12.07.2015 Views

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yayılması yine İranlı sûfîler <strong>ve</strong>ya İran sûfîliğinden yetişmiş Türk sûfîleri aracılığıyla olduğuiçin ister istemez tasavvûfî bir yapı içinde oluşmuştur. Bu sûfîler İran mistik İslamını eskiTürk mistik yapısının üzerine bina etmekte fazla zorlanmamışlardır. Bu yüzden Anadolu Türkİnancı, ister sünnî kesimle ister sünnilik dışı kesimle güçlü bir evliya kültü etrafında gelişmiştir.Bu kült her iki kesimde de ortaktır.Ancak burada Sünni İslam, tasavvufî bir organizasyonşekline dönüşmemesine karşın, Anadolu Türk İnancının, Bektaşilik olsun, Alevilik olsun çokkuv<strong>ve</strong>tli bir tasavvufî organizasyon halinde oluştuğunu görüyoruz.2. kültürel-Tasavvufi kimlikXIII. yüzyılda yaşamış olan Hacı Bektaş-ı Velî hakkında objektif <strong>ve</strong> bilimsel anlamdabirşeyler söylemek son derece güçtür. Bir tarafta hakkındaki kaynakların yetersizliği, diğertaraftan ölümünden bu yana geçen yaklaşık yedibuçuk yüzyıla yakın bir süre içinde tarihselkimliğinden soyutlanarak artık tamamen bir “Ulu Kimlik” haline gelmiş olması bilimseldeğerlendirmelerin düzeyini düşürmektedir.Baba Resul’ün ileri gelen halifelerinden olan Hacı Bektaş-ı Velî hakkında dönemininkaynaklarında hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Onun hakkında bilinenler aşağı yukarıVelâyetnâme’ye dayanır. Muhtemelen Uzun Firdevsî tarafından Hacı Bektaş’ın ölümündenhemen hemen iki yüzyıldan fazla bir zaman sonra yazılan bu eser de Hacı Bektaş’ı tam olarakortaya koyamamaktadır. I.Melikoff, Hacı Bektaş’ın yaşadığı dönemde öne çıkmış bir kimlikolmadığını savunarak; döneminin kaynaklarında iz bırakmamasına bakılırsa, onun kendizamanında fazla ün sahibi olmadığına hükmetmenin yalnış olmayacağını savunmaktadır. Ancakbu yargı kaynaklar düzeyinde böyle görünmektedir. Anadolu kültürünün sözlü <strong>ve</strong> eylemsel birkültür olması özelliğine bakılırsa bu yargının doğruluğu azalmaktadır.Ayrıca bu yargıyı, O’nunhem bir Babaî şeyhi hem de Selçuklu başkentinde kaleme alınan yazılı kaynakların ilgi alanınaancak olağanüstü olaylara karıştıkları zaman girebilen kırsal kesime mensup bir Türkmenbabası olmasıyla açıklayabiliriz.Hacı Bektaş, Aşıkpaşazade’nin O’nun Baba İlyas’la olan ilişkisine açıkça işaret etmesinerağmen, genellikle Baba İshak’ın halifesi olarak görülmüştür.Ahmed Eflakî, Elvan Çelebi <strong>ve</strong> Aşıkpaşazade’nin üçlü şehadetleriyle Baba İlyas ileHacı Bektaş arasında bir Şeyhlik-Halifelik bağlantısının bulunduğu kesinlik kazanmıştır.Aşıkpaşazade, kardeşi Menteş ile birlikte Baba İlyas’a intisâb ettiğini, sonrabirlikte Kırşehir’e geldiklerini oradan Kayseri’ye geçip, Menteş’in buradan Sivas’a giderekorada öldürüldüğünü bunun üzerine Hacı Bektaş’ın Karayol (Sulucakaraöyük)’a gittiğinibildirmektedir.32

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!