12.07.2015 Views

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

Şucaeddin Veli ve Velayetnamesi T.C. Eskişehir Valiliği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Felsefi tasavvuf, İslam’ın ruhuna benzer biçimde ortaya çıkmış, ancak Şii-Batıni hareketlerle beslenmiş, Doğu <strong>ve</strong> Batı gnostisizminden motifler alarak gelişmesinisürdürmüştür. 171 Bu tasavvuf anlayışı Tanrı karşısında yok olmayı kabul etmeyen bir anlayıştemeline oturmaktadır. Tasavvufun ortaya çıkmasında yardımcı olmuş etkenlerin türü üzerindetarihçiler hala tartışmaktadırlar. Blochet, İran etkilerini görürken kimileri de Yogasutralardanitibaren Hind etkilerini ileri sürmüştür. Kimi de Hristiyan ruhbaniyetinin derin etkisinden sözetmektedir. 172Hind’in dinsel destanı Bhagavadgita’da Krişna ile Arjuna arasında geçen bir konuşmadaiki kere doğmuş olanlardan söz edilir. Birinci doğuş anadandır. İkinci doğuş ise ızdırap dünyasındanmanevi dünyaya doğuştur. Yani manevi kurtuluşa ulaşan kişi ikinci defa doğmuş sayılmaktadır.Bu, bazı tarikatlarda olduğu gibi, Kalenderîlikte de sık rastlanılan “ölmeden ölmek” ilkesinin tersifadesidir. Gerçek ölümle ölmeyip, dünyevi bağlardan kurtularak manevi olgunluk alemine geçişanlamına gelen bir ilkedir. Böylece salik, hayattayken madde dünyasında ölmüş olur. Platonda sembolik ölümden söz etmiştir. O da Tanrılara özgü olgunluğa ulaşmak için sembolik birölümün gerçekleştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Dünyaya sırt çevirmek bu tür dünyadan kaçışyaşarken ölmek değil midir? Ayrıca Anadolu’daki en önemli Kalenderî merkezi olan SeyyidBattal Gazi Külliyesi’nin giriş kapısı üzerinde neo-platonist felsefeyi temsilen Platon’a ait birsözün burada kitabeleştirilmesi de bu ilişkiye çok çarpıcı bir örnek olsa gerek.Bunların yanında mistik dünyanın karşılaştırmalı bir tarihi Şamanlık ele alınmadananlaşılmaz. Şamanın <strong>ve</strong>cdi denemesi, kadim dinlerin özgül mistik denemesini teşkil eder. RigVeda’yı, Orphism’i, Gnosticism’i, Yoga’yı, Tantra’yı ele alıp her üç tek tanrılı din mistiğininşeklini açıklamaya karşın şamanın <strong>ve</strong>cdi denemelerini görmezden gelmek, mistisizmin evrenseltarihini eksik bırakmak olur. Bu <strong>ve</strong>cdi deneme tipini niteleyen husus, şamanın semaya tırmanışı,Tanrı ile karşılaşması <strong>ve</strong> bunu takip eden muha<strong>ve</strong>redir. Başka bir değişle bu başlangıçta göğeçıkmaya <strong>ve</strong> tanrısal varlıkla doğruca muarefede bulunmaya muktedir olan ilk insanın, mitolojikatanın durumunu geçici olarak <strong>ve</strong> sadece ruhen dahi olsa, yeniden iktisabetmek demektir.Yani şaman <strong>ve</strong>cd-ü (istiğrakı), sukutdan önce ilk firdevsi durumun geri getirilmesi denemesiolmaktadır. 173Bu arada şamanın sırtındaki giysinin de sembolizmine işaret etmek yerinde olur.Bu giysi bir hierophary teşkil etmenin dışında bir mikrokosmosu da ifade eder. Şaman bunugiydiğinde “la dini” dünyayı terk ediyor, rituel olarak davuluna vurmaya başlayınca da o artıkuzaklaşmış, evrenin merkezine doğru uçmaktadır.171. Kelabazi, Doğuş Devrinde Tasavvuf, Taarruf, Haz.: S.Uludağ, İstanbul, 1979, s.16,17.172. Burhan Oğuz, Türkiye Halkının Kültür Kökenleri, C. II, İstanbul, 1980, s.83173. Burhan Oğuz, Türkiye Halkının Kültür Kökenleri, C. II, İstanbul, 1980, s.83,8458

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!