaş <strong>ve</strong>rildiğini ulaşabildiğimizevkaf defterinden 164 öğreniyoruz. 7 Zilhicce 1307 tarihli bir kayıtta; “Nezaret-i Evkaf-ıHümayun’a mülhak evkaftan Seyitgazi kazasında merhum Şucâ’eddîn Camii şerifi <strong>ve</strong> zaviyesivakfı” başlığı ile <strong>ve</strong>rilen bilgide camiin müte<strong>ve</strong>llisinin <strong>ve</strong>fatıyla oğlu Mehmed Efendi’ye hatt-ı161. Ö. L. Barkan, “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri <strong>ve</strong> Zaviyeler”, VD, S.II, s.323 ; Filiz Aydın, “Seyitgazi AslanbeyKöyü’nde Şeyh Şucâ’eddîn Külliyesi”, VD, S.IX, Ank.1971, s.213.162. Barkan, “İstila Devirlerinin.......s.84.163. Filiz Aydın, “Seyitgazi Aslanbey Köyü’nde Şeyh Şucâ’eddîn Külliyesi”, VD, S.IX, Ank.1971, s.213 ; Suzan Albek, türbekitabesinden hareketle yapının Sultan Selim’in emriyle Kâsım Bey tarafından 1515 tarihinde yaptırıldığını, doğu taraftaki türbeninise Mürüv<strong>ve</strong>t Baba’ya ait olduğunu belirtmektedir (Albek, Dorylaion’dan Eskişehir’e, Esk.1991, s.169)164. Buradaki kayıtlara göre ; Şucâ’eddîn Zaviyesinin 1252 <strong>ve</strong> 1253 yılı maaş çizelgesinde buraya önce 2 guruş arkasındaniki kez 400 guruş kaydı görülmekte, 26 Cemaziyelahır 1254 yılında burada herhangi bir maaş kaydı görülmemektedir. 1254 <strong>ve</strong>1255 yıllarındaki maaş kayıtlarına göre sadece 2 guruşun kaydı vardır. 1256 yılında ise iki kez 1800 guruş kaydedilmiş 21 Receb1257 yılında herhangi bir miktar kaydedilmemiştir. Bu yıllar içinde buraya ödenen bu ödeneklerdeki büyük artış, bölge <strong>ve</strong> ülkeekonomisi hakkında da önemli bir ipucu <strong>ve</strong>rmektedir (BAED, No: 9582, s. 22-30, 52-67).54
- Page 3 and 4: YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9: GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11: sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12: etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17: ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19: olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21: Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23: Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25: için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27: Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29: Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31: Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33: eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35: Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 68 and 69: Celladın kılıcını bütün güc
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85: savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 86 and 87: Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96: Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105:
-“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108:
Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109:
Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115:
Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117:
Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119:
Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121:
Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123:
Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125:
Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127:
Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129:
Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131:
-“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133:
didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135:
Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217