Celladın kılıcını bütün gücüyle şeyhin boynuna indirdiği halde kılıcının kesmediğini, halklabirlikte kendisinin de bu olayı şaşkınlıkla seyrettiğini nakletmektedir 211 .İslam dünyasının diğer bölgelerinde aşağı yukarı XVIII. yüzyıl başlarında diğerinançlar tarafından eritilen Kalenderî topluluklarının, XIX. yüzyıl sonlarında Hindistan, Tibet<strong>ve</strong> özellikle Çin Türkistanında hala varlıklarını sürdürdüklerini Fernand Grenard’ın <strong>ve</strong>rdiğibilgilerden anlıyoruz. Grenard, Tibet <strong>ve</strong> Çin Türkistanındaki Kalenderî dervişleri hakkındaönemli bilgiler <strong>ve</strong>rmektedir. O, buralarda Kalender <strong>ve</strong>ya Duvane diye anılan bu gezginci <strong>ve</strong>dilenci dervişlerin acayip kıyafetlerle çarşı pazar dolaştıklarını, özellikle zengin tüccarlarayanaşıp tatlı bir dille para istediklerini, ama genelde kaba <strong>ve</strong> saldırgan bir tavır sergilediklerinianlatmaktadır. Grenard’a göre, aralarında pek çok sahtekar barındıran Kalenderîleringerçeklerini sahtelerinden ayırmak da çok zordur. Bu Kalenderîler, giderek canlılık kazananbir ritimle ilahiler (Ya Allah, İnşallah gibi sürekli tekrarlanan ritimsel terimler raksın <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>cdincanlılığını arttırmaktadır) eşliğinde raks etmekte <strong>ve</strong> yorgunluktan yere düşünceye kadar dabunu sürdürmektedirler 212 .Kalenderîlerin XIX. yüzyıl sonlarına kadar belirtilen bölgelerde hâlâ kendilerinikoruyabilmeleri, buralardaki eski Şamanist <strong>ve</strong> Budist kültürün çok uzun bir geçmişe dayanankuv<strong>ve</strong>tli etkisiyle bağlantılı olmalıdır.Kalenderîliğin Anadolu’daki macerasına baktığımızda; kaynaklar Kalenderîliğin ancakXIII. yüzyıldan itibaren Anadolu’da hissedildiğini göstermektedir. Bunun en önemli nedeni,büyük ölçüde Moğol istilasının yol açtığı göç dalgalarıdır. İlk etkilerini Ma<strong>ve</strong>raünnehr, Harezm<strong>ve</strong> İran’da gösteren bu olay, XIII. yüzyıla kadar bu iki alanda iyice yayılmış <strong>ve</strong> gelişmiş bulunançeşitli inançlara mensup pek çok kişinin yer değiştirmesine sebep olmuştur. Bunlardan önemlibir kısmı da Anadolu topraklarına gelmiştir. Böylece birçok tasavuvufi düşünceye sahip çeşitlitopluluklar yeni yerleştikleri bölgelerdeki dinsel <strong>ve</strong> tasavvufi yapıyı çok geniş ölçüde etkilediler.Anadolu aslında Moğol İstilası’ndan önce de bazı göçler almış, değişik etnik <strong>ve</strong> kültürelkaynaklardan gelen sufiler hep olmuştur. Ancak asıl kalabalık göç dalgaları Moğol istilasınınsebebiyet <strong>ve</strong>rdikleri olup 1220’lere doğru Kübreviyye, Sühre<strong>ve</strong>rdiyye gibi inanç mensuplarıyanında Kalenderî sufiliği ile yakın bağları bulunan Yeseviyye, Vefaiyye <strong>ve</strong> Haydariyye gibiSünnilik dışı topluluklar da Anadolu’ya geldiler 213 .XIII. XIV. yüzyıllarda bu iki kanaldan Anadolu’ya gelen muhtelif Kalenderî toplulukları<strong>ve</strong> bunların şeyhleriyle ilgili bilgi <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rilere göre ikili bir yapı sergilediklerini görürüz. Bunlardanbir kısmı, toplum <strong>ve</strong> din kurallarına aldırış etmeyen, hatta onları alaya alan, genellikle halktabakasından oluşan Kalenderî toplulukları idi. Bir kısmının da vaktiyle Baba Tahir-i Uryan211. İbn Batuta, Lev Voyages d’Ibn Batoutah, Nşr.: C. Defremery-B. R. Sanguinetti, C. II, III, Paris, 1874-1879, s. 6,7,309-311212. Fernand Grenard, Le Turkestan et le Tibet: La Haute Asie, Paris, 1898, s.236,237213. M.F.Köprülü, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluşu, Ankara, 1972, s.168; M.F.Köprülü, “Anadolu’da İslamiyet”, DEFM, C.IV, İstanbul, 1338, s.297-301; A.Y.Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderîler, Ankara, 1992, s.61.67
<strong>ve</strong> Ebu Said-i Ebu’l-Hayr örneklerinde olduğu gibi, Şems-i Tebrizi, Evhadü’d- Din-i Kirmani<strong>ve</strong> Fahru’d- Din-i Iraki gibi, gerçekten yüksek tasavvufi fikirlere <strong>ve</strong> engin bir mistik tecrübeyesahip, ilim sahibi belirgin kimliklerden oluştuğunu gözlemekteyiz.Menakıbu’l- Arifin <strong>ve</strong> benzeri kaynaklardan Kalenderî Cavlaki <strong>ve</strong> Haydari gibisıfatlarla nitelenen bu grup mensuplarının, başılca Cemalü’d-Din-i Savi <strong>ve</strong> Kutbu’d-Din-iHaydar’ın çevrelerine ait bulunanlar Adale’nin, Cemalü’d- Din-i Savi’nin dört halifesinden biriolarak takdim ettiği Ebubekr-i Niksari ile ilgilidir. Ebubekr-i Niksari, Ahmed Eflaki tarafındanCavlaki diye niteleniyor. Onun yazdıklarına bakılacak olursa, Konya’daki Kalenderan Tayife’sineait lenger (zaviye)’nin başında bulunan bu kişi, Mevlana Celalü’d- din-i Rümi’nin <strong>ve</strong>fatında(1273) henüz hayattadır <strong>ve</strong> o sağken kendisiyle yakın ilişki içinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Nitekim Kalenderîler Mevlana’nın <strong>ve</strong>fatında gülbanklar çekerek <strong>ve</strong> “Hay huy ederek” üzüntülerinigöstermişlerdir. Cenazenin önünde giden yedi öküz, Ebubekr-i Niksari’nin lengerine gönderilmiş<strong>ve</strong> orada fakirlere dağıtılmak <strong>ve</strong> dervişler arasında paylaşılmak üzere kurban edilmiştir 214 .XII. yüzyılda Anadolu’da muhalif Kalenderî toplulukları, yalnızca Eflaki vasıtasıylatesbit edebildiğimiz bu iki zümreden ibaret değildir. 1240 tarihindeki, büyük bir sosyal patlamanieteliği gösteren <strong>ve</strong> Baba İlyas-ı Horasani 215 tarafından hazırlanan ünlü Babâî isyanınınkurgulanmasında önemli payı olan Vefailiği de bu topluluklardan saymak doğru olacaktır.Nitekim 1107’de Bağdad’da <strong>ve</strong>fat ettiği için Bağdadi adıyla tanınan Tacü’l- Arifin Seyyid Ebu’l-Vefa tarafından kurulmuş bulunan <strong>ve</strong> Türkler arasında çok yayıldığı anlaşılan bu tarikat de,tıpkı büyük bir benzerlik gösterdiği Yesevilik gibi, Horasan Melametiliğinden kaynaklanıyordu<strong>ve</strong> mensupları aynı şekilde geleneksel Sünni esaslara muhalefetleri sebebiyle merkezi otoritetarafından dışlanıyordu.Bu inanç, heterodoks yapısı itibariyle özellikle göçebe Türkmenler arasında çok taraftartoplamış <strong>ve</strong> yalnız XIII. yüzyılda değil, XIV. yüzyılda da, bir yandan Şeyh Edebali aracılığıylaOsmanlı Beyliği’nin kuruluşunda, öte yandan, Hacı Bektaş <strong>Veli</strong> kanalıyla da Bektaşiliğinoluşmasında ana rollerden birini oynamıştı.Bu inanç Anadolu’ya XIII. yüzyıl başlarında, Baba İlyas’ın şeyhi olan <strong>ve</strong> ilerdeBektaşi geleneğinde de önemli bir yer tutacak bulunan Dede Garkın isimli bir Türkmen şeyhitarafından getirildi. Şimdiki bilgilerimize göre, esaslı olarak, Dede Garkın <strong>ve</strong>fatı ile yerinegeçen Baba İlyas tarafından bugünkü Amasya yakınlarında bulunan İlyas Köyü’nde kurulanzaviye ile temsil edildi. Vefailik bu zaviye yoluyla kısa zamanda Türkmenler arasında yayıldı <strong>ve</strong>muhtemelen Orta Anadolu’nun muhtelif yerlerinde açılan diğer zaviyeler bu yayılışa hizmet214. Ahmed Eflaki, Menakıb al-Arifin, Nşr.: T. Yazıcı, C. II, Ankara, 1961, s.596; O.Turan Ebubekr-i Niksari’nin Cemalü’d- Din-iSavi ile doğrudan ilgisi olamayacağını belirtmektedir (O.Turan, Selçuklu Türkiye’si Din Tarihine Ait Bir Kaynak: Fustatu’l-Adalefi Kavaidi’s Saltana, Fuad Köpdülü Armağanı, İstanbul, 1953, s.541); A.Y.Ocak ise O. Turan’a katılmayarak onun pekala da mümkünolabileceğini düşünmektedir. (A.Y.Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderîler, Ankara, 1992, s.63).215. Mevlana, Baba İlyas’ın, Selçuk şehzadeliğini <strong>ve</strong> Baba İlyas halifeliğini ileri süren Cimri, Simavna Kadısıoğlu Bedreddin,Hacı Bektaş’ın nefes evlatlarından Kalender Çelebi gibi bir iş başaramayıp, can <strong>ve</strong>ren Mehdilerden (mehdilik iddiasında olan)olduğunu kaydetmektedir (A.Gölpınarlı, Mesnevi <strong>ve</strong> Şehri, C. II, İstanbul, 1974, s.149-152).68
- Page 3 and 4:
YAĞMUR SAYKalenderî, Alevi ve Bek
- Page 8 and 9:
GİRİŞŞUCÂ’EDDÎN VELÎDÜŞ
- Page 10 and 11:
sık sık zorluklar da çıkarırla
- Page 12:
etkisi, Kayı Beyi Ertuğrul Gazi
- Page 16 and 17:
ı. BÖLÜMİNSÂNÎ TEMEL15
- Page 18 and 19: olup, 619 yılında Amasya valisi o
- Page 20 and 21: Sultan Şücâ’ sadece Şeyh ya d
- Page 22 and 23: Mehmet Demirtaş Dede’nin görü
- Page 24 and 25: için birlikte çalışma yapmışl
- Page 26 and 27: Velâyet kavramı, birçok İslam d
- Page 28 and 29: Velî, olağanüstü ruhani güçle
- Page 30 and 31: Bu üstün ve mistik güçlerle don
- Page 32 and 33: eddeden gündelik yaşamdaki insan,
- Page 34 and 35: Velâyetnâme ise Hacı Bektaş’
- Page 36 and 37: Baba İlyas ile ilişkileri ve Sulu
- Page 38 and 39: Velâyetnâme’de Sultan Şucâ’
- Page 40 and 41: Üryan Şücâ’iler olarak tanın
- Page 42 and 43: Velâyetnâme’deki bazı kelime v
- Page 44 and 45: olunan bütün büyük velilerin be
- Page 46 and 47: arış zamanlarında ise barış ve
- Page 48 and 49: geleneği ise Hacı Bektaş’a ba
- Page 50: elirtmektedir 150 . Tabii ki bütü
- Page 53 and 54: A- Sultan Şucâ’eddîn külliye
- Page 55 and 56: aşka Şücâ’a ait bir türbe Ko
- Page 58 and 59: ııı. BÖLÜMKÜLTE KONU OLAN Dİ
- Page 60 and 61: Gerçekten de kabine içindeki çı
- Page 62 and 63: Henüz kaynağı üzerinde kesin bi
- Page 64 and 65: Abbasi İmparatorluğu’ndaki Meva
- Page 66 and 67: Melameti şeyhleri arasında aramak
- Page 70 and 71: etti. Babâî isyanından sonra da
- Page 72 and 73: Elvan Çelebi eserinde; Baba İlyas
- Page 75 and 76: Otman Baba ve abdallarının Balkan
- Page 78 and 79: gelmesine sebep olmuşlardı 263 .
- Page 80 and 81: Hindistan, Irak, Suriye, Orta-Asya
- Page 82 and 83: Kurban Bayramı’ndaki büyük ây
- Page 84 and 85: savurmaktadır. Bu sebeple hiç bir
- Page 86 and 87: Bektaşi hareketi Osmanlı İmparat
- Page 88: I. Murad devrinin (1421-1451) ünl
- Page 91 and 92: A- İnsânî Öge ve HiyerarşiTekk
- Page 93 and 94: Fatih devrine ait vakıf defterinde
- Page 95 and 96: Bununla beraber, İran savaşların
- Page 97 and 98: Pazar ödentileri kurumun asıl gel
- Page 100 and 101: V. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVEL
- Page 102 and 103: -“Şol derviş senin evine varub
- Page 104 and 105: -“Yedirsin”, didi.Çam ağacın
- Page 107 and 108: Ol aradan çekilüb asılmaya mağa
- Page 109: Ol yer bir virâne susuz kır idi.
- Page 114 and 115: Pes Sultan geçtikden sonra ol pın
- Page 116 and 117: Pes Sultan sağ yanına nazar itdi.
- Page 118 and 119:
Eyitdiler:-“Kırkkavak’da ardı
- Page 120 and 121:
Abdal Mehmed dahi Bursa şehrine gi
- Page 122 and 123:
Böyle diyicek Laçinoğlu’nun g
- Page 124 and 125:
Sayfa 22ve Seyyid Nesimi Baba, Kayg
- Page 126 and 127:
Sayfa 24Odun katı tutdı. Döküld
- Page 128 and 129:
Sayfa 26vezirleri hükm verdiler ki
- Page 130 and 131:
-“Alın köçegüm, ol kardaşın
- Page 132 and 133:
didiler.-“Bize gelmez oldun, kull
- Page 134 and 135:
Dinleyenler evliyâ sırrın duyaG
- Page 136 and 137:
Olaki hükmin yüride gir vâr iseE
- Page 138 and 139:
Evliyânın hükmine kimler ereOl s
- Page 140 and 141:
Sayfa 36Didi Yâ Sultan Şüca’ s
- Page 142 and 143:
Ânâ istikbâl idevüz o yavuzOl d
- Page 144 and 145:
Yakun iş bu ni’meti birkaç yere
- Page 146 and 147:
Her ne yük girse eline samutununÇ
- Page 148 and 149:
Didi varın digün imdi köçegümT
- Page 150 and 151:
Yine gördiler kim bir kişi gelür
- Page 152 and 153:
Merd-i bîrân-ı tarikat Şâh-ı
- Page 154 and 155:
Vı. BÖLÜMŞUCÂ’EDDÎN VELÎVE
- Page 156 and 157:
155
- Page 158 and 159:
157
- Page 160 and 161:
159
- Page 162 and 163:
161
- Page 164 and 165:
163
- Page 166 and 167:
165
- Page 168 and 169:
167
- Page 170 and 171:
169
- Page 172 and 173:
171
- Page 174 and 175:
173
- Page 176 and 177:
175
- Page 178 and 179:
SONUÇKaynaklarda Şucâ’eddîn h
- Page 180 and 181:
iri olarak medresesinde ders okuttu
- Page 182 and 183:
kapışur iken pirlerün şunda bir
- Page 184 and 185:
KAYNAKÇA1. Ahmed Eflaki, Menâkıb
- Page 186 and 187:
59. Gökbilgin M.T., Edirne ve Paş
- Page 188 and 189:
122. Ocak A. Y., “Zaviyeler”, V
- Page 190 and 191:
BELGELER, DEFTERLER ve TASNİFLER1.
- Page 192 and 193:
Ek 1 : FOTOĞRAFLAR191
- Page 194 and 195:
Şucâ’eddîn Velî külliyesi (G
- Page 196 and 197:
Cemevi (Semâhane) GirişFırınAş
- Page 198 and 199:
Çerağkülliye İçi Tavan Süslem
- Page 200 and 201:
Tavan SüslemeleriDuvar Süslemeler
- Page 202 and 203:
Tavan SüslemeleriCemevi (Semâhane
- Page 204 and 205:
Ek 2 : HARİTALAR203
- Page 206 and 207:
205
- Page 208 and 209:
207
- Page 210 and 211:
209
- Page 212 and 213:
211
- Page 214 and 215:
Ek 3 : MİNYATÜRLER213
- Page 216 and 217:
Eskişehir ( Matrakçı Nasuh )215
- Page 218 and 219:
kalenderi Dervişler217